Mısır'da cuntanın, Cumhurbaşkanı Mursi'nin Gazze politikasını da darbe gerekçelerine ekledi. Mursi, 'Gazze ve Hamas'a yardım' suçlamasıyla yargılanacak. İtiraf General Ayman Salama'dan geldi: Mursi'yi tünelleri kapatması için uyardık. Ancak o Gazze'nin yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Hamas'la işbirliği yaptı.

Mısır'da Müslüman Kardeşler (İhvan) iktidarına darbeyle el konulmasının yankıları sürerken, cumhurbaşkanlığı koltuğundan alınan Muhammed Mursi'nin Gazze politikası nedeniyle yargılanabileceği belirtiliyor. BBC'ye konuşan Mısırlı General Ayman Salama, Mursi'nin, ülke güvenliğini tehlikeye atan bir politika izlediğini öne sürerek, 'hatalarından' ötürü yargılanacağını söyledi. Geçen Ağustos'ta Sina yarımadasında 16 Mısır askerinin öldürülmesinde Filistinlilerin rol oynadığını iddia eden General, Mursi'yi bu olayın üzerini örtmeye çalışmakla suçladı.

BİR YIL BOYUNCA UYARDIK

Mursi'yi 'Hamas'ın işbirlikçisi' oarak nitelendiren Salama, ordunun, bir çok kez Mursi'ye tüm Gazze tünellerini kapatması yönünde uyarıda bulunduğunu ama onun her defasında ablukanın kaldırılması gerektiği ve Gazzelilerin yardıma ihtiyacı olduğunu söylediğini belirtti.

ANLAŞMAZLIK NEDENİ BELLİ

Mursi geçtiğimiz Kasım ayında İsrail'den Gazze'ye düzenlenen saldırılarda İsrail ile Hamas arasında tarihi bir arabuluculuk rolü oynamış ve Hamas'ın uluslararası izolasyona maruz kalmasını önlemişti. General Salama'nın açıklamalarıyla İhvan yönetiminin Ordu ile kritik çekişmesinin Gazze konusu olduğu ortaya çıkmış oldu. Mursi yönetimi boyunca Gazze'ye başta inşaat malzemeleri olmak üzere bir çok kez dev yardımlar yapıldı.

İnsani kriz endişesi

Mısır'da ordunun yönetime el koyması Gazze halkında tedirginliğe yol açtı. Halk, Mısır'da yaşanan gelişmelerden dolayı uzun yıllardır karadan, denizden ve havadan İsrail ablukası altındaki Gazze'nin dış dünyaya açılan tek sınır kapısının tamamen kapanacağı endişesi taşıyor. Gazzeli Muhammed Ebu Seman, 'Her şeye rağmen Mısır halkına, Filistinlilerin açlık çekmesine izin vermeyecekleri konusunda güveniyorum' diye konuştu. Öğretmen Yusuf Ebu Adi de '2007 yılından beri havadan, karadan ve denizden İsrail ablukası altında olan Gazze'de insani kriz yaşanır' dedi. Konfeksiyon mağazası sahibi Arif el-Daa, Gazze'nin yakında boğucu abluka altında kalacağını, yakıt, inşaat malzemesi ve gıda gibi temel yaşam maddelerinde kıtlık yaşanacağını savundu.

Refah'ta bekleyiş

Mısır'da askeri darbenin ardından, 5 Temmuz'da hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatılan Gazze-Mısır arasındaki Refah sınır kapısındaki askeri kontrol noktalarına dün silahlı saldırı düzenlendi. Sınır kapısı, 1,8 milyon nüfuslu Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısı olma özelliğini taşıyor. Gazzeliler Refah sınır kapısının tamamen kapalı kalması halinde Gazze'nin bütünüyle kuşatma altında olacağına dikkati çekiyor. Sınır ve Tüneller Kurumu kaynaklarından yapılan açıklamada, 29 Haziran'dan itibaren tünellerdeki faaliyetlerin tamamen durduğu bilgisi verilmişti. Sınırda bekleyen kadın-çocuk birçok insan ise büyük bir mağduriyet yaşıyor.

Sina'da silahlar konuşuyor

Mısır'ın Sina Yarımadası'nda kimliği belirsiz kişilerin dün güvenlik noktalarına düzenlediği iki ayrı silahlı saldırıda 4 polis hayatını kaybetti. Ariş kentinin Abur bölgesinde kimliği belirsiz silahlı bir grubun güvenlik noktasına açtığı ateşte 2 polis öldü. Ariş kentinde emniyet güçlerine yönelik düzenlenen bir diğer silahlı saldırıda da 2 polisin yaşamını yitirdiği ifade edildi. Sina'da kimliği belirsiz silahlı gruplar, önceki sabah erken saatlerde El-Ariş Havaalanı'ndaki 6 ayrı askeri noktayı hedef almış, 1 asker ölmüş, 6 asker yaralanmıştı. 5 Temmuz'da 3. Meydan Komutanlığı, Süveyş'te vatandaşlara şehri koruyacağını, vatandaşlara zarar gelmeyeceğini duyurmuştu. Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, vatandaşlara 'dedikodu ve fitne üretenlere karşı' ilginç bir uyarıda bulunulmuştu. Başta Sina olmak üzere Mısır genelinde şu ana kadar 75 aşiret Muhammet Mursi'ye bağlılığını bildirmiş durumda.

Tahrir ruhuna uygun davranın

Dünya Müslüman Alimler Birliği (DMAB), Mısır'daki olaylar karşısında orduyu ön yargılı ve tarafgir olmamaya çağırdı. Seçilmiş cumhurbaşkanının görevinden alınmasının hukuka aykırı olduğunu hatırlatan DMAB, açıklamasında darbeyi reddettiklerini belirtti. Açıklamada, 'Ordu ile siyasi kanat birbirleri ile uyum içinde olmalıydı. Vatan evladı olarak hiç kimseyi ötekileştirmemeli ve meşru siyaset yolu kesilmemelidir. Mursi son konuşmasında özeleştiri yapmıştı. Muhaliflerin meşru taleplerini inkar etmiyoruz. Burada halkın ortak talepleri göz önüne alınmalıdır' ifadeleri kullanıldı. açıklamada, 'Yayınları kesilen Televizyon kanallarına izin verilmeli. Gözaltındaki gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır. 25 Ocak Devrimi'nde halkın elde ettiği meşru hakların kanunsuz bir şekilde gasp edilmesini tasvip etmiyoruz. İhvan ve ülkedeki diğer İslami hareketler Mısır'ın parçasıdır. Bu kesimlerin inkarından kaçınılmalıdır' denildi.

Yeni Şafak