1. HABERLER

  2. HABER

  3. SAĞLIK

  4. Grip ile Covid-19 aynı anda bulaşır mı?
Grip ile Covid-19 aynı anda bulaşır mı?

Grip ile Covid-19 aynı anda bulaşır mı?

Eğer hem grip hem de Covid-19’un ikici dalga salgını aynı zamanda yaşanacak olursa oluşacak tabloyu düşünmek bile ürpertici. Son olarak, lütfen hijyene, fiziksel mesafeye ve maske takmaya dikkatlice uyalım.

09 Ağustos 2020 Pazar 13:06A+A-

Prof. Dr. Muhsin Konuk / Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Bşk.
STAR Gazetesi / Açık Görüş

Grip ile Covid-19'a insanlar aynı anda yakalanabilir. Zaten birisi vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemimiz onunla mücadele ederken zayıflayarak diğerinin enfeksiyon geliştirmesine engel olamayabilir. Dolayısıyla özellikle riskli grupta yer alanların bu mevsimde grip aşılarını olmaları faydalı olacaktır.

Bilindiği gibi grip virüsü ile Covid-19 virüsleri birbirinden ayrı ve bağımsız ailelere ait iki farklı enfeksiyon ajanları olmakla beraber her ikisi de nükleik asitleri (genomları) açısından RNA virüsleridir. Dolayısıyla hücrelere tutunma ve giriş mekanizmasını sağlayan yollarını sağlayan spike olarak adlandırılan proteinlerinin yapısı birbirinden farklıdır (Şekil 1). Bu da ikisinin değişik mekanizma ile hücreye girişlerine neden olmaktadır.

Giriş yolları aynı

Her iki virüsün de vücuda giriş yolları aynıdır. Yani virüsü taşıyan kişilerle temas (tokalaşma, sarılma, ya da etrafa yayılmış olan virüslere elle temas ve bu elin burun, göz ağız gibi organlarımıza teması gibi) enfeksiyonun yayılma mekanizmalarındadır. Onların enfeksiyonundan kurtulmanın yolları da el temizliği, sosyal mesafe ile ağız ve burnumuzu kapatmaktan geçiyor.

Bu arada her ikisi de öncelikle üst solunum yollarından vücuda girip öncelikle yine aynı organlarda etkilerini göstermektedir. İkisi arasında çok sayıda benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır. Bununla beraber soğuk algınlığı (nezle) ve alerjiye benzeyen yönleri de bulunup testler yapılmadan hangisiyle baş etmeye çalıştığımızı da anlamak zordur.

Grip aşısının önemi

Her ikisi açısından da 2 yaş altı ve 65 yaş üstü insanlar ile yaş farkı olmaksızın kronik hastalığı olan insanlar ciddi risk altındadır. Bu kıyaslamalardan sonra, hem grip hem de Covid-19’un özellikle okulların açılacağı ve genelde sonbaharda patlayan grip virüslerinin her ikisi de aynı anda bulaşır mı, grip aşısı olmalı mıyız, grip aşısı bizi Covid’den korur mu? gibi bir takım sorular akla geliyor. Evet, grip ile Covid-19’a insanlar aynı anda yakalanabilir.

Zaten birisi vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemimiz onunla mücadele ederken zayıflayarak diğerinin enfeksiyon geliştirmesine engel olamayabilir. Dolayısıyla özellikle yukarıda bahsettiğim riskli grupta yer alan insanlarımızın grip aşılarını olmaları faydalı olacaktır. Öte yandan yapılan çalışmalarda çocukken verem (BCG) aşısı olmuş insanların Covid-19 ile mücadelede daha başarılı oldukları görülmektedir. Bu durumda özellikle çocuklarını aşı yaptırmaktan kaçınan ebeveynlerin ne kadar yanlış davrandıkları da anlaşılmaktadır.

