1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Nadira Kadirova'nın Ölümü Etrafındaki Şüpheler Ne Zaman Aydınlatılacak?
Nadira Kadirova'nın Ölümü Etrafındaki Şüpheler Ne Zaman Aydınlatılacak?

Nadira Kadirova'nın Ölümü Etrafındaki Şüpheler Ne Zaman Aydınlatılacak?

AK Parti Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde bakıcı olarak çalışan ve intihar ettiği iddia edilen Özbekistan uyruklu Nadira Kadirova'nın ölümüyle ilgili şüpheler devam ederken Savcılık soruşturması da henüz neticelenmiş değil.

03 Ekim 2019 Perşembe 12:19A+A-

Son olarak Saadet Partisi milletvekili Cihangir İslam ve CHP Milletvekili Sera Kadıgil’in bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdığı olayla ilgili dün Savcılık da bir açıklama yapmıştı. Konuyla alakalı olarak öne çıkan şüphe, iddia ve tartışmalara değinilen Savcılık açıklamasında soruşturmanın titizlikle sürdüğü belirtilmişti.

BBC’nin olay ve sonrasında yaşanan gelişmeler üzerine derlediği haberi aşağıda ilginize sunuyoruz:

Nadira Kadirova'nın Ölümüyle İlgili Neler Biliniyor?

Özbek vatandaşı Nadira Kadirova, bakıcı olarak çalıştığı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul milletvekili Şirin Ünal'ın Ankara'daki evinde, 23 Eylül akşamı yaşamını yitirdi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü, olayın 'silahla gerçekleştirilmiş bir intihar' olduğunu açıkladı.

Kadirova'nın yakın bir arkadaşı, olaydan önce genç kadının kendisine, milletvekili Ünal'ın tacizine uğradığını ve kendini öldürmeyi düşündüğünü söylediğini belirtti.

Ölüm ardından yürütülen soruşturma kapsamında yaşanan bazı gelişmeler kamuoyunun bir bölümü tarafından "şüphe uyandırıcı" bulundu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Ekim günü yayımladığı açıklamada soruşturma süreciyle ilgili detaylar paylaştı ve "soruşturmanın titizlikle" sürdürüldüğünü belirtti.

BBC Türkçe, Kadirova'nın ölümüyle ilgili bilinenleri araştırdı ve derledi.

Nadira Kadirova kimdir?

Kadirova, 23 yaşında Özbek vatandaşı genç bir kadındı.

Dört yıl önce Türkiye'ye yerleşmişti.

Yaklaşık bir yıldır AKP milletvekili Şirin Ünal'ın Çankaya'daki evinde bakıcı olarak çalışıyordu.

Ünal'ın eşi hastaydı ve Kadirova onunla ilgileniyordu.

Yakınlarının verdiği bilgiye göre Kadirova, Türkiye'de üniversite okuyabilmek için para biriktiriyordu ve yakın gelecekte üniversite sınavına hazırlanmak için kursa başlayacaktı. Hayatının ilerideki dönemlerinde Türkiye'de kalmak ve evlenmek istiyordu.

Hakkında bilgi sahibi olanlar genç kadını, "ailesi tarafından çok sevilen, özgüven sahibi ve güzel bir kadın olarak" tanımlıyor.

Nadira Kadirova nasıl öldü?

Olay, 23 Eylül Pazartesi akşamı saat 21.00 sıralarında meydana geldi.

Emniyet, yaşananı intihar olarak tanımlandı ve yaşandığı sırada Ünal'ın, Ünal'ın eşi ile kızının ve evin diğer yardımcısının da evde bulunduğunu belirtti.

Açıklamada, "Olay yerinde yapılan teknik ön incelemede intihar harici herhangi bir şüpheli durum müşahede edilmemiş, ayrıca Müntehire'nin odasında intihar eğiliminde olduğuna dair bulunan geçmiş tarihli notlar da dahil tüm bulgular soruşturma dosyasına eklenmiştir" ifadeleri de yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasında, "ölenin bulunduğu odanın kapısının kilitli olması nedeniyle emniyet görevlileri ve 112 ilkyardım ekipleri tarafından kilitli odanın kapısı kırılarak hastaneye intikal ettirildiği" belirtildi.

Nadira'nın ağabeyi Muhammet Ali Kadirova, çeşitli medya kuruluşlarına yaptığı açıklamada, olaydan beş dakika önce Şirin Ünal'la görüştüğünü belirtti:

"Olay olmadan beş dakika önce milletvekili Şirin Ünal beni aradı. Bana 'Silahım kayboldu' dedi. Şirin Ünal Bey, 'Kız kardeşin alıp sana mı götürdü?' diyecek sandım. O sırada tabancayı almış, odasına kilitlemiş. 'Açmaya çalışıyoruz' dedi. O esnada Şirin Ünal Bey'in kızı Duygu Ünal, kapıya vuruyordu, bağırış, çağırış ses geldi. O esnada telefon kapandı.

"Hemen taksiye atladım, olay olan eve geldim. Olay olmuş ateş atılmış. Polis ekipleri beni içeri sokmadılar. 'Kardeşim nerede?' dedim. 'Hastaneye götürüldü' dediler. Taksiye atladım, Bilkent Şehir Hastanesi'ne geldim. 'Beni içeri sokun, ben onun ağabeyiyim' dedim. Beni içeri sokmadılar. Sonra içeriden doktorlar çıktı 'Başınız sağ olsun' dediler, orada bittim ben."

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasında, "olayda kullanıldığı değerlendirilen Baretta marka 9 mm çaplı silaha, bu silahtan atılan mermi çekirdeğine ve kovanına el konularak inceleme yaptırıldığı, inceleme sonucunda olay yerinden elde edilen kovan ve deforme mermi çekirdeğinin Baretta marka tabancadan atıldığının tespit edildiği" aktarıldı.

Ölümden bir gece önce dertleştiği arkadaşı Leyla'nın ifadelerinde neler var?

BBC Türkçe, savcılık soruşturmasındaki tanık ifade tutanaklarını inceledi.

Kadirova'nın gündelik hayatta Leyla adını kullanan, kendisi gibi Özbek uyruklu arkadaşı, ifadesinde, olaydan bir gece önce Kadirova'yla telefonda konuştuğunu, bu konuşmada ağladığını ve milletvekili Ünal'ın kendisini taciz ettiğini söylediğini belirtti.

Leyla Niyazova ifadesinde bunu şu sözlerle aktardı:

"Görüşme sırasında bana 'Patrondan izin istedim. O da vermiyor. Çok sıkıldım, çok bunaldım, her şeyden yoruldum, ölmek istiyorum' tarzında sözler söyledi. Sebebini sorduğumda bana annem, babam üzerine yemin ettirdi. 'Anlatacaklarımı mezara kadar götüreceksin' dedi. Nadira bu konuşmaları ağlayarak yapıyordu.

"Konuşurken 'ben ağabeyimin yüzüne nasıl bakacağım, ölmek istiyorum' gibi sözler söyledi. Konuşmanın ilerleyen aşamalarında, 'bir gün odasında yatarken patronu olan Şirin Ünal'ın yatmakta olduğu odaya geldiğini, odasının kapısını kilitleyip arkasından kendisine sarıldığını, kendisinin de ona tepki gösterdiğini' söyledi. Bu olayın ne zaman olduğunu söylemedi fakat Ankara'daki evde olduğunu söyledi. Kendisine 'evde kimse yok mu, var mı?' diye sorduğumda Şirin Ünal'ın hanımının alt katta yattığını, kendisinin de bağırdığını fakat sesini kimsenin duymadığını söyledi."

