1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. "Kuşatıcı Yapı Eksikliği ve Zaaflar"
"Kuşatıcı Yapı Eksikliği ve Zaaflar"

"Kuşatıcı Yapı Eksikliği ve Zaaflar"

“İslami Mücadelede Güncel Fıkıh ve Kimlik İnşası” üst başlıklı seminerler dizisinde bu hafta “Kuşatıcı yapı eksikliği ve zaaflar” konusu Yusuf Boğatekin tarafından işlendi.

15 Şubat 2015 Pazar 19:17A+A-

Sunumunda İslami mücadelede, İslami kimliğin netleştirilememesi, politikasızlık, yansıra örgütlenme sorunu, bireysel zaaflar gibi konulara değinen Yusuf Boğatekin sonrasında bu sorunları aşmak için yapılması gerekenleri maddeler halinde katılımcılar ile paylaştı. Yusuf Boğatekin'in sunumundan öne çıkanları ilginize sunuyoruz..

Yaşadığımız ülkede İslami endişe ve gayret sahibi insanların sayısının çok olduğunu söyleyebiliriz. Sadece şahıslar bazında değil kurumsal anlamda da çok fazla dernek, vakıf ve cemaat çalışmalarının olduğunu görmekteyiz. İslami anlamda çok fazla hareketliliğin olduğunu söyleyebiliriz. Fakat  bunca yoğunluğa karşı kitleleri kuşatmak anlamında ciddi bir zaafın olduğunu görüyoruz. Bu zaaf ya şahıslardan, ya cemaatlerden yada her ikisinden birden kaynaklanıyor. Camiaların bu anlamda İslami kimliği güçlü bir tarzda temsil etme yada toplumsal-siyasal zeminde varlığını taleplerini yada mücadelesini hissettirme noktasında ciddi  bir zaaf, eksiklik yada belisizliğin olduğunu inkar edemeyiz.

Cumhuriyet dönemi  boyunca resmi  ideolojinin uygulamış olduğu politikalar sonucu  vesayet sorunu, eğitim ve militarizm sorunu, kürt sorunu gibi  köklü sorunların ortaya çıkmasına sebep oldu. Son zamanlarda kısmi değişmeler yaşansa da  sorunlara köklü çözümler üretilemedi. Sorunların çözümü noktasında İslamın somut bir şekilde alternatif olduğu belirginlik kazanmakta, fakat bu sürece yön verebilecek, önderlik edebilecek kuşatıcı bir İslami yapı eksikliği de belirginlik kazanmakta. Kuşatıcılık noktasındaki eksiklikler netice itibariyle yapıya mensup fertlerin kırılganlığını arttırmakta, aidiyet duygusunun zayıflamasına sebebiyet vermektedir.

 Yapıların içerisinde yaşanan sorunların öncelikli önem arz ettiği ortada.Bu noktada en sorunlu olanlardan biri mücadele sorumluluğunun yerine getirilmemesidir. Bunun temelinde ise Kurandan kopuk bir din anlayışı ve pratiği vardır.Geleneksel bazı kalıplar ve sistemin baskıları Kurandan kopuşun en önemli sebepleri olarak sayılabilir.

İslami mücadele devrimci bir yürüyüştür. Vahye ve fıtrata  aykırı olan bütün sistemlerden, ideolojilerden kopuşu, ayrılmayı gerektirir. Mücadele bilinci  kendimizi,konumumuzu ve düşmanımızı net bir şekilde tanımayı ve tanımlamayı gerektirir.

Yaşanan  zaafları ülke genelindeki Müslümanların durumu da  göz önüne alınarak değerlendirilirse  3 temel yapısal  zaaftan bahsedebiliriz.

1-Kimlik Sorunu: Toplumsal-siyasal yapıda İslami bir dönüşüm gerçekleştirme iddiası ile yola çıkan oluşumların kendileri  yada muhatap oldukları toplum ve sistem hakkında net bir tanım sahibi olmadıkları görülmekte. Biz kimiz? Neyi hedefliyoruz? Topluma nasıl bir mesaj sunuyoruz? ve Kuşatıldığımız sisteme karşı nasıl bir tavır alıyoruz? vb sorularının cevaplandırılması noktasında bir eksikliğin olduğunu görmekteyiz. Bu soruların  cevaplarının muğlak olması yada cevaplandırılmaması bir zaafa dönüşmektedir.

2-Örgütlenme Sorunu:Yapısal işleyişte kimin ne yaptığının ve yapacağının belirsizliğini ifade eder.Hiyerarşi bozukluğu,karar almama şeklinde tezahür eder.

3-Politikasızlık Sorunu: Plan, program, hedef vs. noktalarında netlik olmayışı ileriye doğru adımlar atılmasını imkansızlaştırdığı gibi günü birlik gelişmeler karşısında savrulmalara, çelişik, tutarsız tezahürlere yol açar.

Bu 3 temel  zaaflar noktasında bırakılan eksiklikler sadece yapının işleyişini değil,yapının varlığını doğrudan etkiler.Bundan dolayı nitelikli, sahih kimlikli ve örgütlü bir kuşatıcı yapının oluşabilmesi için bu zaaflı alanları doğru tespit edip, mutlaka boşlukların doldurulması gerekir.

Cahiliyenin tüm kurumlarıyla bizleri kuşattığı dünyada var olabilmek için İslami kimliğimize sarılmalıyız. Örgütlü küfre karşı örgütlü bir mücadele ortaya koyabilmemiz gerekir. Söz konusu İslam düşmanlığı olunca bütün küfür cepheleri aynı safta yer alabiliyorlar. Charlie Hebdo olayında olduğu gibi ,Ortadoğu intifadaları sürecinde takınmış oldukları tavırlarda olduğu gibi, Amerika'da 3 müslümanın katledilmesi olayı karşısında sessiz kalmalarında görüldüğü gibi. Bu yaşananlar karşısında müslümanlar olarak sahih temeller etrafında örgütlü bir birlikteliğe ihtiyacımız var.

- Ne Yapmalı-

Yaşanan tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için öncelikle kimlik noktasında netleşmemiz gerekir.

Kardeşlik, paylaşma, dayanışma,Allah için sevme vb. kavramları pratik içerisinde yaşamsallaştırılmalıdır.

Ehliyet,liyakat ve fedakarlık kavramlarının merkeze alındığı bir ilişki tarzı geliştirmeliyiz.

Hiyerarşi  sorununu çözmeliyiz.

Az sayıda insanın üzerine çok sayıda yük binmemesi için adil, dengeli ve verimli bir ilişki biçimi tesis edilmelidir.

Temel kimlik ve program çerçevesinde zıtlık oluşturmamak kaydıyla farklı yaklaşımlara karşı müsamahakar davranmalıyız.

HABERE YORUM KAT