1. HABERLER

  2. HABER

  3. Kürt Forumu İçin Ne Dediler? -2
Kürt Forumu İçin Ne Dediler? -2

Kürt Forumu İçin Ne Dediler? -2

Kürt Sorunu Forumu’na konuşmacı ve gözlemci olarak katılan katılımcılardan forumun anlam ve önemi konusunda kanaat ve beklentilerine dair görüşlerini sorduk.

09 Ağustos 2010 Pazartesi 17:48A+A-

Özgür-Der Diyarbakır şubesinin düzenlediği ve büyük yankı uyandıran Kürt Sorunu Forumu'nu konuşmacı ve gözlemci sıfatıyla katılan katılımcılara sorduk. Bunun sonucunda oluşan mülakatların ikinci ve son bölümü:

 

Rıdvan Kaya (Özgür-Der Yön. Kur. Baş.): Sunduğu İstişari Katkılar İtibariyle Verimli Bir Forumdu

Kürt sorunu sonuçta yaşadığımız coğrafyanın en yakıcı sorunlarından bir tanesi. Bu anlamda Müslümanlar olarak yaşadığımız toplumun sorunlarına bigane kalmamız mümkün değildir. Bu çerçevede Müslümanların bu konuda geçmişten beri belki pratik düzlemde belirli zaaflar taşımakla beraber genel hatlarıyla duyarlı olduklarını düşünüyorum. Bu çerçevede yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere burada Müslüman şahsiyetlerin ve İslami kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla sorunun tartışılması, Müslümanların olaya bakışlarının ve soruna karşı duruşlarının konuşulmuş olması ve bundan sonrasına ilişkin istişari bir zeminin oluşması açısından forumun hayırlı, verimli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta Müslümanlar meseleyi İslami çerçeveyi gözeterek tartışmak durumundalar. Bu çerçeveyi gözeterek tartıştığımızda ben her sorunun altının İslami bir perspektifle doldurulacağını ve çözüleceğini düşünüyorum. Türkiye'deki sorunların büyüklüğü ve bizim yetersizliğimiz ele aldığımız her sorunun çözümü noktasında yeterli pratikler ortaya koymamızın mümkün olmadığını da görmek lazım. Ama eğer bu noktada yapılabilecek bir şeyle varsa tartışarak, istişare ederek gelişebileceğini, uzun süreçte Müslümanların bir tutum belirlemeleri gerektiğini ve bu tutum üzerine kalıcı bir çözümün şekilleneceğini düşünüyorum. Bu çerçevede Müslümanların kendi sorunları etrafında istişare etmeleri ve pozisyon belirlemeleri anlamında ben bunun başarılı bir forum olduğunu düşünüyorum. Forumda ortaya konan görüşlerle alakalı olarak da konuya yaklaşımda zaman zaman en azından bazı konuşmacıların konuşmalarına yansıdığı biçimiyle İslami perspektiften bakılmakla birlikte mevcut çatışma ortamının vermiş olduğu duygusallıkların ve kitlesel talep ve beklentilerden etkilenmenin foruma yansıdığını gördüğümü ifade etmek istiyorum. Duygusallıklardan arınabildiğimiz ve İslam'ın sahih ölçüleriyle donandığımız ölçüde ortaya konulacak tutumların daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede en azından bazı konuşmalara yansıyan tespitlerin bu noktada İslami ilkele ve Türkiye'deki siyasi gerçeklik açısından çelişkiler içerdiğini vurgulamak istiyorum.

Abdurrahman Dilipak (Gazeteci-yazar): Forum İleriye Yönelik Atılan Doğru Bir Adımdır

İnsanlar konuşa konuşa anlaşacaklar. Müşavere etmekle, sorunlarımızı konuşmakla mesafe katedebiliriz. Forum vesilesiyle görüşlerimizi ifade etme ve öğrenmeye imkan bulduk. Bu doğru yönde ileriye dönük atılmış bir adımdı. Hatta geç bile kalındı. Bu meyanda daha önce de bazı çalışmalar yapıldı ama bunların sadece İstanbul'da, Diyarbakır'da değil Düzce'de de,İzmir'de de Türkiye'nin her yanında yapılması gerekmektedir. Çünkü bu hepimizin sorunu. Sadece Kürtlerin meselesi değil. Sadece bunu değil, Afrika'yı da burada konuşmamız gerekiyor. Filistin'i de burada konuşacağız, Çin'de yaşanan trajediyi, Doğu Türkistan'ı da konuşacağız. Bunların tümü bizim meselelerimiz. Haksızlıklara topyekun karşısında ve mazlumların topyekun yanında yer almak durumundayız.

