Kitty O'Brien, 25 yaşındaki İrlandalı Filistin yanlısı bir protestocu, kısa süre önce Berlin'de Alman polisi tarafından yumruklandı ve saldırıya uğradı. Yaralarının hayatını değiştireceğinden korkuyor.

28 Ağustos'ta, “Berlin'de protesto eden insanlar için gerçekten normal bir Perşembe günü” olduğunu düşündükleri bir mitinge katıldılar, dedi O'Brien.

Ancak olayın görüntülerinde görüldüğü gibi, gösteri kızışmaya başladı.

O'Brien, Alman başkentinde Filistin'i desteklemek için düzenli olarak mitinglere katılan İrlandalı göçmenlerden oluşan Irish Bloc Berlin grubuna üye.

Al Jazeera'ya verdikleri demeçte, “Oraya vardığımda, protestocuların iki katı kadar polis memuru vardı” dediler. O'Brien, bunun olağan bir durum olduğunu söyledi. “Gerçekten çok fazla kişi değildik.”

O'Brien'ın da katıldığı bir bağırış çağırış sırasında, bir polis memuru onlara birkaç kez yumruk attı. Kalabalıktan uzaklaştırıldıklarında, burunlarından kan akarken, aynı polis memuru kolunu kırdı, dedi O'Brien. “Sadece güçlü bir çatırtı duydum ve bir şeylerin yolunda olmadığını anladım.”

O'Brien'ın kostüm tasarımcısı olarak işi el becerisine dayanıyor. Doktorlar, sağ elinde kalıcı radyal sinir hasarı olabileceğini değerlendirdi.

“Sevdiğim işi yapabildiğim için çok şanslıyım, gerçekten çok şanslıyım” dedi. “Elimde hissi geri kazanıp kazanamayacağımı veya ne zaman kazanacağımı bilmiyorum.”

İsrail'in Gazze'de gazetecileri öldürmesini kınamak için önceden izin alınmadan Berlin'in Mitte semtinde düzenlenen protestoyu değerlendiren O'Brien, polisin “bize geri çekilmemizi ve ayrılmamızı söylediğini, ama aslında ayrılmamıza izin vermediğini” belirtti ve “bu klasik bir taktik, çünkü sonra bunu size şiddet uygulamak için bahane olarak kullanıyorlar” dedi.

İrlanda Başbakanı Micheal Martin, O'Brien'a yönelik “kabul edilemez” saldırıyı kınadı.

94 kişi gözaltına alındı ve 96 soruşturma başlatıldı. Bunlar arasında, kolluk görevlilerine hakaret ve direnişle suçlanan O'Brien de bulunuyor. Polis, O'Brien'a şiddet uyguladığı iddia edilen memurun “orantılı davranıp davranmadığını” değerlendirmek için olayı soruşturduğunu da belirtti.

İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı yürüttüğü soykırım savaşı boyunca, İsrail'in en güçlü Avrupalı müttefiklerinden biri olan Almanya, askeri ve siyasi desteğiyle bu saldırıyı destekledi.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre, Almanya 2019'dan 2023'e kadar İsrail'in büyük silah ithalatının yüzde 30'unu oluşturdu. Berlin, savaşa karşı küresel tepkiler güçlenince Ağustos ayı başlarında ihracatı durdurduğunu açıklayana kadar, Gazze'ye karşı savaşta kullanılabilecek silahları İsrail'e göndermeye devam etti.

Almanya'nın polis birimleri, Filistin yanlısı protestoculara karşı şiddet uyguladıkları için sık sık suçlanıyor. Nisan ayında Almanya, gösterilerdeki davranışları nedeniyle bir grup Batılı aktivisti sınır dışı etmeye çalıştı. Kampanya yürütücüleri, bunun Filistin yanlısı sesleri susturma girişimi olduğunu söylediler.

O'Brien, polis şiddetinin “kesinlikle Filistin'in kurtuluşu için yapılan protestolara özgü” olduğunu söyledi. “Şiddetin büyük çoğunluğu açıkça bizimle, benimle ve İrlanda bloğuyla birlikte sokaklarda bulunan Filistinli, Arap ve diğer kahverengi ve siyahî yoldaşları hedef alıyor. Şiddeti hissettik, ama bu beyaz olduğumuz için değil. Kahverengi tenli insanların yanında durduğumuz için.”

Yaralanmalarına rağmen O'Brien protestolara devam etmeyi planlıyor.

“Bu soykırımı durdurmak için riske girmeye değmeyecek hiçbir şey yok” dedi.