Trump'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Dünyanın en ateşli ülkesiyiz. Dünyanın en güçlü ekonomisi, en güçlü ordusu bizde. Olmadığım 4 yıllık dönemde felaketten felakete sürüklendik.

Güney sınırımızdaki istilayı bitirdik, 4 ayda kaçak geçiş sıfır. Boş laf savaşı bitirmez. 7 ayda bitmez denilen 7 savaşı bitirdim. Azerbaycan-Ermenistan, İran-İsrail de bunların arasında. Bir kez bile Birleşmiş Milletler'den bana yardım teklifi gelmedi.

Bütün yaptıkları çok kuvvetli ve ağır sözlerle bir mektup yazmak ve bu mektupla ilgili hiçbir şey yapmamak. Ama bizim bu savaşları durdurmamız gerek. Biz bunu yaptık. Herkes Nobel Barış Ödülü'nü hak ettiğimi söylüyor. Buradan bir sürü anne ve babadan teşekkür alıyorum. Çünkü sonu görünmeyen savaşlar bitirdik ve milyonlarca hayatı kurtardık. Şu an savaşlar var ve bunun üzerinde çalışıyoruz.

İlk başkanlık dönemimde yaptığım gibi bu tehlikeleri olabildiğince yatıştırmak bizim için çok önemli. Dünyada teröre en büyük sponsor olanların büyük silahlara erişmesine izin veremeyiz. Şu anda yüksek oranlı tam iş birliği teklif ettim. İran komşularını tehdit etmeye devam etti. İran'ın eski ordu mensupları neredeyse hepsi öldü, artık aramızda değiller. 14 tane devasa bombayı İran'ın nükleer tesislerine fırlattık ve orayı tamamen yok ettik. Biz dünyanın en güçlü silahlarına sahibiz. Ancak onları kullanmaktan nefret ediyoruz.

Ben Gazze'de barışın sağlanması konusunda da çok kararlıyım. Hamas teklifleri sürekli reddediyor. Görüşüyoruz ancak bir sürü kişi Filistin'i tanımaktan bahsediyor. Hamas teröristlerine bu çok büyük ödül olacak. Ateşkes çok erken sağlanabilirdi. Hamas durmadan fidye istedi. Şu an rehineleri bırakmanız gerek. Barış için görüşmek zorundayız. 20 rehineyi geri almak istiyoruz. Biz 38 cesedi de istiyoruz. Olabildiğince hızlı şekilde istiyoruz.

Ukrayna'daki kıyımı durdurmak için de durmadan çalışıyorum. Savaş konusunda ne olacağını hiçbir zaman bilemezsin. Ben bu savaşı 3 günde durduracağımı düşünüyorum ancak bu beklediğim gibi olmadı. Rusya çok kötü görünüyor. Şehirlerde sürekli insanlar ölüyor, sürekli dronlar düşüyor. Bir ülkenin kötü bir lidere sahip olduğunu nerelere getirdiğini görüyorsunuz.

