Sedat Peker’in iddia ve itiraflarından kim neden korkuyor?

Sedat Peker’in videolarının oluşturduğu sıcak gündemin yankılarını ve geliştirilen yaklaşımları değerlendiren Haşim Ay, üç soruda tespit ve analizlerde bulunuyor.

Sedat Peker’in iddia ve itiraflarından kim neden korkuyor?

HAŞİM AY / HAKSÖZ-HABER

Sedat Peker’in bir dizi iddia ve itiraflardan oluşan videoları gündemdeki yerini korurken yargının şuana kadar iddialarla alakalı olarak harekete geçmemiş olması haklı olarak tepkileri artırıyor.

Şüphesiz meseleye dair şuana kadar çeşitli platformlarda değerlendirmeler oldu. Muhalefet partileri işin doğası gereği (haklı veya haksız) Peker’in iddiaları üzerinden hükümete yönelik tazyiklerde bulundu. Sosyal medyanın nabzı tutulduğunda kamuoyunun da birincil derecede gündem maddeleri arasında bu meselenin olduğu anlaşılıyor. Hükümete yakın medya ve yazarların değerlendirmeleri şuana kadar daha çok olayın “operasyonel” boyutu (?) ve hükümeti özellikle de Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırma (?) amacı güttüğüne yönelik söylemleri oldu/olmakta. Hükümet ve MHP gibi yandaş cenahlarda ise genel bir sessizlik hükmünü sürdürürken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir hayli (suçlamaların muhataplarından biri olduğu için şahsı adına mı hükümet adına mı) koşuşturduğu, Peker’e cevap yetiştirmeye çalıştığı görülüyor. Öyle ki özellikle de katıldığı Habertürk’teki programın da gösterdiği gibi olay artık adeta Peker-Soylu polemiğine dönüşmüş ve medyanın da amigoluğa soyunması sonucunda kamuoyundan bu müsabakada taraflardan birini alkışlayıp diğerini yuhalama rolü beklendiğini gösteriyor.

Bu çerçevede kısa bir analizle meselenin üç boyutuna dikkati çekmek ve tartışmayı bu minvalde sürdürmenin lüzumlu olduğunu düşünüyorum.

(…)

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Şule öğretmen ve yeni maarif modeli
Siyonistlerin antisemitizm “silahı” artık işe yaramıyor
"Nefretin çatallı dili kurusun!"
ABD üniversiteleri ayaklanırken Türkiye ne yapıyor?
"Müslüman” öğrencilerin ABD’yi sarsan eylemleri