Bir İslam alimi Hamîduddîn Ferâhî

Hamîduddîn Ferâhî’nin en büyük hedefi İslâm eğitim sistemini Kur’an merkezli yapmak, diğer konu ve ilimleri de onun etrafında bütünleşecek şekilde ıslah etmekti.

Durmuş Kancı, İslam alimlerinde Hamîduddîn Ferâhî hakkında yazdı:

Âlim, müfessir, çevirmen, şair, dilbilimci olan Ferâhî’nin, ilmi kişiliği ve özellikle tefsir metodu hakkında Türkçede bir literatür taraması yapıldığında az sayıda çalışmanın olduğu görülecektir. Bu konuda 2019 yılında Orhan Güvel’in, ‘’Hamîduddîn el-Ferâhî (ö. 1930) ve Niẓāmu’l-Kur’ân ve Te’vîlu’l-Furkān bi’l-Furkān’’ isimli doktora tezi çalışmasını, Ferâhî’yi tanımamızda, anlamamızda önemli bir çalışma olarak görmek gerekir. Bu yazı, büyük oranda Orhan Güvel’in doktora tezinden, yabancı yazar ve kaynaklardan yararlanılarak Ferâhî’nin ilmi kişiliğini ve Kur’an’a yaklaşım metodu olan Nazm usulünü ana hatlarıyla tanıtma amaçlı yazılmış bir yazı olarak okunabilir, değerlendirilebilir.

18 Kasım 1863’te Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Azamgarh kentindeki Perîhâ (Phariha) köyünde dünyaya geldi. Ferâhî’nin aile büyüklerinin Afganistan’daki Ferâh ismini taşıyan şehirden Hindistan’a göç ettikleri ifade edilir. Aile burada yerleştikleri yere Afganistan’daki şehirlerinin ismini vermiş ve daha sonra bu bölge Urducada Perîhâ (Perîhe, Ferîhe) şeklinde anılmaya başlanmıştır.

Hamîduddîn Ferâhî’ye, tedavi için gittiği Hindistan’ın Batı Uttar Pradeş bölgesindeki Mathura şehrinde, özel doktoru tarafından cerrahi müdahale yapılmıştır. Ameliyatı sonrasında müşahade altındayken 11 Kasım 1930’da vefat eden Ferâhî’nin, hasta yatağında Kur’an tilaveti yaptığı esnada vefat ettiği aktarılır. Vefatının ardından Mathura şehrinde defnedilmiştir.

Yazının Devamı >>>

Biyografiler Haberleri

Çeçen direnişinin sesi: İmam Alimsultanov
Kirli suikastın üzerinden 14 sene geçti:  Abdurrahman el Evlaki
İzzetli komutan Yahya Sinvar’ın şehadetinin üzerinden bir yıl geçti
Yavuz Bülent Bakiler zulme rıza göstermedi!
İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığı ve Hamas'ın terör örgütü olduğu fetvasını veren bir baş müftünün ardından...