Uzunca bir süredir dünya gündemini meşgul ediyor İran. Bu meşguliyetin ana sebebi ise Tahran'daki yönetimin nükleer silah peşinde olması...

İran'ın nükleer silah sistemlerine sahip olmasını istemeyen ülkelerin başında şüphesiz ABD ve İsrail geliyor. Her iki ülke bu düşüncelerini gizlemiyorlar da zaten... Hatta İran'ı cezalandırmak istediklerini açıkça dile getiriyorlar.

Zaman zaman seslerini yükseltiyorlar. Bazen "diplomatik" tavsiyelerde bulunuyorlar, bazen de "tehdit" dozajını artırıyorlar İran'ı bu sevdadan vazgeçirmek için...

Askerî müdahale seçeneklerinin masada olduğunu hatırlatıyorlar böylece.

İran da boş durmuyor tabii ki... Her türlü seçeneğe göre hazırlık yaptığını ilân ediyor sık sık. Kâh askerî tatbikatlar düzenleyerek, kâh müzakere masasında kalmaya çalışarak...

Ancak bütün bunlar bir gerçeği gizlemeye yetmiyor.

Taraflar muhtemel bir savaşa hazırlanıyorlar. Hem de çok "titiz" hamleler yaparak...

***

Biliyorsunuz, İsrail silah ticareti yapan ilk beş ülkeden biri... Bu konuda yüksek teknolojiye sahip...

Ancak...

Son dönemde ABD'den "önemli" silah alımları yapıyor İsrail. ABD de bu ülkeye destek çıkıyor "güvenlik" kaygılarından dolayı...

Mesela...

En son iki önemli karara imza attı Amerikan hükümeti.

Bunlardan biri, İsrail'e 25 adet F-35 Müşterek Saldırı Uçağı'nın satışına onay vermesi... Diğeri de İsrail'e "erken uyarı radar sistemi" yerleştirmesi...

Gelecek yıl bu uçaklardan 50 adet daha almayı planlıyor İsrail. Amaç ise "havadan havaya" ve "havadan karaya" ülke savunmasını güçlendirmek...

F-35'lerin en önemli özelliği radara yakalanmamaları. Ayrıca manevra kabiliyetleri ve mevcut teknolojik donanımlarıyla diğer taktik savaş uçaklarından çok daha üstünler.

İsrail'in ilk etapta aldığı 25 adet F-35, klasik kalkış ve iniş sistemine sahip. Gelecek yıl almayı planladıkları ise hem kısa mesafede havalanabiliyor hem de dikey iniş yapabiliyor.

Kısacası F-35'ler, ideal "taarruz" uçakları yani...

***

İsrail'in ABD'den talep ettiği bir diğer saldırı silahı ise yeraltı sığınaklarını delmek için kullanılan bombalar.

GBU-39 adı verilen bu bombalar, lazer güdümlü olduklarından yüksek isabet gücüne sahip. 1,8 metre kalınlığındaki betonu rahatlıkla delebiliyorlar.

İran'ın nükleer tesislerine düzenlenebilecek muhtemel taarruzda kullanılabilecek bombaların bir diğer özelliği ise hafif ve kısa boylu olması. Bu da uçaklara daha fazla bomba yüklenmesi anlamına geliyor.

Basına yansıyan haberlere göre Amerikan Savunma Bakanlığı, İsrail'e bu bombalardan 1.000 adet satmak için Kongre'ye başvurmuş durumda.

***

Savaş stratejilerinde "saldırı" kadar "savunma" da önemli.

İran, topraklarına yapılacak her saldırıya misliyle mukabelede bulunacağını söylüyor her defasında. Özellikle uzun menzilli Şahap füzelerini "düşman" ülkelere göndermekten çekinmeyeceğini de dile getiriyor.

Şimdiye kadar bu tehdidi en fazla ciddiye alan ülkelerin başında geliyor İsrail. Hava savunma sistemini güçlendirmeye çalışıyor.

İşte onlardan biri yukarıda bahsettiğimiz erken uyarı radar sistemi.

Amerikan ordusunun 120 kişilik bir destek ekibiyle birlikte Necef'te kurduğu yeni sistem, İran'dan gelecek karadan karaya füzelere karşı İsrail'in savunmasını artırmayı hedefliyor.

***

Peki, bütün bunlar savaşın yakın zamanda patlak vereceğini mi gösteriyor?

Gelecekte neler olacağını ancak Allah bilebilir. Bu konuda bizim "kesin" bir hüküm vermemiz söz konusu bile olamaz.

Ancak ortaya çıkan emarelerden yola çıkarak tahminde bulunabilir, Türkiye'yi yönetenlerin dikkatlerini bu yöne çekmeye çalışabiliriz.

Bizim de yaptığımız bu zaten.

ZAMAN