1. HABERLER

  2. HABER

  3. MAVİ MARMARA

  4. İzmir Şehid Cengiz Songür'ü Bağrına Bastı!
İzmir Şehid Cengiz Songür'ü Bağrına Bastı!

İzmir Şehid Cengiz Songür'ü Bağrına Bastı!

Mavi Marmara gemisinde İsrail askerleri tarafından açılan ateşle şehit düşen yardım gönüllüsü Cengiz Songür'ün cenazesi İstanbul'dan İzmir'e getirildi.

05 Haziran 2010 Cumartesi 01:14A+A-

Haksöz Haber

Şehid Cengiz Songür ile birlikte gemide bulunan yaralı Musa Çoğaş ve Hayrettin Aydın, Emin Bozkuş, Harun Aktürk, Yıldız Çiçekdağ da aynı uçakla Adnan Menderes Havalimanına geldi. İzmir'den Gazze 'ye gitmek için yola çıkan insani yardım gönüllüleri, onları bekleyen kalabalık bir grup tarafından tekbirlerle karşılandı. İsrail vahşetini dile getirdikleri kısa bir konuşmanın ardından konvoylar halinde şehid Cengiz Songür'ün Karabağlar semtindeki evine hareket edildi.

Şehidin cenazesi, yüzlerce insanın tek bir ağızdan haykırdığı ''Kahrolsun İsrail'', ''Siyonist Katiller hesap verecek" sloganları eşliğinde karşılandı. Okunan Kur'an-ı kerim'in ardından söz alan Amcaoğlu Kemal Songür "Biz, bugün asla üzülmüyoruz, sevinçliyiz, gururluyuz, onurluyuz, kardeşimiz Cengiz'in bıraktığı mirası sürdüreceğiz, şehidlerin yolu yolumuzdur'' şeklinde konuştu.

Ardından gemide bulunan gönüllüler, Gazze filosuna yapılan baskının olduğu 31 Mayıs tarihinden itibaren Saat Kulesi Meydanı'nda toplanan İzmirli müslümanları selamlamak üzere Konak'a hareket etti. Burada yapılan kısa konuşmalarda; Filistin mücadelesinin diriliş ve bilinç aşılayan boyutunun yanısıra biz olmanın, birarada ve kardeş olmanın gücü dile getirildi. Baskın anında yaralanan İHH Gönüllüsü Musa Coğaş ise; ''Saldırı anında ayakkabılarına sıçrayan kan lekelerini göstererek: Ben kolumdan yara aldığım için sedyede taşınırken bile İsrail askerinin tekmelerine maruz kaldım" diye konuştu. Aç ve susuz bırakıldıklarını anlatan Çoğaş, sözlerine şöyle devam etti: "Biz tedaviyi bile reddettik. Verdikleri suda biyolojik maddeler vardı. Çok kötü anlardı." Cengiz Songür'ün vurulma anını da anlatan Çoğaş; "Arkadaşımız Cengiz göğsünün sol tarafına aldığı kurşunla şehit oldu. Ölmesi sadece birkaç saniye sürdü. Ölürken bile yüzündeki gülümsemesi eksik olmadı" dedi.

Şehid Cengiz Songür'ün naaşı Cuma namazına müteakip kılınacak cenaze namazı için Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'ne getirildi. Yoğun bir kalabalığın gözlendiği namaz sırasında kadınlar da saf tuttu. Cenaze törenine İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, AK Parti İzmir Milletvekili Taha Aksoy, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç da katıldı. Cenaze namazının ardından Filistin ve tevhid bayrağına sarılı tabutu, tekbirlerle omuzlarda taşındı. Songür'ün naaşı cenaze aracına konmak istenirken tekbir getiren kalabalık, "İzmir'den Gazze'ye bin selam, Hamas'a selam, direnişe devam, Siyonist katiller hesap verecek" şeklinde sloganlar attı.

Şehid Cengiz Songür, Buca Kaynaklar Mezarlığına defnedildi. Defin sırasında okunan Kur'anı-ı Kerim'lerin ardından Songür'ün 25 yıllık arkadaşı Hamza Akdeniz'in, kızlarının şehid babalarına yazdığı mektubu okuması kalabalığı gözyaşlarına boğdu. Mektup da kızları duygularını şöyle ifade etmişlerdi. "Kork İsrail. Korkuyu iliklerinde hisset. Bu kez ebabiller yüzerek geliyor. Bu kez ebabiller ağızlarında taş değil, ellerinde bilyeler taşıyor. Kork İsrail. Koskoca filleri ufacık taşlarla harap ettiren Rabbim, seni yok etsinler diye ellerinde bilyeleriyle ebabillerini yolluyor. Kork İsrail. Müminler artık yanı başında duruyor. Bir yıldızın ışıltısı sanmıştım önce gözlerindeki pırıltıyı. Yüzündeki tebessüm, ayrılığın buruk acısıdır demiştim. Oysa ki kurşunlar yağıyormuş üzerine ve tebessümün, şehadete kavuşabilmenin hevesiymiş. Şimdi neredesin ve ne haldesin bilmiyorum. Gözlerimin nemine bakma babam, sadece çocukluktan ağlıyorum. Yoksa dimdik duruyorum seni izlerken, kızıma gösteriyorum ara ara yüzünü, o hâlâ seni balık tutmaya gitti zannediyor. Arada, elindeki gerçek silahları olta zannettiği İsrail askerlerini soruyor. 'Onlar arkadaşlarının katilleri.' diyemiyorum babam, çünkü senden hep merhameti öğrendim. Acımayı, hissetmeyi ve sevmeyi. Sadece, 'Onlar, dedenin balık tutmasını istemeyenler kızım.' diyebildim. Oysa ki denizden balık değil, özgürlük çıkacak babam. Filistinli çocukların ellerinden özgürlük tutacak. Senin en güzel ikramın özgürlük olacak. Artık eminim babam, sen özgürsün, biz özgürüz, Gazze özgür babam."

Cengiz Songür'ün 6 'sı kız 7 çocuğu vardı.

HABERE YORUM KAT