1. HABERLER

  2. HABER

  3. ABD'de İslam Karşıtlığına Milyonlarca Dolar
ABD'de İslam Karşıtlığına Milyonlarca Dolar

ABD'de İslam Karşıtlığına Milyonlarca Dolar

ABD'de yayınlanan bir rapora göre, bazı zengin vakıflar, ülkedeki İslam karşıtlığının yayılması için, 10 düşünce kuruluşuna milyonlarca dolar bağış yaptı. 2001-2012 yılları arasında yapılan bağışların tutarı 57 milyon doları buldu.

05 Haziran 2015 Cuma 13:12A+A-

ABD’de yayınlanan bir rapor, ülkede İslamofobi’yi yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen kampanyalara milyonlarca dolar bağış yapan finansörleri ortaya çıkardı. 

Center for American Progress adlı düşünce kuruluşunun yayınladığı "Nefret Üretmeye Çalışan İslamofobi Ağları" isimli raporun yazarlarından Yasmine Taeb'e göre, Amerikalıları, İslam karşıtı yapmayı amaçlayan sekiz ana finansör var:

"2001’den bu yana sekiz varlıklı bağışçı, 57 milyon dolar civarında bir rakamı Müslüman ve İslam aleyhtarı kuruluşlara bağışladı.” 

Rapor, bu kampanyaları düzenleyen ve finans kaynağı sağlayan kuruluşların isimlerini de yayınladı. Hem kampanya düzenleyicilerinin, hem de bağışçıların İsrail lobisiyle ilişkili kuruluşlar olması dikkat çekiyor.

Rapora göre; ana bağışçı kuruluşlar ve bağışladıkları tutarlar şöyle:

islamofobiyi_yayan_kuruluslara_para_bagisi_yapan_vakiflar.jpg

İslam karşıtlığını yaymak için para bağışlayan vakıflardan Russell Berrie Vakfı (Russell Berrie Foundation), yardımlarını "Yahudi Toplumsal hayatının zenginleştirilmesi ve devamlılığını teşvik etmek" için kullanıyor.

Newton D. & Rochelle F. Becker Vakfı ve Yardım Fonu'nün kurucusu Newton Becker aynı zamanda, Yahudi toplumu ve İsrail'e para sağlayan bir vakfın yönetim kurulu başkanlığını yapıyor.

Misyonunu ‘Özgür, adaletli ve güçlü bir ABD için ilerici fikirler’ olarak belirleyen Center for American Progress kuruluşunun raporuna göre; İslamofobiyi yaymaya çalışan kampanyalar çeşitli platformlar üzerinden yürütülüyor. Bu platformlarda medya kuruluşları  ve siyasetçiler de yer alıyor. Kampanyalar,  ABD’nin Müslüman vatandaşlarının, "ülkenin Şeriatla yönetilmesini istediği" şeklindeki bir komplo teorisi üzerine kurgulanıyor.

islamofobinin_finansorleri-001.jpg

Raporda, İslam karşıtlığını yaymak için bağış alan bazı kuruluşlarla ilgili bilgiler de veriliyor:

Clarion Projesi : Kuruluşun en önemli ismi Rabbi Raphael Shore, Kanada ve İsrail vatandaşı. Film yapımcısı.

Kuruluş, İslam karşıtı birçok filmin yapımını üstlenmişti. Bunların bazıları, “Obsession: Radical Islam’s

War Against the West” ve “The Third Jihad”.

Ortadoğu Forumu: 1990 yılında Daniel Pipes tarafından kuruldu. Kuruluş, internet sitesinde misyonunu, "ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarını geliştirmek ve Batı değerlerini Ortadoğu’dan gelen tehlikelere karşı korumak" olarak açıklıyor. 

David Horowitz Özgürlükler Merkezi: ABD’de, "Radikal’ Müslümanların" yarattığı iddia edilen tehlikeyi abartma görevi üstlenen kuruluşlardan biri. Kuruluş,  ABD çapında yüzlerce kampüste 'İslamo-Faşizme Farkındalık Haftası' düzenledi. 

Güvenlik Politikası Merkezi: 2010 yılında yayımladığı “Şeriat: Amerika için bir tehlike” konulu raporunda, Amerika’nın 'İslam Şeriatı' şeklinde gelen 'büyük bir tehlike' ile karşı karşıya olduğunu iddia etti.

Amerikan Ulusal Varoluş Topluluğu:ABD’de "İslam Şeriatı karşıtlığ" akımının destekçisi David Yerushalmi tarafından kuruldu. Şeriat’ın suç sayılmasını ve şeriata bağlı kişilerin 20 yıla kadar hapis cezası almasını öngören tasarının yasallaşması için girişimleri bulunuyor.

Rapor, 'İslamofobi' tartışmalarının büyük bir ihtimalle 2016 ABD Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne kadar devam edeceğini öngörüyor. Zira bu seçime hazırlanan birçok isim ‘İslamofobi’ söylemleriyle daha önce öne çıkmıştı.

Cumhuriyetçi Parti'nin muhtemel başkan adaylarından olan Teksaslı Senatör Ted Cruz, 2012 yılında yapktığı bir açıklamada, "İslami Şeriatın devasa bir problem’ demişti. Kentucky eyaletinden Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul da, 2013 yılında kongrede, "Milyonlarca Müslümanın Hıristiyanlığa karşı savaş başlattığı" iddiasında bulunmuştu..

Rapor, bu tarz ‘İslamofobik’ mesajların, ABD’nin Müslümanlarına karşı ‘ayrımcılık’ niteliği taşıdığı gibi, ‘radikal’ yaftasını yapıştırdığı ve hatta bazen onlara karşı şiddet olaylarını teşvik ettiği sonucuna varıyor.

Kaynak: Center for American Progress, Fear.Inc.2.0 raporu

HABERE YORUM KAT