Sıcak, artışı önlemedi

Öte yandan bazı bilim insanlarının ihtilafa düştükleri konulardan biri de grip hastalığına benzetilerek Covid-19’un sıcak mevsimle birlikte artış hızının düşeceği ihtimali idi. Hâlbuki biz kışı yaşarken yaz mevsiminde olan güney yarımkürede de hastalığın artışının önlenemediği bir gerçektir. Bu konuyla ilgili olarak ekibimizle yaptığımız bir çalışmada Covid-19’un radyasyona karşı olan direncinin grip virüsünden daha fazla olduğunu belirledik. Dolayısıyla bizim bulgularımız o düşüncenin sadece güneş radyasyonuyla ilişkilenen tarafının çok da doğru olmadığını göstermektedir.

05 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanan bir derlemede, eskiden diğer Corona (SARS ve MERS) hastalıklarını geçirmiş olan insanlarda Covid-19 semptomlarının daha yavaş seyrettiği rapor edilmiştir. Bununla beraber 31 Temmuz 2020’de yayınlanan bir raporda da özellikle 16 yaş altı çocukların genizlerinde diğer yaşlardakilerden daha fazla Corona taşıdıkları ABD, Almanya ve Güney Kore’de ayrı ayrı çalışmaların sonucu olarak yayınlanmıştır.

basliksiz-1-080820201596904683cb92a23b.jpg

Nörodejeneratif hastalıklar

Grip virüsünün özellikle solunum yollarımızda geliştiği ve bu organlara zarar verdiği düşünülmekteydi. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde grip enfeksiyonu ile nörodejeneratif hastalıklar (Alzheimer, Parkinson, MS gibi) arasında ciddi bir ilişki olduğu konulduğunu bahsetmeden geçemeyeceğim. Covid-19’a gelince; şurası bir gerçek ki, Corona virüsünü yeni yeni tanıyoruz ve yaptığı hasarları daha yeni yeni gözlemliyoruz. Özellikle hücreye iki farklı protein aracılığıyla girdiği için Covid-19’un etkilediği organlar sadece solunum sistemi olarak düşünülmemelidir. Virüs, burun, geniz ve soluk borusu, akciğerler, ince barsak, kalp, karaciğer, idrar kesesi, böbrekler, pankreas, beyin, prostat ve testisler ile plasenta üzerinde ciddi hasarlar yapmaktadır.

Özellikle hastalığın ilk başlarında (herkeste görülmemekle birlikte) koku ve tat alma duyularının kaybolması nörodejenarasyonun ilk belirtileri olarak düşünülmüştü. Ancak çok kısa bir zaman sonra düzinelerce içerisinde nadir hastalıkları da kapsayan nörolojik hastalıkların başlamasına neden olduğu öğrenilmeye başlandı. Hazırlanan raporda bilim insanlarının nörodejenerasyon hastalıklarının şimdi görülen yaşlardan 15-20 yıl daha önceden başlayabileceğini ileri sürmektedir.

Yükseliş devam ederse...

Öte yandan, yapılan otopsilerde görülmektedir ki virüs, özellikle damar hücrelerini çok etkilediğinden dolayı, organlarda kanamalara neden olarak çoklu organ yetmezliklerinden ölümlere de sebebiyet verebilmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak elbette mümkün. İnsanlarımızın hem grip hem de Covid-19 hastalığını basite almaması gerektiğini vurgulamakta ve Sayın Sağlık Bakanımızın “neler yaşayacağınızı bir bilseniz” mealindeki sözünü yinelemekte fayda var.

Günümüz Covid-19 enfeksiyon oranlarının tekrar artışa geçişi ve yükseliş trendi, geçici de olabilir, bu hızla devam da edebilir. Eğer artış eğilimi devam ederse tekrar eski sınırlamalar kaçınılmaz olarak geri gelecektir. Eğer hem grip hem de Covid-19’un ikici dalga salgını aynı zamanda yaşanacak olursa oluşacak tabloyu düşünmek bile ürpertici. Son olarak, lütfen hijyene, fiziksel mesafeye ve maske takmaya dikkatlice uyalım. İnsanlarımızda çene altı, bilek kol ve ceplerde yer alan maskenin hiçbir koruyuculuğu olmadığını, çünkü hastalığın ağız-burun-göz üçlüsünden bulaştığını defalarca hatırlatmak gerektiğini düşünüyorum.

Sağlıkla kalın…

 

HABERE YORUM KAT