Ramazan Kayan (Yazar): Gecikmiş Ama Önemli Bir Forum

Böylesi bir forum benim kanaatimce gecikmiş olan bir forumdu. Sıcak olayların yoğun bir şekilde yaşandığı böylesi bir coğrafyada çok daha erken olması gerekiyordu. Ek olarak Türkiye'deki belirlenen gündemlerin akışına paralel bu tür forumlar düşünmek yerine keşke gündemi belirleyen bizler olsaydık. Çünkü böylesi hayati önem arz eden ve yaşanan sorunların zaten muhatabı Müslüman halk; faturayı ödeyen, bedel ödeyen Müslüman halk… Dolayısıyla bu halkın içerisinde İslami kimliği öne çıkaran, İslami bilinci taşıyan sorumluluk sahibi kardeşlerimizin, kanaat önderi olan kardeşlerimizin bu gibi konulardaki duyarlılıkları, gayretlerinin daha dinamik olacağını umut ediyorum. İnşallah bu bir başlangıçtır. Sonrasının geleceğini, daha yaygın bu türden programların sürdürüleceğini umut ediyorum. Tabii öncelikle ortadaki böyle bir işi takdir etmek lazım. Bundan dolayı da kardeşlerimi kutluyorum. Allah yardımcıları olsun. Müslümanların inisiyatif almaları lazım. Yoksa seküler, nasyonalist oluşumların İslami olanı değiştirip en dindar olan bir halkı dinden uzaklaştırma çabaları hızlanabilir ve İslami alternatifin devreye girmesinin önünü kesmeye yönelik çabalar daha da yoğunluk kazanabilir. Bu tehlikeyi de görmek lazım. Müslümanların topyekun bu konuda kendi sorunlarına sahip çıkıp çözüm önermede geç kalmamaları gerekir.

Abdulhakim Beyazyüz (Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Yön. Kur. Üyesi): Forum İnşallah Önemli Katkılar Arasında Yer Almıştır

Her şeyden evvel Diyarbakır'da böyle bir forumun yapılmasını önemli bulduk. Böyle bir forum ile de Müslümanların İslami kimlikleriyle her konuda olduğu gibi bu zulme karşı da tepkilerini daha ileri bir boyuta nasıl götürebileceklerinin tartışılmasını arzuluyorduk. Kısmen bu amacımızın gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Tasvip etmediğimiz ya da istenmedik bir durumun oluşmasını engelleyememe gibi noktaların da zaman zaman oluşması benzeri her forum için mümkündür. Bununla beraber forumun inşallah konuya dair olumlu katkılar arasında ufak bir yer kaplamıştır. Bunun tek başına çok ciddi anlamda, sihirli bir değnek gibi sonuçlara neden olmasını elbette beklemiyoruz! Ama İslami olmasına rağmen bu meseleye ideolojik olarak İslam'a mesafeli insanların sahip çıkması dolayısıyla biraz mesafeli duran insanların olumsuz anlayışlarının aşılmasına sebep olacağını umut ediyoruz. Ve ideolojilerini benimsemememize rağmen Kürt halkının haklarına ulaşması konusunda olumlu katkılarını takdir ettiğimiz insanların da bizi bu vesileyle daha iyi ve doğru tanıyacaklarını umut ediyoruz.

Yakup Aslan (Mütercim-yazar): Bu Tip Adımlar Konjonktürle Sınırlı Kalmamalıdır

Forumu çok anlamlı buluyorum. Ancak forumdaki konuşmacıların daha zengin olmasını, daha derinlikli olmasını isterdim. Çözüm noktasında da bugüne kadar yapılan konuşmalardan pek bir şey almadım. Yarın ne olur bilmiyorum. Bu Müslümanlar için iyi bir süreçtir, iyi bir merhaledir. Müslümanlar yıllardan beri Kürt sorunu üzerine konuşmadılar, bir şey söylemediler. Bu anlamda bunun iyi bir başlangıç olduğu kanaatindeyim. Güzel bir organizasyon. Ama ben Diyarbakır'da daha kaliteli insanlar olduğuna eminim. Yani Kürt sorunu konusunda söz söyleyebilecek, sözü dinlenebilecek insanlar olduğundan eminim. Bunların da olmasını isterdim işin doğrusu. Yine de bunun faydalı olacağına inanıyorum. Müslümanların bunu sürdürmesi lazım. Konjonktürel kalmaması lazım. Müslümanlar eğer gerçekten toplumda güvenilirliklerini kanıtlamak istiyorlarsa -neticede biz Kürdistan'da yaşayan insanlar bu sorunun bir parçasıyız kesinlikle- bu Kürt sorununa müdahil olmalıdırlar. İki tarafın barıştırılması noktasında bir çaba gösterilebilir ve aynı zamanda kendi zihnindeki Kürt sorunu meselesini netleştirilebilir. Bugün yapılan konuşmaların büyük bir kısmında Müslümanların bu konuda henüz net bir düşünceye sahip olmadıkları, zihinlerindeki Kürt sorunu meselesinin henüz çok karmaşık olduğunu gördüm. Eğer süreci bu şekilde devam ettirirlerse bölgedeki diğer şehirlerin de desteğiyle yarın Müslümanların daha iyi bir noktaya geleceklerine inanıyorum.

İsmail Rewendî (Irak Kürdistanı Merkezli Yekgirto/İttihadı İslam Hareketi'nin Politbüro Sorumlusu): Forum, Karşılıklı Diyalog ve Güven Zemininin Oluşmasına Önemli Bir Katkı Oldu

Bu konferans çok çok önemlidir. Ortak bir kültür, ortak bir akıl ve karşılıklı güvenin oluşmasına zemin sağlayacağını umuyorum. Karşılıklı konuşma, anlaşma kültürü ve güven oluşmaksızın ileriye yönelik olumlu bir adım atmak mümkün değildir. Forumun bu anlamda hayırlı olacağını düşünüyorum. Ve bu nedenle oldukça memnun oldum. Diğer yandan İslami ve ulusal meselelerde Kürdistan'ın muhtelif bölgelerinden insanların Diyarbakır'da toplanıp paralel şeyler söylemesi de oldukça önemlidir. Bilindiği gibi İslam toplumları ve çağdaş devletler arasında Kürtlerin kavmi gerçekliği yeterince tanınmamıştır. Irak Kürdistanı'nda belli aralıklarda benzeri konferanslar her ne kadar yapılıyor olsa da birinci olarak Kürdistan'ın diğer bölgelerinden geniş katılım sağlayamamakta, ikinci olarak da Kürt halkının içinden neşet etmiş Müslüman aydınlar ve yapılar kendisini bu boyutta ifade etme imkanı bulamamaktadırlar. Bununla birlikte düşünüldüğünde Diyarbakır'daki bu adımın oldukça anlamlı ve başarılı bir başlangıç olduğunu belirtmek istiyorum. Ve bu forumu organize eden Diyarbakırlı kardeşlerimi tebrik ediyorum. İnşallah benzeri forumlar gerek Diyarbakır'da ve gerekse de Kürdistan'ın diğer parçalarında devam eder.

Nesip Yıldırım (Mazlumder Diyarbakır Şubesi Yön. Kur. Baş): Forum Müslümanların "Ben de Varım!" Demesinin Somut Bir İfadesi Oldu

Özgür-Der'in Diyarbakır'da gerçekleştirmiş olduğu bu forumu gerçekten önemsiyorum. Ve bunda Müslümanların zihin dünyasını açacak, genişletecek sonuçlar oluşacağına inanıyorum. Diyarbakır'da atılan bu ilk adım inşallah bundan sonra da Özgür-Der ve benzeri diğer sivil toplum örgütleri tarafından bu tip forumlarla sürdürülür.Bunlar hem Müslüman aydınlarımızın hem de Müslüman tebaamızın zihinlerini açacak ve duyarlılığı artırıp besleyecek olan girişimlerdir. Bundan dolayı yürekten destekliyorum. Umarım, inşallah faydalı olur. Müslümanların da bu gidişatın, bu sürecin içerisinde artık ben varım deme zamanıdır. Bu forum aynı zamanda bunun somut bir ifadesidir. Bu sürecin içerisinde biz de var olmak istiyoruz, bizim de söyleyeceklerimiz var. Kürt sorununun çözümde Müslümanların da talepleri var, Müslümanlar da tarafsız ve kayıtsız değildir. Bu açıdan forumu çok değerli buluyorum. Bundan sonraki süreçlerde hem bu tip forumların arttırılması, devam ettirilmesi hem de bütün Kürt bölgelerinde Güneydoğu'daki bütün sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek bütün bölgeyi temsilen birlikte sürdürmesi daha farklı sonuçlar doğuracaktır. Bu çeşitli riskler ve tartışmalarla beraber nihayetinde İslami sivil toplum kuruluşlarının Doğu ve Güneydoğu'da ortak mücadele etmesi, ortak ses vermesi ve bunu gerek topluma gerekse de sorunun diğer taraflarına duyurması açısından son derece önemlidir. Görünürde sorunun bir tarafı devlet, bir tarafı da PKK'dir. Üçüncü bir taraf olarak belki halktan söz edilebilir ama halk örgütlü değildir. Bu yüzden mesele masa başında iki taraf arasında görüşülebilir. Ve bizim de Müslümanlar olarak her iki tarafa da sesimizi ulaştırma, talep ve önerilerimizi iletme sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bu anlamda inşallah bu tip forumlar buna vesile olur. Müslümanların artık tabiri caizse tribünlerden sahaya inme vakitleri gelmiştir. Bu forum da bunun ilk adımıdır. İnşallah hayırlı olur.

Fırat Toprak (Van Umut Işığı Derneği Yön. Kur. Baş.): Forum Tarihe Düşülmüş Anlamlı Bir Kayıttır

Bu forumu son derece anlamlı buluyorum. Hem zamanlama olarak denk geldiği süreç itibariyle hem de mekan olarak Diyarbakır'ın seçilmiş olması açısından son derece anlamlıdır. Ufak tefek aksaklıklar ya da gerginliklerle beraber forumun son derece verimli geçtiği kanaatindeyim. Bununla birlikte forumun tarihe kayıt düşme bağlamında son derece anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bu görüşme zemininin bir arka plan oluşturarak sorumlulukların yerine getirilmesi gibi bir sorumluluk vardır. Çünkü 1991-92 ve 2006'da yapılan Kürt sorunu forumundan bugüne çeşitli etkinlikler yapılmaya devam edildi. Süreçte bu şekilde bir sürekliliğin sağlanması önemlidir diye düşünüyorum. Bunun sağladığı istişare zeminini genişleterek geliştirmek bir ihtiyaç halini almıştır. Diyarbakır'da yapılan forumun da bu ihtiyacı karşılama bağlamında anlamlı bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu süreçte böyle bir inisiyatife ihtiyaç vardır. Bu ve benzeri forumlar üzerinden sağlanacak olan bu inisiyatif Kürt sorunu noktasında Müslümanlar için son derece önemli kazanımlara dönüşecektir. Özgür-Der'in bugün burada gerçekleştirdiği bu forumun da bu anlamda güzel bir kazanım olduğunun altını çiziyor ve tebrik ediyorum.

Ersin Sönmezler (Özgür-Der Tatvan Şubesi Yön. Kur. Baş.): Forum Gelecek İçin Umut Vaat Ediyor

Bu forumu düzenleyenlerden Allah-u Teala razı olsun. Çok önemli bir adım. Hatta zamanlama olarak belki geç kalınmış da olabilir. Bunları yıllardır söylüyoruz: Müslümanların mutlaka Kürdistan'da inisiyatif alması gerekiyor. Kendi renkleriyle, kendi dilleriyle siyaset yapmaları gerekiyor. Eğer bu yönde gerekli çalışmalar yapılmaz, sorumluluklar yerine getirilmezse hiçbir zaman Kürdistan'da inisiyatif alınamayacaktır. Bu durumda ya sağcı, milliyetçi yapılar ve partiler içerisinde hareket edilecek ya da eriyip gidilecektir. Bu anlamda kardeşlerimizin yapmış olduğu bu önemi büyük çalışmayı tekrar tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Ve inanıyorum ki bu forum gelecek günlerimiz için bir umut vaat ediyor. Daha güzel çalışmaların habercisi olarak görüyorum.

