1. HABERLER

  2. HABER

  3. Sana İhtiyacım Var Kampanyasında Yardımlar Artarak Sürüyor
Sana İhtiyacım Var Kampanyasında Yardımlar Artarak Sürüyor

Sana İhtiyacım Var Kampanyasında Yardımlar Artarak Sürüyor

''Sana İhtiyacım Var'' kampanyasında ilk etapta 20 tır yardım malzemesi Suriyeli sığınmacılara ulaştırıldı.

25 Ocak 2014 Cumartesi 12:16A+A-

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri ve İnsani Yardım Platformu Koordinatörü Ali Kurt, Suriyeli sığınmacılara destek olmak amacıyla başlatılan "Sana İhtiyacım Var" kampanyasına ilişkin, "İnşallah gücümüzün yettiği kadar Suriyeli kardeşlerimizin yaralarına merhem oluruz, ihtiyaçlarının bir kısmını karşılarız diye ümit ediyoruz. İlk hamlede yaklaşık 20 civarındaki tır, yerlerine gitmiş oldu. Kampanyayla ilgili bizim düşüncemiz bu sayının, bin tırı geçeceğine yöneliktir" dedi. 

Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de, başta çocuklar olmak üzere kadın, yaşlı ve hastaların hayata tutunabilmeleri için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılayı, HAK-İŞ, Diyanet Vakfı, Memur-Sen ve Anadolu Ajansı ile İnsani Yardım Platformu çatısı altında toplanan çok sayıda yardım kuruluşu, vakıf, dernek ve meslek örgütünün katılımıyla başlatılan kampanyanın ilgi gördüğünü söyledi. 

Suriye'de 3 yıldır "hür dünyanın gözü önünde" insanlık dramı yaşandığını, insanların savaş, soğuk ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayamamaları nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşadığını anlatan Kurt, ülke nüfusunun yarısının bulunduğu yeri terk etmek zorunda kaldığını, 6,5 milyon insanın sığınmacı durumuna düştüğünü kaydetti.

Kurt, bu insanların her şeye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"3 yıldır durmuş olan bir ekonomik yapı içinde devam eden olumsuz şartlar altında hayata tutunmaya çalışan insanlar var. Suriye, bizim asırlardır gerek komşuluk gerek akrabalık gerekse de dindaşlık ortak paydasında buluştuğumuz çok önemli bir ülke. Biz insanlık vicdanının test edildiği bu olumsuz şartlar altında, Suriyeli kardeşlerimizin elinden tuttuk. Geçen yıl 'Kış geldi... Bir ekmek, bir battaniye' başlığı altında bir kampanya başlatmıştık. Kadirşinas halkımız Suriyeli kardeşlerimizin ellerinden tuttu, onları bağırlarına bastı. Gerek Türkiye'deki misafir Suriyelilerle ilgili gerekse sınırın ötesinde çok daha ağır şartlar altında olan Suriyelilerle alakalı çok ciddi yardım faaliyetleri yapıldı. Bu sene bu problem bitmedi, devam ediyor. En son Cenevre 2 görüşmelerinin arefesinde basına intikal eden -ki bu konuda Anadolu Ajansı'nı tebrik ediyoruz, çok nitelikli bir basın çalışması oldu- insanlığın vicdanını kanatan işkence fotoğraflarını gördük. Tabii bu zulümden kaçan insanlar Türkiye'ye sığındılar, geçemeyenler sınırın hemen sıfır noktasındaki kamplarda çok olumsuz şartlar altında hayata tutunmaya çalışıyor."

Suriye'de savaş mağduru insanlara destek vermek üzere "Sana İhtiyacım Var" adı altında yeni bir kampanya başlattıklarını ve bu kampanya için Başbakanlık AFAD, Kızılay, Türk Diyanet Vakfı, 17 sivil toplum kuruluşu ve sendikaların desteğiyle İnsani Yardım Platformu'nu oluşturduklarını ifade eden Kurt, "İnşallah gücümüzün yettiği kadar Suriyeli kardeşlerimizin yaralarına merhem oluruz, ihtiyaçlarının bir kısmını karşılarız diye ümit ediyoruz" dedi. 

