1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Cehaletin bilimini kendi örnekliğinde sunmak!
Cehaletin bilimini kendi örnekliğinde sunmak!

Cehaletin bilimini kendi örnekliğinde sunmak!

Cumhuriyet gazetesinde Özdemir İnce, Kemalizmi öveyim derken inanılmaz gülünç bir duruma düştü.

29 Kasım 2020 Pazar 14:24A+A-

HAKSÖZ HABER

Cumhuriyet gazetesinde Özdemir İnce, Kemalizmi öveyim derken inanılmaz gülünç bir duruma düştü. Yazısının başlığı da içeriği kadar doyurucu olan yazarın söylemleri gerçeğe zerre yakınlık taşımasa da o asla böyle düşünmeyecek çünkü o çağdaş ve ileri aklın ürünü bir insan.

Özdemir İnce, Cehalet bilimi cehaletin bilimi (12) başlıklı yazısında, ortak akıl, istişare, mürtecilik ve ümmetçilik gibi kavramları yerden yere vurayım derken ideolojik buhranlarına neşter vurdu.

Yazısına geçmiş yıllardaki Erdoğan söylemleri ve kendi yazılarının paragrafları ile girişen yazar, Kemalizmi ve onun sadıklarını överken, özgürlük kavramını alt üst etti.

Cumhuriyet’in 1930’lu yıllarının aydınları, onların torunları: “Lidere itaatin değil, özgür ve bağımsız düşüncenin “farz” olduğuna, daha doğrusu gerekli ve zorunlu olduğuna inanan bireylerden oluşan bilinçli ve çağdaş bir toplum katmanı oluşturuyor”muş. Üstelik bu katman uzun süredir iktidara gelememesini sorgulamak yerine muhalefet olmayı övüyor, “bu katmanın çoğunluğu muhalefeti temsil ediyor”muş. Duy da inanma. Yüz yıldır farklı görüşü, inancı, hayali olan kim varsa Cumhuriyet aydınları tarafından bertaraf edilmemiş gibi bugün gelip özgür ve bağımsız fikirler, sözler ve icraatlar bizimdir deniyor.

“Zekânın (aklın) analitik ve eleştirel düşünme yetisinden yoksun, dindar ve kindar bir kitle yetiştirmek istiyorlardı. Yetiştirir gibi oldular. Oldular ama karşılarında ve ellerinde takvimin bin yıl gerisinde, düşünme eksikli, çağdaş dünya karşısında aciz, birbirinin benzeri robotsu bir yığışım vardı. Petrol ve doğalgazın zengin gücünden yoksun, kurtuluşu din ve paranın gücüne bağlamış, muktedir ama ezik ve özürlü bir toplum katmanı... Bu katmanın tamamı iktidardan bir şey bekliyor.”

Irkçılık desen var, din düşmanlığı desen var, iftira, yalan, hakir görme gayri insani ne varsa hepsi vücuduna bulaşmış birinin geçmişi, hayal dünyasında yaşatarak bugüne dair söylemlerde bulunması ne kadar doğru ve tutarlı olabilir? Özdemir İnce; bilgi, ilim ve fikir fışkıran(!) yazısıyla ağlanacak haline güldürüyor.

Ortak akıl, istişare ile alınan kararları ifade eden bir kavram iken; İnce’nin çağdaş dünyasında çok farklı bir anlama geliyor. Kendisi şair, kelimelere farklı anlamlar yüklemek istemesi normal ancak bunu siyasi terminolojide kullanması pek hâyır getirmiyor.  

“ ’Ortak Akıl’, Cumhuriyet toplumunun hafızasına kazınmış, genlerine işlemiş Cumhuriyet devrimlerini kaset siler gibi silmek, Cumhuriyet vatandaşının tersi, mürteci bir birey, ümmet kimliği yaratmak istedi. İstedi ama karşısında yapısı ve çatısı çağdaşlaşmış bir ulusal devlet ve onun kul iken özgür vatandaşa dönüşmüş bir halkı vardı.”

Kul iken özgür olduğunu iddia eden yazarın Kemalist ibadetlerini görünce hiç de özgür olduğunu düşünmüyoruz. Dininin ibadetlerini yerine getirirken, sarıldığı lider kültünün nasıl bir mertebe de görüldüğünü kendisi de iyi biliyor. Ama söylemek istemiyor sonuçta dini 100 yıllık taze bir din, küreselleşmesi için daha çok yol kat etmesi gerek.

 

HABERE YORUM KAT

2 Yorum