
Suriye Muhalefeti: Esad Meşruiyetini Kaybetti
Suriye muhalefetinin önemli isimlerinden Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid 'Esad rejimi halkına karşı silahlı saldırıda bulunmakla kendi meşruiyetini kaybetmiştir” dedi.
Geçtiğimiz Cumartesi İstanbul’da MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nin ev sahipliğinde Ulusal Kurtuluş Kongresi’ni gerçekleştiren Suriyeli muhaliflerin temsilcilerinden Dr. Fedaa Majzoub ve Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid bugün Grand Cevahir Hotel’de bir basın toplantısı düzenledi.
MAZLUMDER’in desteği ile bugün yapılan basın toplantısında muhalifler, hem geçtiğimiz Cumartesi İstanbul’da gerçekleştirilen Ulusal Kurtuluş Kongresi’ni hem de Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdiler.
İlk olarak konuşan Dr. Fedaa Majzoub 16 Temmuz’da İstanbul’da gerçekleştirilen Ulusal Kurtuluş Kongresi sonuç bildirgesini okudu.
İmaduddin Al Raşid: “Esad Rejimi Meşruiyetini Kaybetmiştir!”
Daha sonra bir konuşma yapan Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid ise konuşmasında kongrenin muhtevasından bahsetti.
Raşid “Esad rejimi halkına karşı silahlı saldırıda bulunmakla kendi meşruiyetini kaybetmiştir” dedi. İstanbul’da yapılan kongrenin amacının siyasi olarak alternatif üretmek olduğunu söyleyen Raşid, geçiş hükümetini kurmak için çalışmalar yapılması, eski anayasanın tamamen kaldırılıp yeniden bir anayasa yapılması gerektiğini ifade etti. Raşid konuşmasını şöyle sürdürdü “Birçok farklı kesimin katıldığı bu toplantılar kendinden beklenen hedeflerin çoğunu gerçekleştirmiştir ve belki de daha kapsamlı bir buluşma için hazırlık olmuştur. Bu toplantılar ile muhalefet çevrelerinin gücü ortaya çıkmıştır. Ancak eş zamanlı olarak Şam’da yapılacak toplantıların iptal edilmesi organizasyonda bazı sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştur. Tüm muhalefeti toplayacağımız programlar da yapmayı ümit ediyoruz. Suriye’de hür, demokratik, sosyal hukuk devleti kurabilmek için çok çalışmamız gerekiyor. Bu yolda yapılacak hazırlıklar içinse acele edilmesi gerek”.
Dış güçlerden gelecek herhangi bir askeri müdahaleyi asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan Raşid “Dışarıdan ancak temsili anlamda destek alabiliriz; Suriye muhalefeti tüm kesimlerle irtibat halinde yeni çalışmalar yapmalıdır” dedi.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Raşid, rejimin devrilmesinden sonra neler planladıkları sorusuna cevaben “Bu toplantılar herhangi bir ideoloji üzerine kurulmadı, bundan sonrası için hep birlikte bir program hazırlayacağız” dedi.
Dr. Fedaa Majzoub: “Kim Suriye Halkının Barışçıl Taleplerini En İyi Şekilde Yerine Getirebilir?”
Mevcut rejimin ne zaman son bulacağı sorusuna ise Dr. Fedaa Majzoub şu şekilde cevap verdi: “Suriye halkı bu rejimin düştüğünü varsayıyor. Suriye’deki bekleme, demir yumruk ile başta durmaya çalışan Esad rejiminin sonuç getirmeyecek bir çabasıdır ve hiçbir hükmü yok. Şehitlerin kanı ucuz değil ve Suriye artık bu şekilde yönetilmeyi kabul etmiyor. Bu rejim artık sona erdi, biz bugün şu soruyu soruyoruz: Kim halkın barışçıl taleplerini en iyi şekilde yerine getirebilir?”.
İstanbul’da yapılan toplantılardan dolayı mülteciler ile de bağlantılar kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid, heyetteki doktorların Antalya’da bulunan mülteci kamplarıyla ilgilenmek üzere bölgeye gittiklerini bildirdi.
Raşid konuşmasında kişilerin kendi imkanlarıyla, hatta evlerini bile ipotek ederek maddi katkıda bulundukları İstanbul Ulusal Kurtuluş Kongresi için “Silahlı milislerin toplantısı” ithamlarının rejimin yönlendirmesi ile konuşulduğunu belirtti.
