1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. Emine Soykök: "25 Yıllık Zulmü Bitirin!"
Emine Soykök: "25 Yıllık Zulmü Bitirin!"

Emine Soykök: "25 Yıllık Zulmü Bitirin!"

Sivas Davasından uyduruk gerekçeler gösterilerek önce idam sonra müebbetle yargılanan Cafer Soykök’ün 88 yaşındaki annesi Elmiye Soykök, Yeni Akit’e konuştu.

26 Mart 2018 Pazartesi 17:19A+A-

Tam 25 yıl önce yani 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Aziz Nesin’in marjinal grupları tahrik etmesiyle başlayan Madımak hadisesine ilişkin dava yılan hikayesine döndü. Sivas’ta meydana gelen ve 37 insanın ölümüyle sonuçlanan olayların sanığı olarak yargılanan ve idam cezası verilen hükümlüler, ne çıkarılan aflardan ne de eve dönüş yasasından yararlanabildiler. 170 kişinin gözaltına alındığı, 124 kişinin yargılandığı, 33 kişinin idam, 91 kişinin çeşitli hapis cezalarına çarptırıldığı Sivas Olayları davası mağdurlarından Cafer Soykök’ün 88 yaşındaki annesi Elmiye Soykök, 28 Şubat mağduru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak, zulmün sona ermesini istedi.

ALEVİSİYLE SÜNNİSİYLE YAŞADIK

37 kişinin ölümü ile sonuçlanan Sivas Madımak Oteli’ndeki yaşanan olaylarda cezaevine gönderilen mazlumlar, adaletin tecelli etmesini istiyor. Uyduruk gerekçeler gösterilerek önce idam sonra müebbetle yargılanan Cafer Soykök’ü çok özlediğini belirten 88 yaşındaki Elmiye Soykök, içini gazetemiz Akit’e döktü. Sivas E Tipi Cezaevi’nde çeyrek asırdır yatan oğlunun herhangi bir olaya karışmadığını vurgulayan acılı anne, şunları dile getirdi: “2 Temmuz’da Hz. Peygamber’e yönelik iftira ve karalamalara karşın oğlum da dahil birçok Müslüman protesto yürüyüşünden başka bir şey yapmadı. Bizler Sivas’ta Alevisiyle Sünnisiyle iç içe yaşayan, arkadaşlık ve komşuluk ilişkileri olan ve yıllarca bir arada sorunsuz yaşayanlar insanlarız. Bugüne kadar ne bir Alevi’nin evine, ne de dükkanına zarar verilmemiş hatta o gün Alevilerle ilgili en küçük bir slogan bile atılmamış.”

OĞLUM NE CENAZELERE NE DÜĞÜNLERE KATILDI

Cafer Soykök’ün alınan ifadelerinin dahi değiştirildiğini savunan Anne Soykök, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oğlumun emniyet sorgulamasında hiçbir delil olmadan suç isnat edilmiş, ifadeleri değiştirilmiş hatta bu şekilde tutanak tutmuşlar. Bu tutanaklar da mahkemece kabul edilmiş. Oğluma şahitlik yapanlara bile yalancı şahitlikten dava açarak üzerimizde baskı kurdular. Sonuç ne oldu? 25 yıldır evladımdan ayrıyım. Bu zaman zarfında her birimiz acıları yaşadık, acıları paylaşarak azaltmaya çalıştı Allah için sabrettik, bazen oğlum en yakınlarının ölüm haberini aldı, ölümlerinde yanlarında bulunamadığı için çok üzüldü. Bizler Allah’a güvenip dayandık, sabır, dua ve namaz ile Rabbimizden yardım diledik, ayaklarımızın kaymaması için çaba sarf ettik. Rabbimiz’in yardımını istedik, acılara göğüs germeyi direnerek öğrendik”

GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Elmiye Soykök, şunları söyledi: “Benim evladım bir karıncayı incitmekten bile korkardı. Ömrünü Allah’a adadı ve Kur’an çizgisinden hiç sapmadı elhamdülillah. Allah inancı ile hedef gösterilen evlâdımdan ayrı geçirdiğim 25 yılın hesabını yine inandığımız Allah’a havale ettik. Genç yaşında girdiği cezaevinde şimdiler de saçı sakalı beyazlamış bir dede halinde. Evlâdım içerde, ben ise dışarıdayım. Sırf inancı ve davası uğruna zerre suçu olmadan yaşlandık. Büyük vebal değil mi? Ben evladıma, oğlum ise evlatlarına hasret. Gittiğim her ziyarette, bir daha dünya gözü ile görür müyüm görmez miyim diye ağlıyorum. Benim oğlum, 3 yaşında babasız kaldı. Hayatının hiçbir döneminde harama bulaşmadan helaliyle hayatını devam ettirdi”

‘EVİMİ BAYRAMA ÇEVİRİN’

Kendisi de bir 28 Şubat mağduru olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gözyaşları içinde feryat eden acılı anne, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımdan özellikle rica ediyorum. Benim evladım bir karıncayı incitmekten bile korkardı. Kur’an çizgisinden hiç sapmayan oğlumu ölmeden bana kavuşturun. Artık ölmeden evladımın cezaevinden çıktığını göreyim şu evimiz bayram yeri olsun artık. 50 bayramdır buruk geçiyor tüm bayramlarımız. Gözüm yollarda kalıyor, kader diyorum ama her anne gibi evladımı gözümün önünde olsun istiyorum. Biz af istemiyoruz benim evladımın bir suçu yok… İftira attılar, Müslüman olduğu için mahpus ettiler. Eşim rahmetli olduktan sonra Cafer de dahil 3 çocuğumu tek başıma büyüttüm. İyi bir Müslüman olmaları için hep mücadele ettim”

HABERE YORUM KAT

2 Yorum