Müslüm Ayyıldız (Bingöl Merkezli BİNYAR Yön. Kur. Üyesi): Forum Daha Geniş Organizasyonlarla Sürdürülmelidir

Diyarbakır'da böyle bir toplantının yapılması süreç açısından önemlidir. Ve Müslümanların böyle bir toplantıyı, organizasyonu yapması son derece önemlidir. Bunun bölge genelinde ve giderek Türkiye genelinde yankıları olacak. Çünkü İslami düşünce açısından konuya bakılması ve bu anlamda toplantının burada yapılmış olması ilk olması açısından çok önemlidir. İnşallah bu daha da gelişecek, burada dile getirilenler farklı zeminlerde tartışılıp daha da olgunlaşacak; en azından meselenin daha sağlıklı, daha İslami boyutta tartışılması ve anlaşılması için bu forum katkılarda bulunacaktır. İnşallah güzel neticeler elde edilir. İstanbul'da daha geniş, daha enternasyonal programlar gerek Özgür-Der ve gerekse de diğer İslami kesimler tarafından yapılarak bu süreç devam eder.

Meral Dervişoğlu (Mazlumder Şanlıurfa Şubesi Yön. Kur. Baş.): Forum Kısılan Seslerin Dile Getirilmesine Vesile Oldu

Son yaşanan süreçle ilgili tabii ki bizler de sivil toplum kuruluşları olarak şube ve genel merkez düzeyinde Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde bir an önce çatışmasızlık sürecinin sağlanmasını, silahların susmasını istedik. Bununla ilgili neler yapılabileceği noktasında sivil toplum kuruluşlarıyla çok farklı toplantılarımız oldu. Her kesimden kurumlarla irtibatımız oldu ve olmaya da devam edecektir inşallah. Özgür-Der'in yapmış olduğu bu toplantıyı da bu çalışmaların bir parçası olarak görüyor ve çok olumlu buluyorum. Bu tür şeylerin olması gerekiyor. Ancak şu da bir gerçek ki sadece Diyarbakır'da değil, Türkiye'nin dört bir yanında sivil girişimlerin, sivil toplum kuruluşlarının bu ve benzeri adımları devam ettirmesi gerekiyor. Çünkü bu işin hiçbir şekilde şiddetle çözülemeyeceğinin bilinmesi ve toplumun her kesiminden sivil inisiyatiflerin konuya dair düşüncelerini ifade etmesi gerekiyor. Açıkçası barışı herkes istiyor ama dillendiremiyordu. Bu ortada olan bir gerçektir. Duymadığımız görüşler ve sesler veya kurumların görüşleri bu zeminde dile gelmiş oldu. Ve bu nedenle bu forumu çok olumlu buluyor ve devamını diliyorum. Bir öneri olarak da yetkili arkadaşlarla da konuştuğumuz gibi Özgür-Der ve diğer STK'ların özellikle de batıda; İstanbul, İzmir, Ankara vb. şehirlerde benzeri toplantıları devam ettirmesi gerekiyor. Sivil inisiyatif bu konuda sesini ne kadar yükseltirse emin olun ki çatışma ortamı da kendiliğinden bitecektir.

Mustafa Eğilli (Özgür-Der Yön. Kur. Üyesi): Forum Müslümanların Kürt Sorununu Sahiplenmediği Eleştirisini Boşa Çıkarmıştır