Suriye’de yaşanan etnik çatışmalarla ilgili gelen sorulara Dr. Fedaa Majzoub cevap vererek şunları söyledi: “Suriye’de her etnik grup kültürünü yaşayabilmelidir. Yakın bir gelecekte kültürlerarası bir toplantıda herkesin müzakere edebileceği ve çözümler sunabileceğini ümit ediyoruz”. Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid ise Suriye’deki halkın bir iç problemi olmadığını, ortalığı karıştırarak grupları kışkırtanın rejim destekçileri olduğunu, Suriyelilerin “Suriyeli” olma hüviyetine bağlı olduklarını ifade etti.
Toplantıda Prof. Dr. İmaduddin Al Raşid son olarak Suriye halkına bölgesel ya da dışarıdan gelen desteğin yeterli düzeyde olmadığını, daha fazla destek beklediklerini söyledi.
Ulusal Kurtuluş Kongresi Sonuç Bildirisinin Tam Metni:
Ulusal çaptaki çalışmalar yapan birliklerin ve gençliklerin temsilcilerinin ve önemli şahsiyetlerin katılımıyla “medeni ve demokrat bir Suriye için” mesajı altında 16-07-2011 Cumartesi günü İstanbul’da bir konferans gerçekleşmiştir. Şam’da Kabun semtinde, İstanbul işe eş zamanlı olarak gerçekleşmesi gereken konferansa saldırı uygulandığından ve saldırıda şehit düşenler olduğu için oradaki konferans iptal olmuştur. Katılımcılar oturuma şehitlerin ruhunu anmak için bir dakikalık saygı duruşuyla başladılar ve rejimin Kabun semtinde uyguladıkları katliamı kınadılar ve devrimin gençlerinin fedakarlıklarını göz önünde bulundurarak rejimin bu katliamını ve önceki tüm katliamlarını sorgulamak amacıyla bir konseyin oluşturulmasını istediler. Aynı zamanda ordudan çekilen subayların ve erlerin özgürlük ve keramet yolunda olan halka katılmalarını takdir ettiler.
Katılımcılar, rejimin şehirlere ve semtlere uyguladığı katliamlar ve şiddet yüzünden halkın üzerindeki ve siyasetteki meşruiyetini yitirdiğini belirtti. Aynı zamanda tüm halka medeni ve demokratik bir Suriye’yi sağlayacak olan devrimcilerin bu isteklerinin haklı olduklarını kesinleştirdiler ve bu konferansın, Suriye halkının fedakarlıklarıyla paralel olarak bu yolda atılan bir adım olduğunu belirttiler.
Bu konferans, Suriye halkını ve ulusal güçlerini aşağıdaki hedefleri gerçekleştirmeye davet etti;
1- Askeri müdahaleyi reddederek, rejimi düşürmek, siyasi alternatifi korumak ve Yıllardır devam eden mücadele boyunca Suriye muhalefetinin tüm kesimleriyle ve ırklarıyla desteklediği demokratik ve barışçıl mücadelenin geliştirilmesi.
2- Yönetimi barışçıl bir şekilde, başkanlık ve meclis seçimlerini gerçekleştirecek, yeni anayasayı oluşturacak ve derin devleti dağıtacak geçici ulusal bir hükümete taşımak.
3- Halkın, güvenli ve özgür bir geleceği çizebileceği modern bir anayasaya dayanan ve temeli halk olan çok partili, modern ve demokrat bir devletin kurulması, gençlerin ve kadınların bu yoldaki rollerin öneminin kesinleştirilmesi.
4- Suriye halkının tüm fertlerinin eşit haklara sahip olduğunu kesinleştirmek, dini ve etnik haklarına saygı duymak, Müslüman veya Hristiyan olsun halkın tüm kesimlerinin ve Arap, Kürt, Türkmen ve Aşuri olsun halkın tüm ırklarının arasında dayanışmayı ve barışı sağlamak.
İstanbul’daki katılımcılar, muhalefetin tüm kesimlerinden 25 üyeden oluşan ve arasından 11 kişilik bir uygulama heyetinin seçileceği ulusal bir heyeti seçti. Ve Şam’da gerçekleşecek olan konferansta 13 kişilik bir uygulama heyetinin seçileceği 50 kişilik bir heyet seçilecektir
HABERE YORUM KAT