Silahsız PKK: Geleceğe dair bir okuma

Batı’dan ithal edilen fikirlerle halkın dokusuna enjekte edilmeye çalışılan bu aşılar tutmamıştır, çünkü halkın değerleriyle, tarihiyle ve kültürel dokusuyla uyuşmamaktadır.

M. Hasip Yokuş / HAKSÖZ HABER

Bahçeli, 1 Ekim’de Meclis’te DEM Parti milletvekilleriyle tokalaştıktan yaklaşık iki hafta sonra, partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan’a seslenerek PKK’yi tasfiye etmesi gerektiğini belirtti. Ardından, 27 Şubat’ta Öcalan, PKK’ye silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısında bulundu. Bu gelişmelerin ardından, PKK 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede, beklendiği gibi örgütün feshedilmesine karar verdi.

Bahçeli'nin Meclis'teki tokalaşmasıyla sembolleşen siyasal normalleşme, uzun süredir göz ardı edilen bir sivil uyanışın habercisidir. Bu sadece bir el sıkışma değil; siyasi farklılıkların, yeni bir ortak zemin arayışında eriyebileceğinin bir işaretiydi. Ve ardından gelen süreç gösterdi ki, artık çatışma yerine konuşmanın, inkâr yerine tanımanın, dayatma yerine uzlaşmanın dili konuşuluyor. Bu dil, uzun vadede sadece PKK gibi örgütleri değil, onların beslendiği zemini de ortadan kaldıracaktır.

Yazının devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Merkeziyetçilik Türkiye’ye fayda getirdi mi?
Devrim sonrası bir yıl: Devrimin ilk yılında özgür Suriye'de neler yaşandı?
“İhvan bitmişse bu kadar tedbire ne gerek var?”
Kültür Bakanlığı’nın Kemalizm propagandasına soyunmasının ülkeye ne faydası var?
“Suriye’de bundan sonra ne yaşanırsa yaşansın, hiçbiri o koyu Baas karanlığı kadar kötü olamaz”