Haklarımız ve ürünlüklerimize karşı, politikalara karşı şu anda adımlar atıyoruz. ABD'yi politik olarak eleştirenlere karşı adımlar atıyoruz. Ben içeri girerken Brezilya lideri dışarı çıkıyordum. Biz birbirimizi gördük ve sarıldık. İki dakika sonra anlatacağımı biliyorsun değil mi? Evet, haftaya görüşeceğiz. 20 saniye konuşuyoruz. Bir saniye. Çok vaktimiz olmadı. Ancak beklediğim için çok mutluyum. Çünkü bu çok iyi olmadı. Ancak konuştuk. İyi bir görüşme oldu. İyi bir konuşma oldu. Ancak haftaya görüşeceğiz. Çok iyi birine benziyor kendisi. Evet, onu sevdim. Ama ben yalnızca sevdiğim insanlarla iş yaparım. Birini sevmiyorsam sevmiyorumdur. Ancak biz yaklaşık bir 39 saniye boyunca iyi bir konuşma gerçekleştirdik. Bu iyi işaret. Ancak geçmişte Brezilya ülkemize adil olmayan gümrük vergileri uyguladı. Ancak biz artık cevap veriyoruz. Egemenlik haklarımız ve Amerikan vatandaşların hakları. Brezilya şu an çok iyi bir durumda değil. Durumları iyi olacak gibi de gözükmüyor. Ancak bizimle çalışmak zorundalar. Bizimle çalışırlarsa durumlar iyileşebilir. Ancak bizsiz yapamazlar. Önümüzdeki sene ABD 250. yılını, bağımsızların 250. yılını kutlayacak. Afrika'da olduğu gözü dünyaya göstereceğiz. Ve 2026 FIFA Dünya Kupası'nı da gururla ev sahipliği yapacağız. Umuyorum ki dünyanın dört bir yanından sayısız insan ülkemize gelecek. Ve çok güzel bir şekilde burada keyifli misafir edilecek. Aynı zamanda 4 Temmuz'da, 1776'da bütün ülkelere bağımsızlığımızın uyduruluyorsa. Evet. Hala zengin olmadık mı? Hala zengin olmadık mı? Zengin olmadık mı şu an? Niye? Konuların şey dediği, 2023 tostlarımızın... Bütün dünya'ya gösterdikleri yaptığımızı ve bu değerleri biz zenginleştirdik. Her zaman çok önemli olduğu ifade özgürlüğünü savunmak, dini özgürlükleri savunmak. Dünyada en çok cezalandırılan, en çok yargılanan din olan Hristiyanlığı savunmaya başladık. Ülkelerimizin her birini değerli kılan, özel kılan bir sürü özelliğimiz var. Tekrar etmek istiyorum. Göçmenlik konusu gerçekten özgür dünyanın çok büyük bir kısmını yok ediyor şu anda.

Ülkeler özgürlükleri savundukça yok olmaya başlıyor çünkü burada çok zor durumda karşı karşıya kalıyorlar. Güçlü sınırlar ve ucuz enerjiye ihtiyacımız var. Kuzey, güney, doğu, batı nereden olursa olsun, her lider kendi ülkesinin zengin tarihini, zengin kültürünü temsil eder. Ve bütün ülkeler özeldir, her biri güzeldir. Dünyanın dört bir yanında Londra'dan Roma'ya, Paris'e, Kahire'ye, Tokyo'ya, Amsterdam'dan New York'a, Biz ülkelerimizi kuran, yöneten devler, liderlerin sırtında yükseliyoruz. Bütün bu ülkeleri. Yetenek, dirayet, kararlılıkla ilerliyoruz. Okyanusları fethettik, kıtaları aştık. Savaşlara göğüs gerdik, çok büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldık. Savaşçılarımız, çiftçilerimiz,  vatanseverlerimiz, kasabaları şehirlere çevirdiler. Şehirleri ülkelere, krallıklara çevirdiler. Güçlü imparatorluklar kurdular ve bunlar hepimizin tarihi. Bu şampiyonların sırtında yükseldik. Atalarımız hiçbir zaman pes etmedi. Onların değerleri bizim ulusal kimliklerimizi kurdu. Onların vizyonları bizim görkemli kaderimizi çizdi. Ve bu odadaki herkes buna kendi yoluyla dahil olmuştur. Kendi zaferlerimiz, kendi miraslarımız, kurucularımızdan aldığımız miraslar, atalarımızdan bize kalan miras. Bunların hepsini savunmak zorundayız. Orada savunacağız. Kan, taş, gözyaşı, hayat ve öfke bunları koruyacağız. Onların kurduğu ve bize bıraktığı bu ülkeler hepimizi ve dolayısıyla insanlarımıza, vatandaşlarımıza borç verdiğimiz bu görevimizi yenide getirmemiz, güvenliği, huzuru savunmamız gerek. Ve bu değerli hayallerimiz için savaşmaya devam etmemiz gerek. Güzel vizyonumuzu gerçekleştirmeye çalışıyoruz ve hep beraber çalışıp parlak bir gelecek oluşturup, dünya yaratmamız gerek. Gerçekten çok gerçekleşecek ve umuyorum ki onu şu anda başlatabiliriz.