1. YAZARLAR

  2. Mustafa Karaalioğlu

  3. Milliyetçilik ‘Mondros kompleksi’ üretmek midir?
Mustafa Karaalioğlu

Mustafa Karaalioğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Milliyetçilik ‘Mondros kompleksi’ üretmek midir?

23 Ağustos 2009 Pazar 21:52A+A-

Kürt sorununa çözüm arayışının bizatihi kendisi incelenmeye, tartışılmaya, konuşulmaya değer. Bir ülke, temel bir sorununa çözüm ararken “Ne yapmalı, ne yapmamalı” sorularının cevaplarını yaşayarak görüyoruz. Filmin başındayız, daha da birçok sahne göreceğiz.

Umuyoruz ki Türkiye bu sorunu çözecek. Çözüme neden mecbur olunduğunu anlatmak için yüzlerce sebep sayılabilir. Bir tanesi de yeter; kan akıyor!

Daha açık söyleyelim Türkiye bu sorunu çözemezse ebedi mutsuzluk ve gerilemeye mahkum olur; çözerse de uçar gider. Aradaki fark bu kadar açıktır.

Şu halde, kimse kimseye tafra yapmasın, kimse kimsenin elini tutmasın. Madem on yıllar sonra bir hükümet sorunu halletmek için elini taşın altına koydu, risk aldı, gözlerini kapatıp hedefe kilitlendi, bu fırsat kaçmasın.

Zira, böyle meseleler kimin kimden daha çok vatanperver, kimin kimden daha çok fedai olduğunu gösterme, ispatlama sahaları değildir. Gerçek vatanperverlik; şoven hatta ırkçı rüzgarlara direnerek çözüm cesaretini gösterebilmektedir. Yıllar yılı yapılanı tekrarlamayıp “Bana ne ben de kulağımın üzerine yatayım” dememektedir.

Hükümet şimdi bunu yapıyor. Aslında buna ihtiyacı da yoktur. 29 Mart’ta aldığı oyu Güneydoğu’dan sonsuza kadar çıkarırdı ve bu da iktidar partisini takipçi partilerin sürekli olarak önünde tutmaya yeterdi. Böylesine muhataralı bir alana girmek yerine, çiçek böcekle vakit oyalayıp CHP-MHP gibi kolay rakiplerden istediği seçimi koparıp almaya devam ederdi.

Artık biliyoruz ki Tayyip Erdoğan için seçim kazanmak Kürt sorununu çözmekten daha kolay ve garantili bir iştir.

Görünen o ki bu meseleye de “oy gider/oy gelir” noktasından bakmıyor. Çözümün kendisini herhangi bir seçimin üstünde tutuyor.

İşte bu yaklaşım çözümün bir numaraları güç faktörüdür.

Çözüm, bir gözü sandıkta liderlerin başarabileceği bir iş değildir.

Zaten, başka türlü davranmış olsaydı süreç toplumda bu kadar karşılık bulmazdı, umut yaratmazdı, ciddiye alınmazdı.

Tıpkı MHP’nin sergilediği ve giderek kendi kendini tüketen tavır gibi...

Dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelmiş, AB’ye adım atmak üzere olan, bütün komşularıyla sorunlarını halletmiş, hemen hemen bütün ciddi küresel enerji hatlarının göbeğinde olmayı başarmış, Avrupa ile ayrı Rusya ile enerji protokolleri imzalayabilen, milli geliri katlanarak büyüyen bir ülkede yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki bir araştırma Türkiye’nin gelecek ufkunun daha da parlak olacağını anlatmasın. Daha birkaç yıla kadar Rusya, Yunanistan, Suriye, İran ve hatta Ermenistan korkusu ve kompleksiyle yaşıyorduk. Şimdi o korkuların adını bile hatırlayanımız var mı?

Peki, böyle bir ülkede, sırf Kürt meselesinde polemik yaratabilmek için Mondros’tan bahsetmek biraz ayıp olmuyor mu? Milliyetçilik, yaşadığı topraklara, bir arada bulunduğu insanlara, devletine hakaret etmek mi yoksa?

Ya da Sevr tutmayınca Mondros kompleksi mi şırınga ediliyor? Öyleyse de çok geç artık.

Dünyada böyle bir milliyetçilik kalmadı. Ülkesine, insanlarına, devletine değer katmayana milliyetçi denmiyor artık...

Bu süreç yapılması gerekenlerin ne olduğunu gösterdiği kadar yapılmaması gerekenleri de ortaya çıkartıyor demiştik ya. MHP-CHP takip edildiğinde bunları görüyorsunuz.

Ve Kürt sorununun yıllardır neden çözülemediğini anlıyorsunuz. Daha en başta, büyümeden kolaylıkla halledilebilecek bir problemin ülkenin üzerine bir kara bulut gibi çöküşünün nedenlerini arayanlar, CHP ve MHP sözcülerinin son bir aylık konuşmalarını okusunlar yeter.

STAR

YAZIYA YORUM KAT