"İnşallah uluslararası kamuoyu harekete geçer" 

Kurt, Suriye'de yapılacak yardımın büyük önem taşıdığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çünkü hakikaten gerilmiş bir ortam içinde buna ihtiyaç duyan milyonlarca insan var. Soğuktan çocuklar ölüyor. Anneler ölüyor. Aslında insanlık ölüyor. İnsani kriz, tahammül edilmeyecek noktalara kadar geldi. Bir taraftan Suriye'deki rejimin inanılmaz acımasız baskısı, sivil ayrımı yapmaksızın insanları topyekun varil bombalarıyla öldürmesi bu insanların durumunu daha da ağırlaştırıyor. Biz burada tabii Birleşmiş Milletlere seslenmek istiyoruz; dünya kamuoyu bu zulüm karşısında daha ne kadar sessiz kalacak? Biz özellikle Birleşmiş Milletlerin hiç değilse güvenli bir koridor, uçuşa yasak bölge oluşturulması için daha önce örneklerde olduğu gibi uluslararası toplumun vicdanını ortaya koyarak bu konuya sahip çıkmasını bekledik ve bununla ilgili çok çağrılar yaptık. Temenni ediyoruz inşallah bu son yayınlanan fotoğraflarla buradaki dram daha net bir şekilde ortaya konmuş oldu. İnşallah uluslararası kamuoyu harekete geçer diye düşünüyoruz."

"Yardımlar artarak devam edecek"

Kampanyaya ilginin büyük olduğunu dile getiren Kurt, "İlk hamlede şunu söyleyebilirim yaklaşık 20 civarındaki tır, 2-3 gün içinde ulaşmış oldu, yerlerine gitmiş oldu. Fakat bizim düşüncemiz bu sayının bin tırı geçeceğine yöneliktir. Geçen sene de yaklaşık 300 milyon lira bir yardım toplanmıştı ama kayıtlara girmeyen, sivil toplumun nitelikli olarak destek vermesine rağmen pek duyurulmayan çok büyük, daha fazla yardımlar var. Biz bu sene daha başarılı bir şekilde kampanyadan sonuç alacağımızı ümit ediyoruz" diye konuştu.

Kurt, kampanyanın sürdürülebilir olmasının büyük önem taşıdığına işaret ederek, "Buradaki sıkıntı bitene kadar bu yardımı devam ettirmekte çok büyük fayda var. Çünkü karşınızda buna ihtiyacı olan insanlar var. Bu eksende geçen sene elde ettiğimiz tecrübeyle de inşallah bu yardımlar artarak devam edecek" ifadelerini kullandı. 

İDSB'ye üye 53 ülkeden 225 sivil toplum örgütüyle kampanyayı uluslararası boyuta taşıyacaklarını belirten Kurt, bunu da 4 Şubat'ta düzenleyecekleri basın toplantısıyla kamuoyuna duyuracaklarını kaydetti. 

"Yardımların yerine ulaştığından kimsenin şüphesi olmasın"

Kurt, yardımları Suriyelilere ulaştırmak adına büyük bir gayret içinde olduklarını vurgulayarak, "Sınırın bu tarafını geçen insanlar işin en şanslıları, sınırın öte tarafında kalanlar çok daha mağdur. Yardım kuruluşlarımız, yardımları sınır ötesinde Suriyeli vatandaşlara birebir, onların aracılığıyla sıfır noktasında teslim etmek suretiyle dağıtımını temin etmeye çalışıyor. İnisiyatif alıp içeriye girip, içeride bire bir yardım yapan kuruluşlarımız da var. Bu yardımın yerine ulaştığından hiç kimsenin şüphesi olmamalı. Suriyeli alimler, zaruretten dolayı kedi ve köpek etinin bile yenileceğine dair fetva verdi. Hatta bu beslenmeden zehirlenen insanlar da var. Bu, oradaki çaresizliğin boyutunu anlatmak adına çok çarpıcı bir örnektir. Küçük bir Suriyeli çocuğun ölmeden hemen önce, 'Her şeyi Allah'a söyleyeceğim' diyerek, ruhunu teslim ettiğini düşünürsek oradaki olumsuz şartların hakikaten insanlık vicdanını kanatan, çok acı verici bir durum olduğunu kabul etmemiz gerekir" diye konuştu.

AA

HABERE YORUM KAT