1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. İBB Genel Sekreter Eski Yardımcısı Meltem Şişli'nin yargılanmasına devam edildi
İBB Genel Sekreter Eski Yardımcısı Meltem Şişli'nin yargılanmasına devam edildi

İBB Genel Sekreter Eski Yardımcısı Meltem Şişli'nin yargılanmasına devam edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSMEK'in kadın çalışanlarına aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler kullandığı iddiasıyla hakkında dava açılan İBB Genel Sekreter Eski Yardımcısı Şişli'nin yargılanmasına devam edildi.

21 Ekim 2020 Çarşamba 20:52A+A-

Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin, İSMEK'in kadın çalışanlarına aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler kullandığı iddiasıyla "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Meltem Şişli katılmazken, avukatı hazır bulundu. Durumaya, şikayetçi 18 kadın ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Gizem Öztürk, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatı Kevser Nur Üyümez de katıldı.

Mahkeme heyeti, KADEM ve Mazlumder'in önceki celse yaptıkları müdahillik talebini, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddederek, her iki derneğin gözlemci olarak duruşmaya katılmalarına karar verdi.

Duruşmada daha sonra tanık ifadelerine geçildi.

Tanık Ali Koca, daha önce İBB'de Hayatboyu Öğrenme Şube Müdürü olarak görev yaptığını, 2019 Ekim ayında bu görevinden ayrılıp, Beyoğlu Belediyesinde işe başladığını söyledi.

Sanık Meltem Şişli ile yaklaşık 4 ay birlikte çalıştıklarını anlatan Koca, "Şikayetçi arkadaşlar, birlikte çalıştığımız İSMEK'te bölge sorumlusu olarak görev yapıyorlardı. Sanık, toplantı organizasyonu yapmam için bana görev verdi. Ben de bölge sorumlularının toplantı günü hazır olmalarını ilettim. Sanık toplantı salonuna geldi. Başından sonuna kadar toplantı salonundaydım. Sanık bana dönerek 'Bölge sorumlusu arkadaşlarımızın hepsi bayan ne kadar şanslısınız, evde de bayan burda da bayan' dedi. Ben bu söylediklerine bir anlam veremedim. Daha sonra bölge sorumlusu arkadaşlar sıra ile kendilerini tanıttılar, yaptıkları işleri anlattılar." ifadelerini kullandı.

Toplantı bitiminde sanık Şişli'nin şikayetçileri kastederek "Hitabetiniz, diksiyonunuz çok iyi değil, eğitim almalısınız." dediğini aktaran Koca, şöyle devam etti:

"Eğitim kurumu olduğumuz için hem vatandaş hem de personeli eğittiğimizi, bu kişilerin eğitimci değil sadece yönetici oldukları için formasyon gerekmediğini ifade ettim. Sanık, şikayetçilere hitaben 'Çok az paraya çalışıyorsunuz ama sizi çok istekli görüyorum. Bu kadar gayret, bu kadar az para ile yapılmaz. Mevsim ağustos olduğu için otobüse minibüse biniyorsunuz, başınızda başörtüsü, üzerinizde pardesü var, kokuyorsunuzdur da. Çantalarınızını ve gözlüklerinizi masaya bırakın.' dedi. Devamında 'Görüyorum ki marka takılıyorsunuz, az paraya çalıştığınızı söylüyorsunuz, nasıl alıyorsunuz? Siz holding çalışanı mısınız?' tarzında küçümseyici ifadeleri oldu. Şikayetçilere evli mi bekar mı olduklarını sordu. Çoğunluk bekardı. Sanık, 'Çok bekarımız varmış, itfaiyeci arkadaşlarımızla tanıştıralım, kaynaştıralım.' dedi. Bu ifadeden hepimiz rahatsız olduk. Sonra da 'Siyaset yapıyor musunuz? Ben siyaset yapılmasına müsaade etmem. Biz biliyoruz, siyaset yaptınız, Allah'tan sosyal medyada ayak izi var, bakacağız, göreceğiz.' dediğini duydum."

"Sanığın dediğini duymadım"

Duruşmada daha sonra diğer tanık Osman Çağrı Akgül'ün ifadesi alındı.

Tanık Akgül, 2015'ten bu yana İBB'de Dış İlişkiler Müdürlüğünde Dış İlişkiler Uzmanı olarak çalıştığını belirterek, 6 Ağustos 2019'da Genel Sekreter Yardımcısı olan sanığın İngilizce bilen bir asistan talep edip, CV'si üzerine kendisiyle görüştüğünü anlattı.

Görüşme sırasında sanığa çekinceleri olduğunu, bazı akrabalarının AK Parti'de milletvekili, belediye başkanı olduğunu ve diğer birimlerde görev yaptıklarını söylediğini ifade eden Akgül, "Sanık da bunun önemli olmayacağını, ikili ve dürüst çalışırsam birlikte çalışabileceğimizi ifade etti. Olay tarihinde toplantının başından sonuna kadar toplantı salonundaydım. Sunumda 38 İSMEK binasının deprem yönünden uygun olmadığı ve kapatılma kararı alındığı ifade edilmişti. Ayrıca yeni dönem İSMEK'te verilecek eğitimlerin planlanması amaçlanmıştı. Yine yarı zamanlı eğitmen ihalesi vardı. Kurs merkezlerinde bulunan bölge sorumlularının da yetkisinde olduğu için bu toplantı düzenlendi." dedi.

