1. HABERLER

  2. HABER

  3. Militarist Çürümüşlük Sınır Tanımıyor!
Militarist Çürümüşlük Sınır Tanımıyor!

Militarist Çürümüşlük Sınır Tanımıyor!

13 askerin hayatını kaybettiği düştüğü, 8 erin de kaçırıldığı Dağlıca baskınına ilişkin yeni ses kaydındaki bir detay, dinleyenlerin kanını dondurdu.

14 Kasım 2010 Pazar 22:58A+A-

Kayıtta, hayatını kaybeden asker sayısının artması üzerine Garnizon Komutanı Albay Metin Yerlikaya'nın "Gitti benim alay komutanlığım..." diyerek, terfi alamayacağından endişe duyduğu iddia ediliyor. Ancak, ismi ihmalle anılan Albay Yerlikaya, 2008 YAŞ'ta Çanakkale İl Jandarma Alay komutanı yapılmış. Yerlikaya, halen Van İl Jandarma Alay Komutanı.

Dağlıca'da 13 hayatını kaybettiği 2007'deki baskına ilişkin internete düşen yeni ses kaydı çok tartışılacak iddialar içeriyor. Albay Vural E. ile Albay İsmail C. arasında geçen konuşmada, baskının perde arkasında yaşananlar anlatılıyor. İhmal iddialarını doğrulayan kayıttaki bir detay ise 'bu kadar da olmaz' dedirtiyor. Albay C., Dağlıca'da askerler hayatını kaybederken dönemin Yüksekova Garnizon Komutanı Albay Metin Yerlikaya'nın "Gitti benim alay komutanlığım." diyerek, terfi alamayacağından endişe ettiğini aktarıyor. "Dedik komutanım gitmez bu dedik. Dağlıca 60 kişi. 60'ının da ölecek hali yok ya." şeklinde teselli ettiklerini belirtiyor. Ancak, 2008'de toplanan Yüksek Askerî Şûra'nın, ismi ihmalle anılan komutanın endişelerini gideren bir karara imza attığı ortaya çıktı. Baskında hayatını kaybeden askerler yerine alay komutanı olamayacağını düşünen Albay Yerlikaya, YAŞ'ta Çanakkale İl Jandarma Alay Komutanlığı'na getirilmiş. Ardından da Van İl Jandarma Alay komutanı yapılmış.

Ses kaydındaki o komutanın iki ayrı ile alay komutanı olarak atandığı, aynı baskınlar çerçevesinde ismi ihmalle anılan bir başka komutanın terfi ettirilerek Harp Akademileri komutan yardımcılığına, bir başka subayın ise yarbaylıktan albaylığa yükselerek Afyonkarahisar'a tayin edildiği ortaya çıktı.

Ses kaydında konuşan Albay Vural E., dönemin komutanı Y.'nin Dağlıca'da hayatını kaybeden askerler kendisine haber verildiği anda neler yaptığını şöyle anlatıyor: "Hareket Merkezi önce beni aradı. 'Komutanım' dedi, 'Dağlıca'yı taciz ediyorlar.' 'İyi' dedim. '6 tane yaralı varmış' dediler. 'İyi takip edin' dedim kapattım. 10 dakika geçmedi 'komutanım 6 şehit'. Ana dur lan ne oluyor falan dedim apar topar gittik." Albay İsmail C. de çatışma yaşanırken merkezden alınan bilgileri ve yapılanları şöyle dile getiriyor: "Yüksekova'nın yanlış bilgi vermesi. 12'yi çeyrek geçe saldırı başladı. Yirmi geçe ben Harekat Merkezi'yle görüşüyorum. Çatışma yoğun gidiyor. Herhangi istenen bir şey yok. Silahlı helikopter istedik. Ondan sonra çatışma başladı. Yaralı, şehit sayısı yok. Saat 03.00'te Keritepe'ye ateş edilmiyor. Keritepe'den karşıya ateş edilmiyor. Keritepe telsizlere cevap vermiyor. Bizim Metin Y. (Yüksekova Garnizon Komutanı Kurmay Albay) dedi ki; 'Gitti benim alay komutanlığı, gitti benim alay komutanlığı'. Karadenizli bir müteahhit var ya onu aradı telefonla dedi "Dağlıca basıldı, gitti benim alay komutanlığı". Sorabilirsiniz ona. Dedik komutanım gitmez bu dedik. Dağlıca 60 kişi. 60'ının da ölecek hali yok ya. Derken üsteğmen, sözleşmeli üsteğmen walkie-talkie ile bağlantı kurdu. 'Şehit var 6 tane. 10 kişi kayıp, 10 tane yaralı var'."

www.terörihaneti.com isimli internet sitesine düşen ses kayıtlarında Dağlıca baskını sırasında bölgede görev yapan diğer komutanlarla ilgili de ihmal iddiaları yer alıyor. Örneğin Balyoz soruşturmasında sanık olarak gündeme gelen dönemin 3'üncü Taktik Tümen Komutanı Tümgeneral Yurdaer O. ile ilgili şok ifadeler kullanılıyor. O.'nun otopsilere müdahale ettiğini anlatan komutanlar, 'silahlar bozuk' iddialarıyla gündeme gelen Dağlıca'daki silah deposu yangını ile ilgili ses kayıtlarında şu itiraflarda bulunuyor: "Dağlıca olayında depo yanarken bir resim sızdı. Ve bunu bilen kimse yok. Süleyman Y. kendisi çekiyor ve Yurdaer O.'ya veriyor. Bununla ilgili resmi bir açıklama yapan kimse yok. Dağlıca'dan sonra yandı ve avukatlar silahların kriminal incelemesini istemeye karar verdikten sonra yaklaşık 10 gün sonra depodaki silahların hepsi yandı. Silahlar arızalı falan. Ondan sonra birbirini vurmalar olmuş orda. Otopsiye de Yurdaer O. müdahale etmiş. Biliyorsun olayla ilgili hiç tahkikat açılmadı. Ama bütün o şeylere rağmen korgeneral oldu (Yurdaer O.). Araba aldı, karavan yaptırdı." Baskından sonraki 2008 YAŞ kararlarında terfi alarak korgeneralliğe yükselen O., Van Jandarma Asayiş Kolordu komutanı olarak bölgede görev yaptı. 2010 YAŞ kararlarında Harp Akademileri Komutan Yardımcılığı'na getirildi.

Kanlı baskının gerçekleştiği akşam çatışma haberini Dağlıca köyünde katıldığı düğünde alan Yarbay Onur D. de istihbarat raporlarına rağmen gerekli önlemi alamamakla sorumlu tutulmuştu. Saatler süren çatışmada 13 asker hayatını kaybetmiş, 16'sı yaralanmış ve 8 asker de kaçırılmıştı. Baskınla ilgili sorumlu komutanlar hakkında bir tahkikat ve soruşturma başlatılmamıştı. Tahkikatın başlatılmamasını ise internete düşen ses kaydında yer alan "Biliyorsun olayla ilgili hiç tahkikat açılmadı." ifadeleri doğruluyor. Baskından bir ay sonra ise, dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan I., Yarbay D.'ye üstün başarı plaketi vermişti. 2008 YAŞ kararlarında yarbaylıktan albaylığa terfi eden Onur D. , Kara Kuvvetleri Komutanlığı Afyonkarahisar İkmal Komutanlığı'nda görev yapıyor.

MUSTAFA GÜRLEK / ZAMAN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT