1. YAZARLAR

  2. Mehmet Yılmaz

  3. İsrail'in parmağı, Obama'nın eli, Ergenekon'un yumruğu
Mehmet Yılmaz

Mehmet Yılmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail'in parmağı, Obama'nın eli, Ergenekon'un yumruğu

30 Ocak 2009 Cuma 18:42A+A-

Ne demişti Barack Obama yemin ettikten sonra yaptığı 'ilk' konuşmada?

- Sıkılı yumruklarınızı açarsanız, bizim de size elimizi uzatacağımızı bilin.

Kime verilmişti bu mesaj?

Amerikan düşmanlarına tabii ki...

Özellikle de Müslümanlara!!!

Buraya bir 'şerh' düşmekte fayda var sanırım. Obama'nın mezkûr sözleri bir ön kabule dayanıyor çünkü.

Şöyle izah edelim.

-ABD'ye 'düşman' olan ve eline geçireceği ilk fırsatta bu ülkeye saldırmak için hazır kıta bekleyenler var. Siz bu niyetinizden vazgeçerseniz, biz de size elimizi uzatırız.

'Şartlı bir teklif' yaparken, ortada niye sıkılı yumruklar olduğunu sorgulamıyor Barack Sorgulamadığı gibi bu düşmanlığı tetikleyen sebepler arasında ABD'nin politikaları olabileceğini de itiraf etmiyor. Kısmen özeleştiri sayılabilecek bir cümle kullanıyor, geçmiş günahların üzerine sünger çekmek istercesine:

-Sadece güç bizi koruyamaz. Canımızın her istediğini yapamayız.

***

Bu sözleri on gün önce söyledi Obama. Yaptığı 'bazı' icraatlarla da 'samimi' olduğunu göstermeye çalıştı.

Geçen sürede sıkılı yumruklarda bir gevşeme oldu mu peki?

Hâlihazırda bunu test etmemiz mümkün değil. Zira Gazze'de gerçekleştirilen katliamın büyük tahribatı var ortada.

İsrail, bu katliamla yıllardır kanayan Filistin yarasına parmağıyla öyle bir bastırdı ki... Yumruklar daha bir öfkeyle sıkıldı ister istemez.

Belki de İsrail bunu bilerek yaptı, 2001'den sonra artan Amerikan düşmanlığının 'iyice' pekişmesi ve Obama ile açılması muhtemel diyalog kapılarının 'tamamen' kapanması için.

Peki, evdeki hesap çarşıya uydu mu?

Bunu zaman gösterecek.

Ama İsrail'in Gazze provokasyonuna rağmen Obama'nın mesajını 'alanlar' olduğu muhakkak.

***

Mesela onlardan biri Rusya...

Kaliningrad bölgesine İskender füzelerini yerleştirme planını askıya aldı Moskova. Rusya'yı 'misilleme' yapmaktan vazgeçiren husus, Obama'nın şu ana kadar Doğu Avrupa'ya füze kalkanı yerleştirilmesi konusunda bir adım atmaması.

Mesajı alanlardan bir diğeri de İran.

Obama'nın diyalog çağrısına Cumhurbaşkanı Ahmedinejad 'şart' koşarak cevap verdi:

- Diğer ülkelerdeki askerlerini çeker ve İran'a karşı işlediğin 'suçlardan' dolayı özür dilersen...

En 'farklı' çıkışı Suudi Arabistan yaptı bence. Elbette gayri resmi yollardan...

Suudi istihbaratının eski şefi olan ve ülkesini İngiltere, İrlanda, ABD gibi ülkelerde 'büyükelçi' olarak temsil eden Türkî el Faysal, Financial Times'ta çıkan yazısında ABD'ye, Riyad'ın İsrail sabrı tükeniyor mesajı verdi:

- Obama, Filistinlilerin daha fazla ıstırap çekmesini önlemek için güçlü adımlar atmalı.

- Aksi takdirde ABD ile Suudi Arabistan arasındaki 'stratejik işbirliği' tehlikeye girebilir.

Faysal'a göre çözüm reçetesi Suudi Arabistan'ın 2002'de önerdiği Arap Barış Planı'nda.

***

Obama ile başlayan bu 'mesaj' trafiğini görünce Ergenekon soruşturmasıyla ortaya çıkan suikast planları düştü zihnime birden.

- Türkiye'de toplumun yumruğunun sürekli içeriye ve dışarıya karşı 'sıkılı' tutulmasını kim ya da kimler istiyor acaba?

Ergenekon yapılanmasında yer alanların kime ve neye hizmet etmek istedikleri, İbrahim Şahin'in evinden çıkan krokilerden pek anlaşılmıyor çünkü...

- 24 Nisan öncesi Ermeni cemaati lideri Mutafyan niye öldürülmek istenir ki?

- AB'ye üyelik müzakereleri yapılırken, hükümetten taleplerini Alevileri sokaklara dökerek dile getirmek isteyen Ali Balkız ve Kazım Genç gibi isimler neden hedef seçilir ki?

Dünyaya mesaj veren Obama, bu suikast tertiplerinden çıkan mesajı almış mıdır peki?

Zamanla öğreneceğiz herhâlde.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT