1. HABERLER

  2. HABER

  3. İşte Hanefi Avcı'nın Yaman Çelişkileri
İşte Hanefi Avcının Yaman Çelişkileri

İşte Hanefi Avcı'nın Yaman Çelişkileri

Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, kitabında dile getirdiği çelişkili iddialarına açıklık getiremiyor... Avcı, Ergenekon avukatlığına mı soyunuyor?

04 Eylül 2010 Cumartesi 11:01A+A-

Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, halk oylaması sürecinde yayınladığı için siyasi amacı var eleştirilerine neden 'Haliç'te Yaşayan Simonlar, dün devlet bugün cemaat' adlı kitabındaki iddialarını kanıtlayamıyor. Ergenekon ve Balyoz ve Hrant Dink cinayeti soruşturmalarıyla ilgili iddiaları belgelere dayanmadığı gibi savcı iddianameleri, mahkeme kararlarını ve TÜBİTAK, Jandarma kriminal gibi kurumların raporlarını yok sayan Avcı'nın mesleki kariyerine darbe vuran çelişkilere neden düştüğü merak konusu oldu. Kitabında 'Danıştay saldırısı ve Dink suikastı gibi Türkiye'yi derinden sarsan olayların failleri belli ve araştırmaya gerek yok' mesajını veren Avcı, en son karanlık olayların üzerindeki sır perdesini kaldırmakla görevli bir istihbaratçının söylemesi mümkün olmayan şu ifadeyi kullandı: "Gözümüzün gördüğü varken neden perde arkasına bakalım."

MAHKEME KARARINI GÖRMÜYOR

Gerçekleştiği dönemde Türkiye'yi kaosa sürükleyen Danıştay saldırısının çözüldüğünü iddia eden Avcı'yı mahkeme kararları, belgeler ve tanık ifadeleri yalanlıyor. Avcı, "Danıştay olayında kişinin kendi beyanıyla sınırlıyız. Danıştay'ın faili, kendini orada anlatıyor. Niçin yaptığını da söylüyor. Bu kadar net, ortada bir olay var" diyor. Ancak Avcı, Yargıtay'ın, 'Danıştay davasını İstanbul'daki Ergenekon davasıyla birleştirme kararını ve ardından Ankara ve İstanbul mahkemelerinin bu hükme uymasını görmezden geliyor. Danıştay cinayetiyle Ergenekon arasında bir irtibat bulunmadığını savunan Avcı, birleştirme kararının 'hukukî ve fiilî irtibat' bulunduğu gerekçesiyle verildiğini yok sayıyor.

TARİHLER AVCI'YI YALANLIYOR

Avcı'nın Danıştay saldırısının anlatırken içine düştüğü çelişkilerin başında ise İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güner'le ilgili iddiası geliyor. Avcı, kitabında İstihbarat Müdürü Güner için "Danıştay cinayetini Ergenekon'a bağlamadığı için görevden alındı" diyor. Oysa Güner'in görevden alyındığı tarihlerde Türkiye Ergenekon diye bir yapılanmanın varlığından bile haberdar değildi. Güner, 6 Şubat 2007'de görevden alınmıştı. Ergenekon operasyonu ise Haziran 2007'de başlamıştı.

İfade verdi

Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 'dinlenildiği ve izlenildiği' iddiasıyla yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, "müşteki" sıfatıyla ifade verdi. Ankara Adalet Sarayı'na saat 10.00 sularında gelen Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın ifadesi, Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Cihan Kısa tarafından alındı. Savcı Kısa'ya yaklaşık 2 saat ifade veren ve adliyeden ayrılışı sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Avcı, 'Bildiğim her şeyi anlattım, ne biliyorsam, ne söyleyebiliyorsam, o konuları kendilerine aktardım. Adli bir soruşturma olunca, konu savcılığın tahkikatıdır, dosya ondadır' dedi.

Dink cinayeti aydınlandı iddiası

Avcı henüz hukuki süreci tamamlanmayan Hrant Dink cinayetindeki karanlık noktaları kitabında yok sayıyor. Olayın milliyetçi duygularla hareket eden gençlerin işi olduğunu ve cinayetin aydınlandığını ileri süren Avcı, jandarma ve polis görevlilerinin Dink'in öldürülmesindeki ihmallerinn üzerini çiziyor. Cinayet öncesi aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu Ergenekon sanıklarının linç kampanyası başlattığı Dink'in, İstanbul Emniyet'inde bir MİT'çi tarafından tehdit edildiğini de görmezden gelen Avcı, istihbaratçı kimliğine rağmen Türkiye'yi derinden etkileyen cinayeti basit bir eyleme indirgiyor.

Hakimin itiraflarını önemli görmedi

Avcı, 'arka planını araştırmaya gerek yok' dediği kanlı olayda Danıştay saldırganına ait görüntülerin silinmesi gerçeğine hiç değinmediği gibi sanık ve tanık itiraflarını da dikkate almıyor. Hatta, Ankara'daki davayı sonuçlandıran Hâkim Orhan Karadeniz'in Danıştay cinayetinden önceki kamera görüntülerinin silinmesiyle ilgili itiraflarını bile dile getirmemesi içine düştüğü çelişkiyi büyütüyor. Dava dosyasına giren Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan arasındaki telefon görüşmelerini ise es geçiyor. Avcı, Ümraniye'de ele geçirilen bombaların üzerinde Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım'ın parmak izinin çıkmasını açıklayamıyor.

Kaynak: Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT