1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Depremin En Dayanılmazı: Kültürel Deprem
Depremin En Dayanılmazı: Kültürel Deprem

Depremin En Dayanılmazı: Kültürel Deprem

Bir arabanın veya depremde bir yıkıntının altında kalan insana, ‘Hey, sen nesin, hangi kavimdensin, hangi ırktan; hangi din veya ideolojidensin?’ diye sorulmaz.

26 Ekim 2011 Çarşamba 11:13A+A-

SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL'in yazdı:

Van, Erciş ve çevresindeki deprem, halkımızın acılarına yenisini kattı..

Yüzlerce can, yıkıntılar altında kaldı, can verdi..

Binlercesi yaralı, onbinlercesi evsiz-barksız kaldı..

Ancak, bu felaket karşısında ülkenin her bir tarafından yola koyulan yardım ekipleri,  açılan yardım kampanyaları, felaket zamanında bir araya gelme özelliği olan bir halkın büyük tesellisi ve gururu olacak çaptadır..

Ben o diyarları, beldeleri 45 yıl öncelerden beri yakînen bilirim..

Onun için, önceden bildiğim bazı yerlerin depremde viran olduğunu görünce, o âşinalıkla, yüreğim daha bir yandı..

’Her şeyimiz gitti.. Ama, yardımları bizden daha zor durumda olanlara götürün..’ diyen digergamlık  sahneleri de gözleniyordu..

*

Bir noktaya daha hemen sözün başında değineyim..

Ülkenin onca kalkınmışlığına rağmen, o civardaki köy evleri hâlâ, büyük çapta, kerpiç yığması halinde.. Ve bir depremde de hemen tamamı, bir toprak öbeği haline dönüşüvermiş..  O kalın kerpiç duvarlar ve ayrıca evlerin tavanında neredeyse yarım metre kalınlığındaki ve loğ denilen kum-çakıl karması çatı örtüsü, bu evlerin için kışın ılık, yazın serin tutar, ama, işte böyle bir deprem geldiğinde, en küçük bir sarsıntıda, çöküverir ve altındakiler de ezilirler ya da havasızlıktan boğulurlar...

Benzer bir deprem ormanlık yörelerde, meselâ Karadeniz’de olsa, şehirlerde yine aynı kayıplar olsa bile, köylerdeki evler, ağaç çatmalı olduğu için, binalar yan yatmakta, çökmemekte ve insanlar hava alabilecek bir boşluk bulabilmekte ve daha az hasar ve zayiatla atlatabilmektedir..

Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de toprak evlere artık, veda zamanı çoktaaan gelip geçmiştir..

Ancak, bazı kimseleri gördüm, ekranlarda.. Antalya’da yazlıklarının olduğunu ve köylerine de yeni döndüklerini söylüyorlardı.. Demek oluyor ki, bazı varlıklı kimseler bile, köylerindeki o toprak evlerden uzak kalmak gibi bir düşünce taşımamışlar..

Doğrudur ki, şehirlerdeki evlerden niceleri de yıkılmıştır.. Ama, orada hiç değilse, bir mukayese yapma imkanı olmaktadır.. Şöyle ki, iki apartmanın arasında yer alan bir diğer apartman çökmekte, ama, iki tarafı sağlam kalabilmektedir.. Bu da gösteriyor ki, bazı binaların yapımında mühendislik hataları veya malzemeden çalma durumları sözkonusu..

*

Bir tarafta kardeşlik kokusu; diğer tarafta, soysuzlar!

Bu konuya bu kadarca değindikten sonra , konunun diğer taraflarına da değinelim..

İki ayaklı bazı ‘hayvan’ların internet sitelerindeki deprem haberlerinin altında, veya facebook / twitter gibi iletişim mekanizmalarındaki yazışmalarında, bölge insanlarının sanki hepsi veya büyük bir kısmı PKK ‘nın destekçisi imiş gibi, onlara ‘ohh olsun..’  mânası içeren şeytanca  yazılar yazdıkları görülmüştür.. Ama, bereket ki, bu gibiler, büyük kitleler tarafından lanetle karşılanmıştır..  

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

 

HABERE YORUM KAT