Yitik hazinemiz; Kur’ani hikmet

İslam’ın bilgi kaynağı olan vahiy ve nübüvvet ile çatışmayan her bilgi yitik mirasımız olarak tanımlanmış ve müsamaha görmüştür.

Yunus Çolakoğlu / Haksöz Haber

“Nitekim kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitabı, hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir Elçi gönderdik.” (Bakara2/151)

İslam düşünce sisteminde, Kur’an-ı Kerim’de vahiy ve nübüvvet ile birlikte en sık zikredilen o biri de Hikmet kavramıdır. Hikmet, Kur’anı Kerim’de tüm peygamberlerin ortak hasleti olarak zikredilmiş ve peygamberlere verilen hikmetin tıpkı nübüvvet gibi vehbi olduğu, dirayet (tecrübe, birikim) gibi kesbi olmadığı vurgulanmıştır. Kuranı Kerimde Nisa suresi 54. Ayette “Oysa biz İbrâhim soyuna da Kitabı ve hikmeti vermiş ve onlara büyük bir mülk vermiştik” buyrulmuştur. Enam Suresi 83-89. Ayetlerde on sekiz peygamber bir arada sayılarak hepsine hikmet ve peygamberlik verildiği zikredilmektedir. Hz İbrahim Allah’ın kendisine verdiği hikmet sayesinde henüz çocuk yaşta hakikat ve tevhid arayışına girmiştir. Yine Hz. Yahya ve Hz. İsa’ya çocuk yaşta Hikmet verildiği bilgisi, Hikmetin henüz Nübüvvet verilmeden de bahşedildiği anlaşılıyor.

Hikmet kavramının, Süryanice kökenden gelen bir kelime olduğu iddiası ile birlikte hakeme ‘حكم’ ve hakim ‘حاكم’ kelimelerinden, hüküm veren manasında kullanılan Arapça bir kelimedir.

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

‘Kim’liğimizi unutmadan…
Bir musibet olarak boşanma
Eskimeyen putlar
İtikaf bir kutlu arınış, inziva bir görevden kaçış
İmam-ı Azam Ebu Hanife’den davetçilere nasihatler