Niyazova, arkadaşı Nadira'nın Ünal hakkında "Ben onu ağabeyim gibi seviyordum" dediğini ve Ünal'ın silahını aldığını söylediğini de belirtti:

"Şirin Ünal'ın kendisine başka bir şey yapıp yapmadığını sorduğumda ağlayarak 'Yok' diye cevap verdi. Ona bakire olup olmadığını sordum. O da bakire ve kız olduğunu söyledi. Ağlayarak 'Ben onu ağabeyim gibi seviyordum' gibi sözler söyledi.

"Konuşma sırasında bana patronun silahını bulduğunu, aldığını ve bir tane de mermi hazırladığını söyledi. Ben de ona, 'Delirdin mi kız, öyle şey olur mu, kendini öldürecek ne var?' dedim. Nadire de bana, tabanca ve mermiyi botunun içine sakladığını söyledi.

"Ben ne kadar onu ikna etmeye çalışsam da Nadire ağlayarak intihar edeceğini, silah ile kendisini vuracağını söyledi. Ben de ona, 'O kadar büyütecek ne var, biz senin düğününü yapacağız, oynayacağız' diye ikna etmeye çalıştım. Hatta o da Abdullah isimli arkadaşını kast ederek 'Ben ona layık değilim' gibi sözler söyledi."

Niyazova, konuşmanın nasıl sonlandığını şu sözlerle aktardı:

"Ne kadar dil döktüysem de onu ikna edemedim. Hatta konuyu değiştirip kendisinin güleceği şeyler anlattım. Sonra zaman zaman güldü. Bu şekilde onu güldürdükten sonra ağlamadı. Daha sonra bana teşekkür etti, 'İnşallah yarın görüşürüz' dedi. Ben onu bu şekilde sakinleştirdikten sonra intihar edeceğine artık ihtimal vermiyordum."

Leyla Niyazova ifadesinde, savcının sorusu üzerine, "Nadire'yi fuhuşa teşvik ettiği ya da fuhuş yapmasını kolaylaştırdığı iddialarının doğru olmadığını; geçimini Laleli'den aldığı tekstil ürünlerini Özbekistan'a göndererek sağladığını" söyledi.

Ağabeyi, Nadira'nın ölümünü nasıl yorumluyor?

Nadira'nın ağabeyi Muhammet Ali, olaydan sonra medyaya yaptığı açıklamalarda, kardeşinin herhangi bir sıkıntısı olmadığını belirtti.

Ağabey, kardeşinin her şeyi kendisiyle paylaştığını da belirtti:

"Kardeşim Nadira'yı ben çok iyi biliyorum, benden başka paylaşabileceği insan yoktu. Ben onun her türlü dostu olarak, babası olarak, abisi olarak her türlü şeyi paylaştım. Herhangi bir sıkıntısı yoktu, ilaç kullanacak bir durumu yoktu. Kendini intihar edecek, kendini vuracak kadar cesareti de yoktu."

Ağabey, kardeşinin, arkadaşı Leyla ile konuşmasından bahsettikten sonra ise şunları söyledi: "Ben ağabeyimin gözüne nasıl bakacağım, ben mektup yazarım, evi de yakarım kendimi de öldürürüm' demiş Leyla hanımefendiye."

BBC Türkçe, Muhammet Ali Kadirova ile görüşme talebine yanıt alamadı ve "aile üyelerinin çok tedirgin olduğu ve artık medyaya konuşmak istemediği" bilgisini edindi.

Avukatına göre çelişkili ve şüpheli gelişmeler neler? Ne yapılmalı?

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey Erden, dernek adına gönüllü olarak davayı takip ediyor ve Kadirova'nın ailesine hukuki destek veriyor.

Avukat Tozbey, genç kadının ölümünün şüpheli olduğuna dair birçok emare olduğunu öne sürüyor:

"Nadira'nın intihar şekli, bir gece önce yakın arkadaşına 'cinsel saldırıya' uğradığına dair sözleri, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın iki gün içerisinde otopsi ve Adli Tıp raporunu hızlıca aldırıp Nadira'nın cenazesini ülkesine göndermesi, bürokratik işlemlerin iki gün içinde halledilmesi, intihar ettiğine dair açıklamalar yapılması Nadira'nın ölümünü şüpheli hale getirmiştir."

