Şûrayı Nigehban ve son söz

Fikret Ertan

İran'da geçen hafta cuma günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öncesinde yazdığım yazıda bu seçimlerin İran için yeni bir dönüm noktası olacağını söylemiştim.

Öyle de oldu; zira seçim sonuçları İran'da bugüne kadar yaşanmayan pek çok yeni unsuru ortaya çıkardı, yeni tartışmalara ve hatta görülmedik tepki ve protestolara yol açtı.

Bunlar bugün de devam ediyor. Dün yapılması planlanan Musavi yanlısı büyük gösteri resmî makamlar tarafından yasaklanırken adaylardan Mir Hüseyin Musavi ve Muhsin Rızai seçim sonuçlarına itiraz etmiş, bunun için gereken resmî başvuruyu yapmış bulunuyorlar. Esasen Musavi seçimin hemen ertesinde dinî lider Rehber Ayetullah Hamaney'e itiraz ve şikâyetleri iletmiş, Hamaney'den ilgili resmî makama başvurması cevabını almıştı.

Bu itiraz ve şikâyet makamı da elbette Şûrayı Nigehban Kanuni-Esasi adlı, bizde Anayasayı Koruyucular Konseyi denen çok önemli anayasal kuruluş.

Siyasi bakımdan İran İslam Cumhuriyeti'nin en güçlü kuruluşu sayılan Şûrayı Nigehban ülkedeki bütün seçimleri denetler, uygun görmediği adayları son seçimde de olduğu gibi, seçim dışı bırakır yani bunları veto eder. Şûra, hem cumhurbaşkanlığı, hem parlamento (meclis) hem de dinî liderin (yani Rehber'in) seçilmesini gerçekleştiren Uzmanlar Şûrası'nın üyelerinin seçimleriyle ilgili konularda ve adayların belirlenmesinde son sözün sahibidir.

Şûra'nın yetkileri seçimler ve adayların onayı ile sınırlı değildir şüphesiz; Şûra Meclis'ten geçen kanunları da denetler, bunların hem anayasaya ve hem de İslamî ilkelere uygun olup olmadıklarına karar verir, anayasayı yorumlar, içtihatlarda bulunur; kısacası Şûra siyasi sistemi Rehber'den sonra en üstten istediği biçimde belirler...

Bu şûra bugün 12 üyeden meydana gelir. Bu 12 üyenin 6'sı din adamı(fukaha)dır ve bunlar Rehber Ayetullah Ali Hamaney tarafından doğrudan atanırlar. Geriye kalan 6 üye ise hukukçu (hukuktan) olup bunlar Yargı'nın başkanı tarafından seçilir ve atanırlar. Yargı'nın başkanı ise rehber tarafından atanır ve Meclis tarafından onaylanır. Şûra üyeleri 6 yıl görev yaparlar. Şûra'nın bugünkü başkanı koyu muhafazakâr olarak bilinen, temayüz eden Ayetullah Ahmet Cenneti olup diğer üyeler ise bildiğimiz kadar şu şekildedir:

Din adamı ya da fakih üyeler; Sadık Laracani, Muhammed Rıza Müderrisi Yazdi, Muhammed Momen, Gulamrıza Rezvani, Muhammed Yazdi. Hukukçu üyeler ise; Muhammed Rıza Alizade, İbrahim Azizi, Gulamhüseyin Elham (Şûra sözcüsü), Muhsin İsmail, Abbas Kabi ve Abbasal, Kethuday (Ayetulllah Cenneti'nin vekili olarak da görev yapar)

Bu yazıda bazı özelliklerini kısaca anlattığım Şûrayı Nigehban'dan Musavi'nin seçimlerden önce Rehber Ali Hamaney'e gönderdiği ve seçim kampanyası ile ilgili olarak duyduğu endişelerini dile getirdiği mektubunda da söz ediliyor. Musavi mektubunun birinci maddesinde 'Şûrayı Nigehban'ın Tahran'daki bazı üyeleri ve eyaletlerdeki bazı gözlemcileri açıkça bugünkü hükümeti destekleyerek tarafsızlık ilkesine riayet etmiyorlar.' diyor. Musavi, aynı mektubun üçüncü maddesinde de Devrim Muhafızları (Sipahı Pasdaran) ile gönüllü milis teşkilatı olan Besiç kuvvetlerinin bazı komutanlarının seçimlere müdahil oldukları yolunda haberler çıktığını, bunların gerçek olması halinde kuralların ihlal edilmiş olacağını söylüyor ve bunları Rehber'e bildirmiş oluyor. Mektupta seçim kampanyası ile ilgili başka ihlal iddiaları da var ayrıca.

Şûrayı Nigehban, Musavi ve Rızai'nin şikâyet ve itirazlarını ele alırken bu mektupta sözü edilenleri de inceleyecek mi, henüz bilmiyoruz. Haberlere göre, Şûra itiraz ve şikâyetleri inceleyip 10 gün içinde karara bağlayacak. Bu bakımdan İran seçim sonuçlarının nihai durumu ile ilgili olarak bir 10 gün daha beklenecek. Ancak, eninde sonunda bu konuda son söz Şûrayı Nigehban'ın olacak elbette. Nitekim, Rehber Hamaney de zaten son sözü Şûra'ya bıraktı.

Son söz Şûrayı Nigehban'ın kısacası...

ZAMAN