1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. Adana’da Suriyeli Genci Vurarak Öldüren Polisin Yargılandığı Davada Neler Oluyor?
Adana’da Suriyeli Genci Vurarak Öldüren Polisin Yargılandığı Davada Neler Oluyor?

Adana’da Suriyeli Genci Vurarak Öldüren Polisin Yargılandığı Davada Neler Oluyor?

Adana’da 18 yaşındaki Suriyeli Ali Hemdan El-Hasani'yi vurarak öldüren polisin yargılanmasına başlandı.  Ali Hemdan’ın avukatının, görgü tanıklarının ve maktul ailesinin anlatımları yargı ve adalete güven mefhumunu sarsacak özellikte.

10 Temmuz 2020 Cuma 02:01A+A-

Konuyla alakalı olarak Deutsche Welle sitesinde yer verilen Tunca Ögreten imzalı haberi aşağıya iktibas ediyor, yetkilileri bu haber ve davaya ilişkin içerdiği adil yargılanmayı gölgeleyecek iddiaları derhal soruşturmaya davet ediyoruz! (Haksöz-Haber)

*

Suriyeli Genci Kalbinden Vuran Polis Memuru Hakim Karşısında

Adana’da 18 yaşındaki Suriyeli Ali Hemdan’ı öldürmekle suçlanan polisin yargılanmasına başlandı. Avukat Tugay Bek, aile ve görgü tanıkları üzerinde baskı olduğunu, polislerin delil karartmaya çalıştığını söylüyor.

Adana'da Suriyeli Ali Hemdan el Asani'yi öldürmekle suçlanan polis memuru F.K. hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya öldürülen gencin babası Adnan Hemdan el Asani, görgü tanıkları, sanık avukatları ile insan hakları örgütleri, bazı barolar ve hukuk derneklerinin temsilcileri katıldı.

Ali Hemdan'ı öldürmekle suçlanan polis memuru F.K. ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla salona bağlandı. İddianamede polis memuru F.K. hakkında "kasten insan öldürmek" suçlamasıyla müebbet hapis cezası isteniyor. 

"Aile ve tanıklar üzerinde polis baskısı var"

Duruşmada dinlenen Baba el Asani, oğlunu öldüren polis memurundan şikayetçi olduğunu söyleyerek cezalandırılmasını istedi. Baba el Asani, ayrıca duruşmada İzmir ve Adana baroları ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarının davaya müdahil olma talebini de kabul ettiğini beyan etti.

Ancak dosyayı başından beri takip eden ve duruşmada da hazır bulunan Avukat Tugay Bek, ailenin vekalet vereceğinden kuşkulu. Bek, duruşmada aile üzerinde yoğun bir baskı olduğunu ve dört sivil polis tarafından kuşatma altında tutulduklarını anlattı. Bek, aynı polis baskısının görgü tanıkları üzerinde olduğunu da öne sürerek şöyle konuştu: "Dört sivil polis duruşmayı izliyor. Mahkemenin bu yönde bir kararı yok. Peki neden bu polisler duruşma salonunda? Açıkça baskı kurmak için.”

Bek, bu durumu mahkeme heyeti karşısında da dile getirdiğini, buna son verilmesini istediğini, ancak heyetin itirazı reddettiğini aktardı. Mahkeme avukat, baro ve derneklerin davaya katılma talebini de geri çevirdi.

Bek'in anlattıklarına göre, baba el Asani duruşmada verdiği ifadede ayrıca daha önce dosyada bulunmayan bir görgü tanığının sözlerine de yer verdi. Babanın iddialarına göre, oğlu ile yüz yüze kalan polis memuru, "Vurayım mı?” diye soruyor, genç de "Vur” karşılığı veriyor ve ardından polis memuru silahı ateşliyor.

Bek, babanın bu iddiasını ilk kez duyduğunu söyledi. Bir çeviri hatası olabileceğinden de bahseden Bek, iddianın tutanaklara geçtiğini, ancak mahkeme heyetinin iddia sahibinin araştırılması yönünde bir karar vermediğini ifade etti.

Duruşma salonuna SEGBİS ile bağlanan polis memuru F.K. ise avukatlarıyla açık görüşme yapamadığı için bir sonraki celsede savunma yapacağını belirtti.

Duruşmada dinlenen bir diğer tanık da "Balkonda çiçekleri suluyordum. Polisin iki kez ‘dur' dediğini duydum. Çocuk durdu. İki adım geri gitti. Silah patladı. Çocuk can çekişirken polis başına geldi. ‘Niye kaçıyorsun? Niye? Niye?' diye kendi kendine konuştu" şeklinde yaşadıklarını anlattı. 

Baba da görgü tanığının ifadesini destekleyerek "Oğlum kaçmış olsaydı arkasından vurulurdu” diye konuştu.

"Güvenlik kamerası kayıtları silindi" iddiası

Duruşmada dinlenen tanıklardan biri diğeri de "evinin altında güvenlik kamerası olduğunu, polislerin birkaç kez oraya girip çıktığını, sonrasında da kendisine evine ait kamera kayıtlarının silindiğini söylendiğini” anlattı.

Bu tanığın ifadesine işaret eden Avukat Bek, polislerin organize bir şekilde delil karartmaya, yargılamaya etki etmeye çalıştığını savundu. Bek, neden böyle düşündüğünü de şöyle anlattı: "Ali Hemdan'ın o gün üzerinde olan tişört, Polis Kriminal Laboratuvarı'nda inceleniyor. İncelemeyi yapan görevli, bilimsel olmayan bir rapor hazırlıyor ve tişörtteki delikten, polisin silahından çıkan merminin sekip genç adama isabet ettiği sonucuna varıyor. Oysa tişörtteki delikten bu sonuca varmak mümkün değil. Çünkü bu ancak mermi çekirdeğinin incelenmesiyle anlaşılabilir. Eğer mermi sektiyse, çekirdek üzerinde ezilme ya da sürtünmeye dair tahribat oluşması gerekiyor. Savcılık ise yerinde bir karar vererek çekirdeğin Adli Tıp Kurumu'nca incelenmesini istiyor. Polisler, açık bir şekilde delil karartmaya, yargıyı etkilemeye çalışıyor. Savcılığın bu raporu hazırlayan görevliler hakkında soruşturma başlatması gerekir.”

Mahkeme, polis memurunun "kasten insan öldürme" suçuyla yargılandığı davayı 13 Kasım 2020 tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

Adana'da yaşayan 18 yaşındaki Ali Hemdan, pandemi nedeniyle 20 yaş altına sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı 27 Nisan tarihinde işe gidiyordu. Polis memuru F.K.'nın ifadesine göre, "dur" ihtarına uymadı ve koşarak kaçmaya çalıştı. Bunun üzerine polis memuru havaya ateş açtı, ancak kurşun sekerek genç adamın kasığına isabet etti. Aynı ifade, Adana Valiliği açıklamasında da yer aldı.

Görgü tanıkları ise polis memurunu yalanlamış, 20 yaşından küçük olduğu ve cezai işlem uygulanacağı için kimliğini vermek istemeyen Ali Hemdan'ın yürüdüğünü anlatmışlardı. "Dur" ihtarı üzerine duran ve yüzünü polise döndüğü belirtilen Suriyeli genç, polis kurşunuyla kalbinden vurularak hayatını kaybetmişti.

HABERE YORUM KAT

6 Yorum