Bu forumun iki yönü var: Bir, düzenlendiği yer. İki, Düzenleyenlerin Müslüman olamsı. Diyarbakır'da düzenlenmesinin bir anlamı var. Çünkü Kürt sorununun merkezi olarak kabul edilmektedir. Kürtler derken de akla gelen ilk yer Diyarbakır'dır. İkinci olarak Kürt sorununa uluslar arası alandan bakıldığında Diyarbakır'ın yine merkezi bir önemi olduğu görülecektir. Bu açıdan Diyarbakır'da düzenlenmiş olması bu foruma başlı başına bir anlam katmaktadır. Diğer boyutu ise bunun Müslümanlar tarafından yapılmış olmasıdır. Bu da önemli. Çünkü Kürt sorununa yönelik Müslümanların çok fazla bir müdahalelerinin olmadığı veya tepki ve görüşlerinin olmadığı yönünde haksız bir eleştiri var. Bu haksız bir eleştiri. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu eleştiriyi bertaraf etme noktasında da bu forum önemli bir etkinlik. Yine forumun uluslar arası boyuta sahip olması da önemli. Sanırım ilk kez böyle bir şey yapılıyor. İlk kez uluslar arası boyutta Müslümanları içeren bir Kürt sorunu konferansı yapılıyor. Yurt dışından çağrılan misafirlerin bir kısmının katılması da bir zenginlik oldu. Gerçekten onların görüş ve izlenimlerinden de istifade ettik. Hem onların sorunlarını dinleyip kendilerini tanımış olduk ve hem de onların Kürt sorununa yönelik çözüm önerilerini önemli oranlarda öğrenme imkanı bulduk. Bu yönüyle de verimli bir forum olduğu düşüncesindeyim. Tabii bu tür forumların belgeleştirilmesi ve devam etmesi önemli. Bu bağlamda bildiğim kadarıyla forum kitaplaştırılacak. Bu da önemli bir doküman olarak katkı sağlayacaktır. Temennim özellikle de bölgede bu tür çalışmaların devam ettirilmesidir. İnşallah devamı gelir.

Selahaddin Çoban (Mazlumder Diyarbakır Şubesi Yön. Kur. Üyesi): Özgür-Der'in Forumu Duyarlılığı Mücessemleştirdi

Öncelikle meydana gelen son gelişmelerden dolayı bölgede böyle bir forumun yapılmış olmasının hayırlara vesile olacağını düşünüyorum. Akan kanın durması bağlamında Müslümanların üzerine büyük sorumluluklar düşmekte. Bu camianın soruna olan duyarlılığının artması, Diyarbakır gibi bir merkezde böyle bir forumun yapılmış olması çok anlamlı buluyorum. Kürt sorununun genellikle bölge konjonktüründe olması da diğer bölgelerle birlikte, İran-Suriye-Irak-Türkiye bir bütün olarak kapsamasının da uluslar arası bağlamda büyük bir anlamı var. Tabii beklentilerimiz de var. Özellikle de duyarlı, alim insanlar tarafından da bunun dillendirilmesi, bu sorunda bir duyarlılığın oluşması umut ediyorum sistemi zorlamada da bir şekilde anlamlı olur. İki gündür salon dolu, bu çok anlamlı. Bu demektir ki forumdan beklentiler var, Müslümanlardan beklentiler var, İslami camiadan büyük duyarlılık beklentisi var. Özgür-Der'in forumu bu duyarlılığı sembolize eden, mücessemleştiren bir çalışma. Hayırlara vesile olur inşallah. En büyük beklentimiz bu seslere kulak verilmesidir. Kürt sorununun İslam dışı bir sorun olmadığı, İslam'ın ayrı Kürt sorununun ayrı ele alınmasının sakatlıkları da dillendirildi. Bu anlamda bir bütün olarak Müslümanların soruna sahip çıkması ve çözümüne katkı sunması bağlamında bu forumun büyük katkıları olacağını düşünüyorum.

Selahaddin Özer (İHH Bölge Sorumlusu): Forum Bölgede Bir İlktir

Diyarbakır'ımızda böyle bir forumu gerçekleştirdiği için Özgür-Der'e teşekkür ediyoruz. Bu, Diyarbakır'da İslami camianın konuyla ilgili yaptığı ilk forumdur. Hem bunun ilk olması hem de Kürdistan'ın dört bir yanından misafirlerimizin olması hasebiyle oldukça önemlidir. Bu forumun gerçekleştirilmesi vesilesiyle inşallah yeni dönemde Kürt sorununa bakışta yeni bir anlayış meydana gelir. Ve inşallah bu güne kadar söz sahibi kılınmayan, meselenin hiçbir tarafında kabul edilmeyen Müslüman camianın bu anlamdaki sözlerinin ciddi bir şekilde ortaya çıkması ve işitilmesine vesile olur. Bu anlamda Özgür-Der'e gerçekleştirmiş olduğu bu forum dolayısıyla teşekkür ediyorum. Daha güzel forumlarda, sempozyumlarda buluşmak dileğiyle…

Beklentiler anlamında da şunları ifade etmek isterim:

Önemli olan forumun bundan sonraki sürece getireceği katkıdır. Bir diğer katkısı da Kürtlerin yaşadığı diğer bölgelerdeki sorunlara parmak basma, dikkat çekme ve çözüm sağlama potansiyelidir. Forumda sunulan çözümlerin reel, gerçekçi ve katkı sunar mahiyette olması gerekiyor. Bugüne kadar Müslümanların Kürdistan'ın dört bir tarafıyla ilgili bir oturumu olmamış, sorunları birlikte değerlendirme, paylaşma ve aşma çabaları olmamıştır. Ben forumu bu çabanın ilk adımı olarak değerlendiriyorum. İnşallah 1925'ten önceki Müslümanların kendi aralarında kurdukları irtibatın yeniden meydana çıkışına vesile olacaktır. Bu beklentiler inşallah uzun süreç içerisinde değil de en kısa zamanda gerçekleşir. Ve inşallah forum bu beklentilerin ifade edilmesine, yerinde karşılık bulmasına ve İslami camianın üçüncü taraf olarak öne çıkmasına imkan olacaktır.

Av. Muhammed Akar: Forum İslami Reçetenin Öğrenilmesini Sağladı

Çok kısaca olarak söyleyebilirim: Bu forumun yapılmış olmasını ben çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum ve düzenleyenleri de tebrik ediyorum. Zira uzun süredir böyle bir foruma ihtiyaç duyuyorduk. Ben esasen bir Kürt ferdi olarak, Kürt kimliğini önemli oranda kendinde taşıyan biri olarak her kesimin reçetesini dinlemek istiyorum. Bu meseleden mağdur olmuş bir aileden geliyorum. Şeyh Said ailesindenim, mağdur olmuşuz bu meseleden ötürü. Her kesimin, her grubun fikrini ortaya koyması ve bu manada da bir seçim özgürlüğünün olmasını istiyorum. Yani ben sosyalist reçeteyi de dinlemek istiyorum, liberal reçeteyi de dinlemek istiyorum, İslami reçeteyi de dinlemek istiyorum. Kendimi ilgilendiren bu konuda her kesimin reçetesini orta yere hürce, özgürce ifade etmesini bekliyorum. O manada İslami kesimin reçetelerini dinlemek üzere buraya geldim. Birinci gün gerçekleştirilen oturumlardan hareketle bir hayli ümitli olduğumu ifade edebilirim. Çok rahat konuşmalar, çok gerçekçi yaklaşımlar gördüm. Bunlar içerisinde benim dikkatimi en çok çeken Özgür-Der Genel Başkanı'nın tespiti oldu. Duygu paylaşımı ayrı bir şey. Birçok insanın bizim acılarımızı anlama konusundaki duyarlılığı takdir ediyorum. Somut projelerden bahsediyorum. Benim ihtiyacım o. Önüme ne koyacaklar? Ben bir hastayım ve hastalığımın şifası olmak durumunda. Elinde reçete olduğunu iddia edenlerin de bunu ortaya koyması lazım. O manada Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'nın reçetesi çok dikkatimi çekti. Neydi o? Kürt halkı kendi yazgısını, kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Geleceğini tayin etme, kendi geleceğiyle ilgili söz söyleme hakkına sahiptir. Bir kere bu hakkım olmalıdır. Ben ayrılmak mı isterim, birlikte mi yaşamak isterim; birlikte yaşarken hangi şekillerde yaşamak isterim… Bunun hürriyetine sahip olmak isterim. Bunun seçimine sahip olmak istiyorum. Bu bir. İkincisi benim bu olumlu tarafıyla beraber bu program içerisinde bazı konuşmacıların beni ürküten söylemleri de oldu. O nedir? Ben, benim üzerimden bir kimlik inşasını çok arzu eden birisi değilim. Yani zorla bir inşadan bahsediyorum elbette. Gönüllü bir tavsiye neticesinde benim özgür seçimim çerçevesinde eğer bir kimlik inşası oluşuyorsa buna tamam. Ama zorlama ve tek seçenekmiş gibi bir kimlik dayatmasını ben çok da adil bulmam. Ben Müslüman bir insanım elhamdülillah Ama dünyevi işlerde önüme konulan reçetenin dayatmacı olmamasını istiyorum. Bu İslam adına da yapılmasa… Dikkat ederseniz İslam'ı burada ayırarak İslam adına önüme konulan reçetelerin tek gerçekmiş gibi önüme konmasını ve dayatılmasını da çok benimsemiyorum. Bu manada bazı şeyler de işittim. Birazcık da beni kaygılandıran o oldu. Konuşmacıların bazısında bunu gördüm. Benim beklentim şudur bundan sonraki benzeri çalışmalardan: Mümkün mertebe yelpazeyi geniş tutarak herkese söz hakkı tanımak ve benim gibi sorunun doğrudan tarafı olan bir insanı, insanları samimi bir şekilde çare arayanları seçim özgürlüğünü geniş tutmamız lazım. Önümüze daha çok fikir konmalı ve ben bunu seçebilmeliyim. İş dayatmaya giderse fıtratım itibariyle kimden gelirse gelsin bunu kabullenemem. Dayatma varsa ben yokum.

Bir diğer husus olarak da şunu ifade etmek istiyorum: Ben grupların özerkliğine inanan bir insanım. Yani kendisini liberal, sosyalist vb. isimlerle tanımlayan insanların hak ve hürriyetinin olması gerektiğini ve dolayısıyla müslümanca yaşamak isteyenlerin de kendi hukuklarına tabi tutulacak şekilde grup özerkliği sisteminde yaşamaları gerektiğine inanan birisiyim. Hep birlikte aynı gemide yaşadığımızın bilincinde olmamız lazım. Hiçbirimizin öbürüne bir dayatmada bulunmaması lazım. Öbürlerine tahammül etmesi lazım. Hiç kimsenin yaşam tarzına ve ideolojisine de bizim küçük görmemiz veyahut hakir görmemiz söz konusu olmamalıdır. Yer küre üzerinde herkesin bir toprak parçasında kendi seçimini hürce yaparak yaşamasından yanayım. Ben bu forumu bir başlangıç olarak görüyorum. Önüme konan reçetenin ne olduğunu görmek, İslami reçetenin ne olduğunu gerçekten kavramak istiyor ve buna çalışıyorum.

Mela Said Gündüz: Forum Kürt Sorununun Çözülmesi ve Anlaşılmasına Önemli Bir Katkıdır

Öncelikle çok hayırlı bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Diyarbakır'da özellikle de İslami duyarlılığı olan yurttaşlarımızın bu konuda görüşlerinin ifade edilmiş olması ve bu anlamdaki sözlerin ve mesajların muhataplara fiilen söylenmiş olması son derece anlamlı ve değerlidir. Bu forumun Kürt sorununun çözümüne katkı sunacağına da inanıyorum. Bundan sonra yapılabilecekleri şöyle değerlendirebiliriz: Bu tarihten sonra özellikle de dindar insanların diyalog içerisine girip hak taleplerinin bu foruma katılamayan diğer dindar kişi ve kesimlerimizle birlikte dile getirilmesi faydalı olur. Bunun dışında da din temli çalışmayan Kürt kimlikli gruplar, Türkiye'deki farklı etnik ve dini kimlikli grupların tamamını kuşatacak tarda bu tür forumların yapılması ve hükümetten çok ciddi bir şekilde taleplerde bulunulması gerekmektedir. Hükümet dışında bunu zorlaştıran silahlı gruplar ve TSK'ya karşı da bu iyi bir cevap olacak ve sorunu çözmek isteyen hükümetin elini de güçlendirecektir. Müslümanların etkin bir şekilde bunu örgütlemeleri ve taleplerini dillendirmeleri gerekmektedir. Forumun bu anlamda önemli katkılar sunacağını ümit ediyorum.

Not:

Forumla ilgili kendileriyle mülakat yaptığımız başta Yıldız Ramazanoğlu ve Sabiha Ünlü olmak üzere birkaç kardeşlerimizin ses kayıtlarını çözemedik. Bu teknik sorun nedeniyle kendilerinden özür diliyor ve foruma sundukları katkı dolayısıyla teşekkür ediyoruz.

Islah ve Haksöz-Haber

HABERE YORUM KAT