1. HABERLER

  2. HABER

  3. EKONOMİ

  4. Kılıçdaroğlu’nun Katar düşmanlığı!
Kılıçdaroğlu’nun Katar düşmanlığı!

Kılıçdaroğlu’nun Katar düşmanlığı!

Parayı rengine bölen, SGK’yı batıran zihniyet, Türkiye’nin ekonomik işbirliklerine karşı sözde eleştiri adı altında karşı çıkışlarına devam ediyor.

01 Aralık 2020 Salı 16:19A+A-

HAKSÖZ HABER

Parayı rengine bölen, SGK’yı batıran zihniyet, Türkiye’nin ekonomik işbirliklerine karşı sözde eleştiri adı altında karşı çıkışlarına devam ediyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu kaça sattınız, bilinmiyor. Ne oluyor bu Katar aşkı. Bir kalemde 90 milyon dolar Katarlı şirketin borcunu sildiler. Her şey satılıyor, yarın öbür gün Saray'ın yarısını sattık Katarlılara derse kimse şaşırmasın" ifadelerini kullanmıştı.

Bu ifadelerin temelinde yatan hususu Erdoğan, "Biz hiçbir zaman yatırımcının kimliğini sorgulamadık. Bunun rengi nedir,  dini nedir sormadık. Çünkü paranın rengi, dini yoktur. Para paradır. 28 Şubat'ta olduğu gibi sermayeyi renklere bölenlerden de olmadık. Borsa İstanbul’a değer katan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası da olsa Nasdaq da olsa Katar yatırım otoritesi de olsa bizim için makbuldür ve teşekküre layıktır. Ama bu faşist kafa, ülkenin ve milletin hayrına olan böyle bir işte kimliğine bakarak yatırımcı ayrımcılığına gidiyor. Sadece bu örnek dahi milletimizin cehape ve onun kuyruğuna takılanlara ülkeyi niçin emanet etmediğinin ve etmeyeceğinin en açık göstergesidir. Bunların niyeti hiçbir zaman Türkiye'nin çıkarlarını savunmak olmadı" diye cevaplamış ve bir zamanlar cuntacılarla beraber dindarlara karşı yürütülen ekonomik baskı ve ayrımcılığı hatırlatmıştı.

Kılıçdaroğlu, Katar’ın Türkiye’de yatırım yapmasını hala 28 Şubat döneminin cuntacı zihniyetiyle kabullenemezken, Katar ile Türkiye’nin ekonomik anlamda yakınlaşmasını, dünyanın girdiği ekonomik krizde Türkiye’nin ekonomik olarak iyileşmesine katkı sağladığını görmek istemeyecek kadar faşist tutumlarına devam ederek ispatlıyor. Sırf Arap kaynaklı bir sermayenin Türkiye’de faaliyet yürütmesi Kılıçdaroğlu için oldukça büyük bir tehdit olarak algılanıyor. Tıpkı 28 Şubat döneminde olduğu gibi Katar’ı ağzına dolayarak, Arap ve Müslümanların sermayelerine olan nefretini dile getiriyor.

28 Şubat döneminde Ülker ürünlerini askeri yerleşkelere sokturmayan, köftecileri dahi fişleyerek “bunlar şeriatçı” diyerek parayı renklerine göre ayıran zihniyetinin devam ettiğini görebildiğimiz Kılıçdaroğlu, Borsa İstanbul’un Katar’a devredilen hisseleri için söylediği sözlerde sadece eleştiride bulunmuyor hala ayrımcılık yaptığını açıkça dile getiriyor.

Kılıçdaroğlu, 28 Şubat döneminde yürütülen faşizan ve dindarlara yönelik uygulanan ekonomik ambargo ve baskıyı bugünde sürdürmeye kararlı göründüğü gibi iktidarı, ülkeyi Katar’a satmakla da suçlayacak kadar seviyesizleşebiliyor.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum