HAKSÖZ-HABER
Ali Bulaç Suriyelilerin acısını hatırladı ama yine yanlış bir şekilde! Bugüne kadar yazdığı yazılarla Suriye’de yaşanan zulümlerin faturasını Baas iktidarı ve bir numaralı destekçisi İran yerine herkese keserek cürmü, zulmü bulanıklaştırdı. Zaman gazetesindeki köşe yazısında Ali Bulaç Suriye’de Baas vahşetini perdelemeye yönelik tutumunu sürdürüyor.
Suriye’de yaşanan zulmün mahiyeti ve sorumlusu apaçık ortadayken o sürekli biçimde Batı’yı suçladı, Türkiye’yi suçladı, Suud’u, Katar’ı, İslamcıları herkesi suçladı ama asıl faili ve işbirlikçilerini bir türlü net, açık bir tarzda mahkum etmedi, edemedi.
Bugünkü yazısında da AK Parti Hükümetinin dış politika başarısızlığı iddiası üzerinden yine topu taca atmış. Yazısını şöyle bitirmiş:
“…İki tokat yiyeceğiz: Biri küresel mafya babalarının, diğeri bu hale gelmelerinde payımız olan Suriyelilerin âhı dolayısıyla İlahi tokat olacak. Asıl ikincisinden korkalım!”
Bu kadar da olmaz yahu! Hala suçlu diye Hükümeti gösteriyor. Ve bunu da acıma duygusundan ötürü yaptığını ima ediyor.
Eğer sen gerçekten Suriyelilerin feryadını duysaydın, onların acısını paylaşmış olsaydın, tüm bu vahşetin sorumlusu Baas rejimini ve destekçisini net biçimde mahkum ederdin. Senin kendilerine acıdığını ifade ettiğin Suriyeliler senin suçladığın Hükümete müteşekkirler. Ama sen suçluyorsun. O kendileri için üzüldüğünü iddia ettiğin Suriyeliler İran’ın tüm bu vahşetin bir numaralı sorumlusu olduğunu haykırıyorlar ama sana göre İran çözüm ortağı olmayı hak eden bir güç!
O zaman sormak lazım, sen hangi Suriyelilere sözcülük yapıyorsun? Cenevre görüşmelerinde tüm bu vahşeti terörizme karşı savaş sloganıyla perdelemeye kalkışan ve sorumluluğu Türkiye’ye yükleyen Velid Muallim gibi Baasçıların mı?
Gerçekten ilahi tokattan korkman lazım!