1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. AK Parti, 81 il örgütü ve KADEM’in müşteki olduğu Dilipak’ın davası ertelendi
AK Parti, 81 il örgütü ve KADEM’in müşteki olduğu Dilipak’ın davası ertelendi

AK Parti, 81 il örgütü ve KADEM’in müşteki olduğu Dilipak’ın davası ertelendi

Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinde yazdığı “AKP’nin Papatyaları” başlıklı makalesi dolayısıyla AK Parti, Kadın Kolları ve 81 İl Teşkilat temsilcisi ile KADEM’in müşteki olduğu dava 14 Eylül’e ertelendi.

10 Mart 2022 Perşembe 19:09A+A-

HAKSÖZ HABER

Abdurrahman Dilipak’ın 27 Temmuz 2020’de Yeni Akit gazetesinde yazdığı “AKP’nin Papatyaları” başlıklı makalesi dolayısıyla AK Parti Genel Merkezi, Genel Merkez Kadın Kolları ve 81 İl Teşkilat temsilcisi ile KADEM’in müşteki olmasıyla Küçükçekmece 2 nolu Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan hakaret ve tezyif davası 14 Eylül’e ertelendi.

Davanın duruşması Dilipak’ın avukatı Ali Paccı’nın Savcılık tarafından yazılan ama birbirinden farklı cümlelerle ve müştekilerin isim dizininde yeni düzenlemelerle oluşturulan üç farklı iddianamenindosyada bulunduğunu belirtip, bunun hukuki kuralları ihlal ettiği itirazıyla başladı. Ayrıca Av. Paccı iddianamede belirtildiği gibi hedef alınan bir tüzel kişilik değil AK Partili kadınlar olduğu iddiası üzerine, davaya müdahil olmak isteyenve bir tüzel kişilik olan Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) müdahillik talebinin önceki duruşmada Halkın Kurtuluş Partisi’nin müdahillik talebi gibi reddedilmesini istedi. KADEM’li kadınların isterlerse müdahillik için bireysel olarak başvuruda bulunabileceğini belirtti.

Dilipak duruşmada ekleri ile 100 sayfalık yazı ifade yanında, 6 saat süren sözlü ifadede de bulundu ve kendisini beş avukat savundu. Mahkeme, KADEM’in müdahillik talebini reddetti.

Dilipak söz konusu yazıda AK Partili kadınları değil, FETÖ’nün ruh ikizi olan AKP’li kadınları eleştirdiğini belirtti. Yazısını paragraf paragraf açıklayan Dilipak, amacının İstanbul Sözleşmesi ile yaygınlaşan LGBTi ile insan fıtratını bozmaya, “gender” tanımı ile erkek ve kadın cinsini tektipleştirmeye yani tek cinsiyet modeli kurmaya çalışan bir fitneye ve toplumsal bozulmaya karşı çıktığını; bu konularda hazırlayarak ve hazırlatarak sunduğu raporlarla AK Partili yetkilileri dostça uyardığını; bu tarz diyaloglar için birçok AK Partili yetkiliyi ve milletvekilini tanık olarak dinlettirebileceğini belirtti.

Ayrıca yazıda geçen AKP’li papatyalarla ilgili “fahişe” ifadesinin bağdaştırılmasının iki boyutta anlaşılması gerektiğini belirtti. Bilerek AK Parti değil “AK Parti içindeki AKP’liler” ifadesini kullandığını belirtti. Çünkü AKP ifadesi ile kendini vasfetmenin parti yönetiminden çıkartılma nedeni olduğunun fiili tanıkları bulunduğu belirtti. AK Parti içinde “AKP” ifadesinin bu yapıyı dejenere etmeye çalışan müfsid tiplere ait bir tanımlama olduğu değerlendirilmektedir.

Fahişe ifadesinin Tevrat’ta da, İncil’de de ve özellikle Kur’an-ı Kerim’de de fıtri ve dini ölçüleri aşan ahlaki kuralları çiğneyen kişilere söylendiği belirtti. Suç olduğu iddiası ile dava açılan bu kelimenin ne anlama geldiğinin açıklanması için Türk Dil Kurumu ve Diyanet İşleri Başkanlığından hakkında bilgi istenmesini talep etti ve konuyla ilgili çok sayıda şahid dinletebileceğini ifade etti. Kur’an-ı Kerim, İncil ve Tevrat’tan bölümler okuyarak, “bu suçlamaların mantığı ile bu ayetlerin yorumunu yapmak bile suç kapsamına alınabilir, Peygamber ailesinde yaşanan olaylar için kullanılabilen ifadeler, bir parti ve bir dernek için kullanılamaz hale gelebilir” dedi. Konunun İstanbul Sözleşmesi kapsamında ele alınması gerektiğini belirtti.

Dilipak, “fahişe” sıfatının anlaşılabilmesi için edebe mugayir olan LGBTi’nin cinsel sapıklıklar olan açılımını duruşmada söylemek istemediğini ama bu açılımın ne olduğunu hakime hanımın da savcının da çok iyi bildiğini düşündüğünü belirtti. Bu iğrençliğe sadece AKP’li kadınların yani FETÖ ikizi Papatyaların değil, birçok üniversite, akademisyen ve holdingin de sahip çıktığını belirtti. Özellikle Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı holdinglerinin eleman alımlarında insan kaynaklarına LGBT’lilere pozitif ayrımcılık uygulanmasıyla ilgili talimat verdiğini dönemin basına yansıyan küpürlerle ortaya koydu.

Duruşmaya İslami camiada tanınan bazı bazı tanınmış kişilerde katıldı. Dilipak bir gün önce de dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklarla ilgili olarak Adalet Bakanlığına ve HSK’ya; ayrıca KADEM avukatı Müjgan Siyahçevik’in ifadeleri dolayısı ile kurucusu ve üyesi olduğu İstanbul 2 nolu baroya şikayette bulunulduğunu belirtti.

HABERE YORUM KAT

5 Yorum