Başakşehir Özgür-Der şubesinde gerçekleştirilen programda Fevzi Zülaloğlu, “Teşhircilik ve Haya” başlıklı kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Kur’an kıssalarından modern psikolojinin tespitlerine, sahabe hayatından fıkhi sınırlara kadar geniş bir perspektifte konuyu ele alan Zülaloğlu, teşhirciliğin sadece bedensel bir açılma değil, aynı zamanda manevi bir ölüm hali olduğunu vurguladı.
“Giyinmek Fıtri, Soyunmak Şeytani Bir Tuzaktır”
Konuşmasının ilk bölümünde Araf Suresi 26. ayeti merkeze alan Zülaloğlu, giyinmenin insanlık tarihiyle yaşıt ve fıtri bir eylem olduğunu belirtti. Ayette geçen “Enzelna” (Biz indirdik) ifadesine dikkat çeken Zülaloğlu, “Allah elbise yapma bilgisini indirdiğini beyan ederek bu eylemi kendine nispet etmiştir. Bu demektir ki örtünmek sadece görsel bir şölen değil, göksel bir nimettir” ifadelerini kullandı.
İnsanlık tarihindeki ilk teşhir olayının, Şeytan’ın Hz. Adem ve eşini kandırmasıyla gerçekleştiğini hatırlatan Zülaloğlu, şu tespiti yaptı:
“Şeytan, onlara ebedilik vaat ederek aldattı. Yasak ağaçtan yediklerinde ise ilk sonuç, elbiselerinin soyulması ve avret yerlerinin açığa çıkması oldu. Ancak Adem ve eşi, ‘biz böyle rahatız’ demediler; cennet yapraklarıyla hemen üzerlerini örtmeye çalıştılar. Bu refleks, örtünmenin insanın fıtratında kodlu olduğunu, soyunmanın ise sonradan öğrenilen şeytani bir sapma olduğunu gösterir.”
“Dijital Teşhircilik: Mahremiyetin 8 Milyara İfşası”
Sunumun en dikkat çekici bölümlerinden biri, günümüz sosyal medya alışkanlıklarına yönelik eleştirilerdi. Zülaloğlu, insanların yatak odalarını, banyolarını ve en mahrem anlarını sosyal medyada paylaşmasını “hastalıklı ve patolojik bir durum” olarak nitelendirdi.
Zülaloğlu, “Bir insan banyosunu veya yatak odasını çekip dijital mecraya koyuyorsa, bunu 8 milyar insan görsün diye yapıyordur. Bu, kişinin nefsini unuttuğunun, yaşayan bir ölü olduğunun göstergesidir. Psikologlar da mahrem alanların teşhir edilmesini narsistik bir eğilim ve travmatik bir sorun olarak tanımlamaktadır” dedi.
Bu davranışın temelinde “değer görme ihtiyacı”nın yattığını belirten Zülaloğlu, insanların “Ben buradayım, beni fark edin” çığlığıyla yanlış adreslerde onay aradığını, ancak gerçek değerin “trend topic” olmakta değil, Allah katındaki değerde aranması gerektiğini Musab bin Umeyr örneği üzerinden anlattı.
“İyilik Üzerinden Teşhircilik: Rant ve Gösteriş”
Teşhirciliğin sadece bedensel olmadığını, yapılan ibadetlerin ve iyiliklerin de teşhir malzemesi yapılabileceğine değinen Zülaloğlu, Bakara Suresi 271. ve Nisa Suresi 2. ayetlerine atıfta bulundu. Yetimlere yardımın veya hayvanseverliğin bazen bir "kazanç kapısı" ve kendini yüceltme aracına dönüştürüldüğünü belirten konuşmacı, “İyiliği zehirlememek lazım. Eğer niyet Allah rızası değil de beğeni almaksa, o beğeni sizin putunuz haline gelir” uyarısında bulundu.
“Allah Hayata, Şeytan Ölüme Çağırır”
Zülaloğlu, Enfal Suresi 24. ayet bağlamında İslam’ın çağrısının “hayat veren şeye” olduğunu, Şeytan’ın çağrısının ise ölüme olduğunu vurguladı. Teşhirciliğin insanın basiret gözünü kör ettiğini ve haya duygusunu öldürdüğünü belirten Zülaloğlu, “Haya imandandır. Teşhircilik hayayı öldürdüğünde, insan artık utanmaz hale gelir ve fıtri yeteneklerini kaybeder” dedi.
Teşhircilikle Mücadele İçin 7 Maddelik Reçete
Fevzi Zülaloğlu, konuşmasının son bölümünde teşhircilik hastalığına karşı Kur’an ve Sünnet kaynaklı yedi temel çözüm önerisi sundu:
1. Setr-i Avret ve Namaz Bilinci: Namazın şartlarından olan örtünme, kişiye günde beş vakit mahremiyet eğitimi verir. Namaz, fahşayı ve teşhiri önleyen en büyük kalkandır.
2. Cinsiyet Değil Şahsiyet Vurgusu: Nur Suresi 30. ayet gereği gözlerin haramdan sakınılması ve müminin karşı cinse cinsiyetiyle değil, şahsiyetiyle görünmesi gerekir. Cazibeyi öne çıkarmak değil, insani zarafeti korumak esastır.
3. Hikmet ve Basiret Gözlüğü: Çevreye, bedene ve kainata "sahibi değil şahidi" olarak bakılmalı; her şeye "Allah'ın ayeti" nazarıyla yaklaşılmalıdır. Bu bakış açısı kibri ve teşhir arzusunu yok eder.
4. Tesettür Emirlerine Riayet: Nur ve Ahzab surelerinde geçen başörtüsü ve cilbab (dış örtü) emirleri, kadının incitilmemesi ve iffetli tanınması için alınmış ilahi tedbirlerdir.
5. Sedd-i Zerai (Zinaya Giden Yolların Kapanması): Allah "Zina yapmayın" değil, "Zinaya yaklaşmayın" buyurmuştur. Flört gibi evlilik dışı ilişkiler, aile kurumuna açılmış bir savaştır ve teşhirciliğin önünü açan yollardır. Bu yolların baştan kapatılması gerekir.
6. Teberrüçten (Cahiliye Açıklığından) Sakınma: Dikkat çekmek niyetiyle yapılan süslenme, kırıtarak yürüme ve cilveli konuşma "teberrüç" kapsamındadır ve haramdır. Modern veya klasik fark etmeksizin, açılıp saçılmak bir cahiliye adetidir.
7. Ev İçi Mahremiyet Eğitimi: Nur Suresi 58 ve 59. ayetlerde belirtildiği üzere, ev içinde ebeveynlerin odasına girişlerde izin ve selam barajı konulmalıdır. Çocuklara ve ergenlere, yatak odalarına izinsiz girilmemesi gerektiği öğretilerek haya duygusu diri tutulmalıdır.
Program, Zülaloğlu’nun “Rabbimiz bizi ve çocuklarımızı teşhircilik hastalıklarından muhafaza eylesin, bize hayat ahlakını nasip etsin” duasıyla sona erdi.
Haber: Mehmet Suyuti Dindar