1. HABERLER

  2. HABER

  3. Bozkır: Kızımın Başına Gelseydi, Cezasını Ben Verirdim
Bozkır: Kızımın Başına Gelseydi, Cezasını Ben Verirdim

Bozkır: Kızımın Başına Gelseydi, Cezasını Ben Verirdim

AB Bakanı Volkan Bozkır, kendi kızının benzer bir vahşeti yaşaması halinde bunu yapanın cezasını kendisinin vereceğini söyledi.

16 Şubat 2015 Pazartesi 20:40A+A-

AB Bakanı Volkan Bozkır, kendi kızının benzer bir vahşeti yaşaması halinde bunu yapanın cezasını kendisinin vereceğini söyledi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise idam cezası konusunda yapılacak bir yasal düzenlemenin Türkiye'nin uluslararası taahhütleri ortaya konarak tartışılması gerektiğini savundu.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır Jean Monnet Kürsüsü başkanlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozkır, "Özgecan kızımızın menfur bir cinayete kurban gitmesi, hepimizin içini yakmıştır. Hem bir insan olarak hem baba olarak beni de derinden yaralamıştır" diye konuştu.

Bozkır, idam cezasının mevcut psikolojiyle değerlendirilmesinin doğru olmadığını savundu, kendi kızının benzer bir olay yaşaması halinde vereceği tepkiyi anlattı:

"İdam cezası, Türkiye'de 2000 yılında kaldırılırken çok uzun düşünülmüş bir cezadır ve 1986 yılından beri Türkiye'de idam cezası olmasına rağmen de bu gerçekleştirilmemiştir. Şayet benim kızımın böyle bir olay başına gelseydi ben elime silah alır bunun cezasını kendim verirdim ve cezasına da katlanırdım, ama devletlerin reaksiyonlarının bu şekilde olmaması gerekir. Devlete insan öldürmek bir anlamda yakışmaz diye düşünüyorum. Devletin görevi, suçlu yakalamaktır ve hak ettiği en ağır cezayı vermektir. Tabiatıyla devlet, herkese adalet çerçevesinde yaklaşmak zorundadır." 

Özgecan'ı öldürenleri lanetlediğini belirten Bozkır, bu kişilerin son günlerini cezaevinde acı, pişmanlık ve utanç içinde geçirmelerinin onlara verilecek en büyük ceza olduğunu vurguladı. Bakan Bozkır, "Bu çerçevede de mevcut kanunlarımızdaki en ağırlaştırılmış müebbet cezasının, bu tür suçlar için idam cezası yerine uygulanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum" dedi.

'Kimse cesaret edemesin'

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlarken hükümetin getireceği idam cezasının AB müktesabatı gerekçe gösterilerek reddedilmesi ihtimali olduğunu savundu. Bal, AK Parti kanadından gelen idam açıklamalarının "vatandaşın gazını almak için" yapıldığını öne sürdü:

"İdam cezasıyla ilgili olmak üzere AB müktesebatında ek protokollere imza atan hükümet kim? AKP hükümeti. Getirecekleri idam cezası AB müktesebatını gerekçe göstererek reddedildiği takdirde ne olacaktır? Eğer getireceklerse buyursunlar 312 tane milletvekilleri var, parlamentoda çoğunlukları var. Buyursunlar getirsinler? Yok, hayır getirmek değil, sadece vatandaşın gazını almak için bir laf söylemekten ibarettir."

Bal, AB Bakanı Volkan Bozkır'ın "cezasını kendim verirdim" açıklamasının hatırlatılması üzerine kendi kızından örnek verdi:

"AKP'lidir ne söylese yeridir. Mantık aramayın. Özellikle AB Bakanı'nda bir mantık aramayın. Benim de kızım var. Öyle bir ceza olması lazım ki benim kızıma böyle bir vahşi fiili işlemeye kimse cesaret edemesin" 

İyimaya Çiçek'i adres gösterdi

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ise kadına karşı şiddete ve vahşete dayalı öldürmelerde idam cezası ile ölümle sonuçlanmayan cinsel şiddette hadım seçeneklerinin yeniden tartışılmasını istedi. Yazılı bir açıklama yapan İyimaya Meclis'in ensanın yaşama hakkını koruma misyonu olduğunu belirtti. İşimaya, Meclis Başkanı Çiçek'in yasal düzenleme için görev düştüğünü vurguladı:

"En başta yaşama hakkı olmak üzere, temel hakları koruma misyonu uhdesinde bulunan Büyük Meclisin değerli Başkanına, iş bu misyondan kaynaklanan görev düşmektedir: Partiler, Başkanımız tarafından bu gündemle ziyaret edilerek, toplumun güvenini tazeleyecek ve caydırıcı hukuku yürürlüğe koyacak kısa süreli ve sınırlı bir norm çalışmasının sağlanmasının uygun olacağını düşünmekteyim." 

Çiçek'ten yasal düzenleme yanıtı

Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise idam cezasıyla ilgili düzenleme tartışmasını Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) kabulünde değerlendirdi. Çiçek idam tartışması yapılırken yasal düzenlemeleden çok uygulamanın yeterli olup olmadığına bakılması gerektiğini savundu. Çiçek, böylesi vahşi bir olayda vatandaşın beklentisinin idam olduğunu, bunun dışındaki bir cezanın infiali tam olarak karşılamadığını söyledi. Ancak Çiçek, idam konusunda Türkiye'nin uluslararası taahhütleri bulunduğunu hatırlattı: 

"Sadece belli bir olay üzerinden tartışma yaparız, sonra sonuca  varamayız. Sonra başka bir konu gündeme gelince, yine bu tartışmalar sonuçsuz kalır. Bu vesile ile idam cezası dahil, madem sayın bakanlar da gündeme getirdi, bu konuda farklı değerlendirmeler var, Türkiye'nin uluslararası taahhütlerini de gündeme koyarak, kamuoyu neyi talep ediyorsa bunları bilerek yapması, bizi daha sağlıklı sonuca ulaştırır diye düşünüyorum." 

'Her türlü affa karşıyım'

Çiçek, afların; cezaların caydırıcılığı ve yargılamanın anlamsızlığını ortaya koyduğunu, toplumda mağdurların infialine yol açtığını söyledi:

"Her türlü affa karşıyım. Ne ceza, ne imar, ne vergi affı yapılmalı. En tehlikeli olan da ceza aflarıdır. Adalete olan güveni zedeliyor.  Mağdur aflar karşısında, 'benim yakınım öldü ama suçlu elini kollunu sallayarak dolaşıyor' diyor. Bir kısım suç ve suçluların cesaret almasına yol açacak olması bakımından da çok büyük etkisi var" 

İdam cezası gündeme geldi

Özgecan Aslan'ın ailesini ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, "Bir bakan olarak değil ama bir anne ve kadın olarak, şahsa karşı işlenen suçların cezasının idam olabileceği ve bunun tartışılacağını düşünüyorum" demişti.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de Twitter'dan, Özgecan Aslan cinayeti zanlıları için idam cezasının gündeme getirilmesi ve hassasiyetle tartışılması gerektiğini söylemişti.

Eski aile bakanı ve AK Partili Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, "Bakanken benim de üzerinde çalıştığım hadım etme cezası bu olayda uygulanmalı" ifadelerini kullanmıştı.

AA

HABERE YORUM KAT

1 Yorum