Akgül, toplantıda herkesin sırasıyla kendini tanıttığını ve işleyişten bahsettiklerini belirterek, "Sanığın müştekilere yönelik 'Cümle kurmakta zorlanıyorsunuz, diksiyonunuz kötü, eğitim almalısınız, kendinizi geliştirmelisiniz, kapasiteniz yeterli değil.' şeklinde bir ifadesi olmadı. Toplantıda katılımcıların diksiyonuyla ilgili hiçbir ifade geçmedi. Ayrıca sanığın Ali Koca'ya 'Ali Bey ne kadar şanslın. Hem evde hem burda bayan, ekip arkadaşların hep bayan, herhalde kadınlarla çalıştığın için belediyenin en şanslı müdürüsün.' dediğini duymadım. Deseydi mutlaka duyardım. Çünkü sanığın sağında oturuyordum. Ali Koca da solunda oturuyordu." diye konuştu.

Akgül, şikayetçilere merkezleri ziyaret etmeyi ve denetlemeyi nasıl yaptıklarını soran sanığın "Bu sıcakta zor olmuyor mu? Hem kapalısınız, başörtünüz var, terliyorsunuzdur da kokuyorsunuzdur da. Bu ne görev aşkı, hem az paraya da çalışıyorsunuz hem de kendi aracınızla veya kamu araçları ile buraları gezerken cebinizden para harcıyorsunuz. Bu mantıken kabul edilemez, siz holding çalışanı mısınız? Patronlarınız parayı götürürken siz 3 kuruşa çalışıyorsunuz." demediğini, toplantı sırasında böyle bir ifadenin geçmediğini söyledi.

Tanık Akgül, sanığın "Gözlükleriniz ve başörtülerinizin marka olduğunu görüyorum. Çantalarınızı da masanın üstüne koyun göreyim. Ne kadar da bekarımız varmış, müdür bey itfaiye müdürü ile tanıştırıp kaynaştıralım arkadaşları. Aktif siyasette olan var mı? Biz biliyoruz siyaset yaptınız. Sosyal medyada Allah'tan ayak izi var bakacağız göreceğiz." ifadelerini de kullanmadığını belirtti.

Mahkeme heyeti, tanık beyanlarına karşı savunma hazırlamaları için taraflara süre vererek duruşmayı erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Meltem Şişli'nin "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

KADEM'in açıklaması

Duruşma çıkışında KADEM adına açıklama yapan avukat Müjgan Siyah Çevik, 2019 Ağustos ayında, İBB Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğüne bağlı İSMEK Merkezleri Bölge Sorumluları toplantısında, başörtülü kadın çalışanlara ağır hakaretlerde bulunduğunu iddia ettikleri İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli hakkında açılan davada mağdur kadınların yanında olduklarını söyledi.

Avukat Çevik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1996'da sosyal doku projesi olarak başlatılan ve kadınların istihdamında çok önemli katkıları olan bir merkezde, kamu görevi yerine getiren kadın çalışanların yine kadın bir yönetici tarafından cinsiyet, din, inanç ve fikirleri nedeniyle aşağılayıcı bir muameleye muhatap olmalarının kabul edilemez bir tutum olduğunu dile getirdi.

Suç duyurusunda bulunan mağdur çalışanlara yönelik, dini inançlarından dolayı tercih ettikleri kıyafetleri nedeniyle yapılan hakaretin psikolojik şiddet olmasının yanında, toplumsal barışı hedef alması bakımından da TCK'nın 216. maddesindeki unsurlarını içerdiğini, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçunu oluşturduğunu vurgulayan Çevik, şöyle devam etti:

"Zorbalıklarla dolu bir utanç tarihi olan 28 Şubat’ı 23 yıl sonra yeniden hatırlatan bu pervasızlığı görmezden gelmek mümkün değildir. İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesinin içinde bulunduğumuz çağda artık söz konusu bile edilmemesi gerekir. KADEM olarak bizler, insanlık onurunun ve temel hakların hiçe sayıldığı her vakada, inançlarından ve tercihlerinden dolayı haksızlığa, ayrımcı uygulamalara maruz kalan her kim varsa yanında olduğumuzu, bu tip toplumsal huzura kasteden nefret suçlarına ve ayrımcılığa karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi ve kamuoyu vicdanında yara açan her davayı mesuliyet bilerek takip edeceğimizi önemle bildiririz."

Olayın geçmişi

Meltem Şişli'nin, bir toplantıda İSMEK bölge sorumlusu kadınlara hakaret ederek, aşağılayıcı sözler sarf ettiği ve sonrasında çalışanların işlerine son verdiği iddia edilmişti.

Bu iddiaların basında yer almasının ardından, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, konunun soruşturulması için müfettiş görevlendirirken, İSMEK bölge sorumlusu kadınlar da Şişli ve Hayat Boyu Öğrenme Müdürü Erkan Duyar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.

Suç duyurusunu işleme koyan Başsavcılık, Şişli ve Duyar hakkında soruşturma başlatmış, ifadeleri alınan 19 kişi, sorumlu yöneticilerden şikayetçi olduklarını bildirmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 10 Şubat'ta gerçekleştirilen Meclis toplantısında Şişli'nin kendi talebiyle soruşturma sonuna kadar geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını söylemişti.

Savcılıkça yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 19 kadın ''mağdur'', Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da ''katılan'' sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, sanık Şişli'nin eylemine uyan "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Öte yandan, hakkında suç duyurusunda bulunulan Hayat Boyu Öğrenme Müdürü Erkan Duyar görevde olduğu gerekçesiyle İstanbul Valiliğinden soruşturma izni istendiği ve bu nedenle dosyasının ayrıldığı belirtilmişti. (AA)

HABERE YORUM KAT