1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Kemalist hukuk düzenini değiştirmeden helalleşme olur mu?
Kemalist hukuk düzenini değiştirmeden helalleşme olur mu?

Kemalist hukuk düzenini değiştirmeden helalleşme olur mu?

Habertürk TV'de katıldığı programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Geçmişe takılmamalıyız. Helalleşmenin özünde gelecek var… Helalleşme sevgiyi egemen kılmaktır” ifadelerini kullandı.

19 Kasım 2021 Cuma 18:19A+A-

HAKSÖZ HABER

Muharrem Sarıkaya'nın moderatörlüğünde Habertürk TV'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, helalleşme için farklı yorumlarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir gündem olan konuşması hakkında, “Helalleşme ile hukuku da karıştırdılar. Hukuk ayrı ama helalleşme biraz daha farklı. Helalleşme kucaklaşma, sevgiyi egemen kılmadır. Böyle bakmamız gerekiyor.” dedi.

Helalleşmeyi hukuktan bağımsız bir şekilde ikinci defa ele alan Kılıçdaroğlu, helalleşme kavramından toplumun ne anlaması gerektiğine dair ilginç ifadelerde bulundu.

Adalet sorunlarına değinen, geçmişte yaşanan hukuksuzluklara dair yorumlarda bulunan ancak onları helalleşme kapsamında sadece sevgi temelli ele alan Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşmeyi’ farklı yorumladığı görüldü. “Helalleşmenin bir tür geçmişi sigaya almak olması gerektiği” yorumları da boşa çıktı.

Kemalizm’e dönük eleştirilere karşı kapalı olan CHP’nin, helalleşme noktasında taviz vermeyeceği görülürken, parti içerisindeki kimi siyasilerin ve parti dışındaki gazeteci, Kemalist kanaat önderlerinin de helalleşmeden ne beklendiği yönünde toplumu tatmin etmeyecek açıklamalar yaptığı görülüyor.

Geçmişte yaşanan hukuki mağduriyetleri ve zulümleri hukuk karşısına çıkarmadan, özür dilemeden, yapılan yanlışların kabahat ve suç olduğunu nitelemeden helalleşmeden bahseden Kılıçdaroğlu, hukuk ile helalleşmenin birbirine karıştırılmaması gerektiğine değindi.

Kılıçdaroğlu konuşmasında, "Benim CHP'ye mesafeli olan kesimlerle yaptığım toplantıların sonunda pek çok kişi 'helalleşmemiz lazım' diye güzel temennilerde bulundular. Ben bunu kamuoyuna açık toplantılarda da dillendirdim. Birbirimizi anlamamız gerektiğini, oturup konuşmamız gerektiğini ifade ettim. Kavram biraz benden çok, benim dışımda CHP'ye mesafeli olan kesimlerin dillendirdikleri kavramdı. Güzel bir kavram aslında. Barış, sevgi, hoşgörüye çağrı yapan bir kavram.

Pek çok çevreyle yanyana geldik, konuştuk. Bir televizyon programında ifade ettim, bir gazetede manşet oldu. Benim yaptığım video geniş kitleler tarafından paylaşılınca birdenbire öne çıktı. Biz düşüncelerimizi oturup tartışırız, konuşuruz. Yaptığımız çağrı Türkiye ve insanımız açısından son derece değerli. Varolan sorunlara önyargıyla yaklaşıyoruz, önyargılardan kurtulabilirsek çok güzel şeyler yapabiliriz. Farklı düşünceleri biraraya gelerek tartışabiliriz.

Siyaset kutuplaştı, birbirimize farklı gözlerle bakmaya başladık. Neredeyse yanyana geldiğimizde birbirimizin yüzüne bakamayacak pozisyon içine giriyoruz. Zaten bu toplum ekonomi, aile hayatı, işsizlikte sorunlar yaşıyor. Sorunları çözmek yerine birbirimize önyargı ile bakıp, suçlamanın anlamı yok. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. Hep beraber sakince oturup 'Bu sorunu nasıl çözeriz' dememiz lazım. Geleceğe bakmamız lazım, helalleşmenin özünde gelecek var. Oturalım, tartışalım. Nasıl düzeltebiliriz? Önyargıları kırdığımız andan itibaren farklı bir Türkiye, farklı bir anlayış. Yunus'un dediği gibi sevgiyle...” ifadelerini kullandı.

Toplumun sevgiyle düzeleceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, sevgi temelli bir helalleşmeden bahsettiğini, farklı yorumların ise konuyu saptırdığını ifade etti.

Kemalizm’e karşı tavır almayan, geçmişine dönük sorgulamalara ve eleştirilere kapalı olan CHP’yi değiştirdiği yönünde yorumlar yapılan Kılıçdaroğlu’nun, toplumu kucaklama arzusu, tarihte “Kemalizm’in yaşattığı siyasal sosyal sorunları aşmakla gerçekleştirmeyeceği” sonucuna varıldı.

Geçtiğimiz günlerde de Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Atatürk’e selam çakmış ve partisinin helalleşmeden ne anlaması gerektiğine dair yorumlarda bulunmuştu.

Mustafa Kemal dönemi ve sonrasında CHP’nin yaşattığı sorunları irdelemeyen, bu sorunların çözümüne yönelik söylemlerden kaçınan Kılıçdaroğlu, helalleşmeyi sevgi temelli bir söylem olarak zikretmişti.

Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, "Hukuk başka. Kim ne suç işlediyse, onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım. Onunla zaten helalleşmek imkansız.”

“Ben gelecekte, bu ülke çocuklarının, ardımdan bu ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum. Böyle anılmak istiyorum. Ne stratejisi? Evlatlarımız, diyorum. Hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha önemli? Helalleşeceğiz dostlarım. Açık yaralar var, biliyorum zor olacak ama kesinlikle yapacağız ve başaracağız.”

“28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski ile helalleşeceğiz. Bakın hukuk başka, helalleşme başka. Bu insanlara devlet tazminat ödeyecek ama bir taraftan da helalleşeceğiz. Sivas, Kahramanmaraş mağdurları ile helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkûmları ile helalleşeceğiz. Varlık vergileri altında inim inim inleyen azınlıklar, 6-7 Eylül olaylarının mağdurları ile helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Bugün Londra’ya göç etmiş en parlak genç beyinlerimiz ile helalleşeceğiz. Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi ile helalleşeceğiz. Soma ile helalleşeceğiz. Darbeciler tarafından bir sağdan, bir soldan gencecik çocuklarımız asıldı bu ülkede. Bir sağdan, bir soldan o insanlarımızla helalleşeceğiz. 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden ve mahkemelerde süründürülen Mısra Öz ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz.”

“Helalleşeceğiz dostlarım. Yakın gelecekte bir gün çocuklarımız, geçmişe baktıklarında, 'Neler olmuş ama önümüze bakmayı bilmişiz, helal olsun onlara' diyecekler. Laik, demokrat, insan haklarına saygılı, müreffeh, Atatürkçü bir ülkede yaşayan çocuklarımız, birileri buna cesaret ettiği için teşekkür edecekler bize. Bizim iktidarımızı konuşmuyorum dostlarım, bizden sonra gelecek yüz iktidara bir kapı aralamamız gerekiyor. Doğru bir kapı açmamız. Evet, bütün baskıyı biz yaşayacağız ama birinin bunu yapması gerekiyordu. Nasip bize oldu." dedi.

HABERE YORUM KAT

3 Yorum