Avukat Tozbey'e göre soruşturmanın sağlıklı yürümesi için yapılması gerekenler şunlar:

             Nadira'nın dahil, evde tüm yaşayanların ellerindeki ve giysilerinin üzerindeki swap yani kurşun artık örneklerinin alınması.

             Evde bulunan tüm çalışanlar dahil, ev sahipleri ile birlikte ifadelerinin alınması.

             Nadira'yı tanıyan ve bilen kimse olan, aynı evin içinde çalışan diğer Özbek kadına koruma sağlandığı garantisi verilerek, tanık olarak beyanlarının alınması.

             Nadira'nın bedeni üzerinde 'cinsel saldırıya' uğrayıp uğramadığının tespiti için sperm, DNA vb. örneklerin araştırılmasının yapılması.

             Nadira'nın kaldığı oda içerisindeki çarşaflarının, iç çamaşırı, pijamaları ve eşyaları üzerinde parmak izi, DNA incelemesi, saç, tüy, tükürük vb. delil araştırmalarının yapılması.

             İntihar eden bir kimsenin, silahı ve tetiği çekmek zor olduğu için düşük ihtimal olması nedeniyle, tetiğin çekiş pozisyonu, açısı, mesafesi konusunda teknik incelemeler yapılması.

             Nadira'nın kendisini öldürdüğü söylenen silahın markasının, özelliklerinin, ölüm şekli ile karşılaştırılması ve bu markadaki bir silahın intihar olayını gerçekleştirmek için uygun olup olmadığının araştırılması.

             Nadira'nın öldükten sonraki çekilen fotoğraflarında, silah içinde şarjörün olmaması hususunun araştırılması.

             Nadira'nın kendini öldürdüğü iddia edilen saatin doğruluğunun ispatı açısından, incelemeler yapılması, cep telefonunu veya bilgisayarını kullandığı saatler ile karşılaştırılması.

             Nadira'nın arkadaşlarına ve kardeşine "vebal alıyorsunuz" deyip, şikayetlerinden ve tanık beyanlarından vazgeçirmeye çalışan polisler hakkında işlem başlatılması.

             Nadira'nın cep telefonu, bilgisayar vb. incelemeler yapılması.

             Nadira'nın odasında var ise intihar mektubu üzerinde incelemeler yapılıp, kendi el yazısı ile yazılıp yazılmadığının tespitinin yapılması.

Savcılık soruşturmayla ilgili hangi bilgileri veriyor?

BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk, soruşturmanın detaylarıyla ilgili Ankara Adliyesi'nde iki kez savcılık makamıyla röportaj talebinde bulundu ancak Öztürk ve başka gazetecilerin talebi reddedildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2 Ekim akşamı ise konuyla ilgili bir basın açıklaması yayımladı ve soruşturmayla ilgili detaylar paylaştı.

Açklamada, Şirin Ünal dahil birçok kişinin ifadesinin alındığı, delillerin toplandığı, incelemelerin sürdüğü belirtildi ve özetle şu ifadelere yer verildi:

"Ölen şahsa ait olduğu bildirilen cep telefonuna el konularak gerekli incelemelerin yaptırıldı, ölen şahsın ajandasına el konularak incelemeye gönderildi.

"Ölene ait olduğu değerlendirilen intihar notu ile ölen şahsın ajandasına el konularak incelemeye gönderildi.

"Olay anında ikamette bulunan milletvekili Şirin Ünal da dahil tüm şahıslardan parmak izi ve swap incelemelerinin yapılabilmesi için gerekli örnek ve numuneler aldırıldı.

"Ölen şahsın cesedi üzerinde klasik otopsi işlemlerinin yapılması için Adli Tıp Kurumu'na sevki yapıldı, kurumda otopsi işlemleri yapıldı, ilk belirlemede ölenin bitişik atış yapmak suretiyle göğüs bölgesinin 5-6 cm üzerine isabet eden mermi neticesinde öldüğü tespit edildi.

"Otopsi esnasında tırnak, anal, vajinal frotti, kan ve bütün biyoörnekler aldırılarak gerekli incelemelerin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan talepte bulunuldu.

"Soruşturma esnasında milletvekili Şirin Ünal da dahil evde bulunan tüm şahısların ve ayrıca ölen şahsın arkadaşları olduğu bildirilen Abdullah ve Leyla ile Nigar isimli şahısların da ifadesi alındı."

Şirin Ünal kimdir? Olayla ilgili tavrı ne oldu?

Ünal, asker kökenli bir siyasetçi.

Hava Harp Okulu'ndaki eğitiminin ardından jet pilotu, filo komutanı, NATO Karargâh Subayı, 5. Ana Jet Üs Harekât Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Subay Şube Müdürü olarak görev yaptı.

2000'de tuğgeneralliğe, 2004'te tümgeneralliğe terfi etti. Plan Harekât Daire Başkanlığı, 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanlığı, 1. Hava Kuvveti Komutan Yardımcılığı ve Genelkurmay Komutanlığı Kontrol Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu.

Ünal 24, 25 ve 26. dönemde AKP'den İstanbul milletvekili seçildi. Milletvekilliği süresince Milli Savunma Komisyonu Başkanvekilliği, Plan ve Bütçe Komisyonu ile NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyeliği yaptı.

Ankara'daki siyaset ortamında "güçlü ve etkili bir isim" olarak tanınan Ünal, şu ana kadar olayla ilgili bir yorum yapmadı.

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın, TBMM'nin açılış töreninde Şirin Ünal'dan konuyla ilgili görüş talep etti. Ünal bu aşamada konuyla ilgili görüş vermeyeceğini belirtti.

Ünal ayrıca BBC Türkçe'nin daha ileri bir tarihte röportaj yapma talebini de kabul etmedi.

Bundan sonra ne olabilir?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasında da "soruşturmaya tüm ayrıntılar ve titizlikle devam edildiği" ifade edildi.

Soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürümediğini düşündüğünü söyleyen Av. Tozbey, Nadira'nın iki kadın arkadaşına fuhuşa teşvikle ilgili soru sorulmasının da bunun göstergesi olduğunu söyledi:

"Fuhuşun, Nadira'nın öldürülmesi ve cinsel saldırıya uğraması ile hiçbir ilgisi olamaz, kimseye de bu hakkı vermez. Ayrıca Nadira'nın arkadaşına "abimin yüzüne nasıl bakacağım" deyip ağlaması da cinsel saldırıya, cinsel ilişkilere alışık olmadığının önemli bir kanıtı. Nadira'nın fuhuş yapıp yapmadığını sormak, soruşturma sürecini Nadira açısından kirletmeye yönelik bir uğraştır. Bu, soruşturmanın yönünü değiştirmeye dair bir uğraştır."

Savcılığın açıklamasında ise bu konuyla ilgili, "Tanıklardan Hilal'in ifadesinde tanık Leyla ile ölen Nadira arasında önceden geçen bir kaç hususu belirtmesi üzerine tanık Leylaya bu konu ile ilgili de bilgi sorulduğu" belirtiliyor.

Tozbey, soruşturmanın davaya dönüşmesi gerektiğini savundu.

Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Sera Kadıgil ve Saadet Partisi milletvekili Cihangir İslam, Kadirova'nın ölümünü Meclis gündemine taşıdı.

Olayın her yönüyle eksiksiz şekilde araştırılması ve kamuoyunun gelişmelerden eksiksiz ve sansürsüz şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Kadıgil, bu bağlamda Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Saadet Partili İslam da, Kadirova'nın ölümüyle ilgili, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle meclise soru önergesi verdi.

HABERE YORUM KAT

3 Yorum