Filistinlilerin İsrail işgali nedeniyle birçok haktan mahrum bırakıldığı Kudüs ve Batı Şeria'da eğitim hakları ellerinden alınan çocuklar da büyük mağduriyet yaşıyor.

Özellikle taşra bölgelerinde yaşayan çocukların okullarının 'ruhsatsız yapı' olduğu gerekçesiyle yıkılması sonucunda eğitim hakları sık sık engelleniyor.

Filistin Eğitim Bakanlığı, bu bölgelerde başlattığı 'direniş okulları' projesi kapsamında okulların yıkıldıkça yeniden inşaya müsait prefabrik benzeri bir tasarım konseptini benimsedi.

Taşra bölgelerinde yıkım riski altındaki bu okullar teneke ve sazlık gibi malzemelerden yapılarak Filistinli çocukların eğitiminde aksaklıkların önüne geçilmeye çalışılıyor.

Ebu Hindi Vadisi'nde Bedevi topluluğunun çocukları her sabah çevre bölgelerinden bu konseptle kurulan okula akın ediyor. Burada onlarca öğrenci eğitim görüyor.

Öğrenciler, okullarının şimdilik yıkılmadığı için memnun. Öğretmenleri İsa Sarara ise okulun durumunu şu sözlerle anlatıyor:

"Okulumuz yıkım riski altında. Çünkü İsrail, bu bölgeyi askeri bölge ilan etti. Her an gelip yıkım işlemlerini başlatabilirler ve okulu ortadan kaldırabilirler. Burada bulunmamız bile işgalcilere bir meydan okuma. Buradaki iklim şartları çok zor. İşgalciler burada bulunmamızdan hiç memnun değil."

Bir diğer 'direniş okulu' Ramallah'ın kuzeyindeki Ras-ut Tin bölgesinde olası yıkımı engellemek için daha inşaat bitmeden hizmete sokuldu.

Okul Müdürü Nura Ezheri, okulda işgal başta olmak üzere birden çok zorluğa karşı mücadele ettiklerini söylüyor:

"Adı üstünde... direniş okulları işte. İşgal ve zor iklim koşulları gibi birçok zorluğa aynı anda meydan okuyoruz. Ama tabii ki işgal buradaki en zorlayıcı faktör. Çünkü bu okullar hep C bölgelerinde yer alıyor."

İsrail, Batı Şeria topraklarının yüzde 60'ını teşkil eden ve C bölgeleri olarak adlandırdığı bölgeleri askeri bölge olarak görüyor. Burada yapılan her türlü inşaatı yıkıyor.

Sunduğu kısıtlı imkanlara rağmen taşra ve çöl bölgelerindeki Filistinliler, direniş okullarının varlığından oldukça memnun. Zira bu okullar sayesinde erken yaşta okuldan ayrılma oranı azaltıldı.

Ras-ut Tin Muhtarı Ebu Selama, İsrail'in politikalarına isyan ediyor:

“İşgalci İsrail için yapının okul olup olmaması hiçbir şey değiştirmiyor. Direkt yıkım tebliği gönderiyorlar. Bizi bir bölgeden başka bölgeye sürüp duruyorlar. Her gün yeni ihtar geliyor. Bu süreç öyle uzayıp gidiyor. Bizi her açıdan kuşatıyorlar.”

Direniş okulları, Filistinli çocukların eğitim hakkını korumaya yönelik bir proje olmasıyla birlikte sivil Yahudi işgalcilerin yerleşim politikasına karşı da önemli bir işleve sahip.

Zira İsrail'in C bölgelerini 'insansızlaştırma' hedefi bu okullar sayesinde boşa çıkarılıyor.