İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Suriye krizinin girdiği yeni evre üzerine Türkiye’nin Avrupa’ya geçmek isteyen mültecileri engelllememe kararına ilişkin sosyal medya hesabından bir değerlendirme yaptı. Prof. Adıgüzel şunları söyledi:

“Sadece Suriyelileri konuşuyoruz ama, daha önemlisi dünyanın gözünü tamamen kapadığı sığınma(mültecilik) arayanlar. 2019'da (Akdeniz'den) Avrupa'ya ulaşan mülteci sayısı 104 bin iken, Türkiye'de geçen yıl 455 bin, son 5 yılda ise SADECE YAKALANANLARIN sayısı 1 milyon 220 bin.

Türkiye dünyanın, dahası AB'nin mülteci deposu, bekleme istasyonu olmadığı göstermek için ne yapmalı? Türkiye'nin sadece geçen yıl bütün Avrupa'ya sığınanların 4 katı düzensiz göçmen yakalaması, (Suriyeliler hariç) yüzbinlerce insanın Türkiye'de birikmesi karşısında AB ne yaptı?

1 milyon mültecinin Almanya'ya yıllık maliyeti 20 milyar Euro iken, Türkiye'deki 5 milyondan fazla GK ve UK altındaki kişi için AB'nin (kendi onayladığı projelerle) 6 milyar vermesi işi çözüyor mu? Bu 5 milyon insan Almanya'da olsaydı, yıllık 100 milyar euro harcaması gerekirdi!

Raporda mültecilerin gönüllü ve güvenli bir biçimde AB ülkelerine kabul edilmesi çağrısı da olmalı bence. Hayatta kalmak adına kapılarına gelen mazlumlara göz yaşartıcı bombalar ile müdahale edenler de daha insani tutumlar sergilemeye davet edilmeli!

Bugüne kadar yüzbinlerce insanın Esed rejimi tarafından savaş suçu işlenerek, her türlü insan hakları çiğnenerek kimyasal silahlar, varil ve misket bombaları ile öldürülmesine ses etmeyenler, Türkiye’nin mültecilerin gönüllü gidişlerine izin vermesini hangi yüzle eleştiriyorlar."