Sabrın sonu

'Sabrın sonu felâkettir (pardon: selamettir)
Başa gelen çekilir' diye arabesk bir şarkı var biliyorsunuz.
Şimdi Sn. Başbakanımız yaptıkları gösterilerle Necip Türk Milleti'ni Sabrın Sonu Bulvarı'na (maalesef) götüren Kürtler'e karşı POMPALI TÜFEK EYLEMİNİ, pek de anlayışla ve empatiyle karşıladı. Bunu da: biliyorsunuz.
Sözlerinden, öğrenmek durumunda kaldık yani.
“Vatandaş kalkıp da eğer elinde böyle bir tedbiri, böyle bir imkânı varsa, o da kendini savunma yoluna gidecektir.” Dedi.
BATI'nın ahlaksızlığını değil, güzel yanlarını almak arzusuyla yanıp kavrulan Başbakanımız VAHŞİ BATI'yı model almak istermiş kendisine. Meğersem. Güzellikle, vahşeti kast edermiş.
Kızılderilileri kovar gibi, Kürtleri BİR NEVİ kovarak da topraklarından, Vahşi Batı'ya nasıl da güzel yakışacak bir kovboy olduğunu İçinde Bulunduğumuz Nazik (ve daha da nazik artı nezaketsiz yapmaya yazılı olduğumuz bariz) Bu Günler'de kanıtlamış oldu.
Hoş, bizler kendisinden yeni bir kanıt beklemiyorduk.
Kendisinin nasıl bir maço, sonsuz delikanlı, hakiki külhanbeyi olduğunun epey zamandır, feci farkındayız.
Kapatılma Davası (hani Anayasa Mahkemesi'nin saygınlığına saygınlık, Adalet Ruhu'nun baygınlığına baygınlık katan Google Davası) AK PArti'nin kapatılmamasıyla sonuçlandığından beri, hatta Dava'dan itibaren Bir Sınıf Birinciliği'dir gidiyor Saygın Erdoğan'da.
Ben yerel seçimlerde göz koymaya doyamadığı MHP Oyları'na filan (böyle basith hesaplara) bağlayamıyorum Bu Kodu mu Oturtlayan/Şahin Başbakan edalarını. İyice çığrından çıkan üslubunu.
Askerden çok askerci kesildi başımıza Sn. Başbakan.
Bizler de (m)illetçek, hasrettik Askeri Bir Başbakan'a. Askeriye'nin kat'i surette olmayan açığının kapanması söz konusu olamayacağına göre-
Evet! Daha fazla Askeriye!
Daha da daha da militarist bir dil!
Tam da budur ihtiyacımız olan.
Güneydoğu'ya daha çok Başbakan Gezisi ve ipleri daha germece. Gerdirmece.
Askeriyemiz muhakkak Aktütün Destanı'nın, pardon Bayraktepe Destanı'nın yanına başka destanlar katmak istemekte. Dir.
'Deste deste destanlar
Yok mu bana isyanlar' toprakları buraları. (Aa, bana da kafiye düşürttüler; o kadar dolgulanıyor insan Militarizmin Şehvetli Dili'ne düşünce.)
Kapatma Davası karşısında ilk başlardaki bir-iki isyanını sonra derhal reforme edip Türk Hukuksuzluğu'na, pardon Adaleti'ne olan inancını ifade etmeye yönelen Başbakan, adeta BİR PAZARLIK MASASINDAN EL SIKIŞIP DA
KALKMIŞÇASINA haklı çıkmadı mı?
Tabii Bu Topraklar'da haklı çıkmak o kadar kolay değil.
Habire bedelini ödemeniz gerek.
İngilizce'de 'lip service' denilir. Başbakanımızınki mecburi bir servis/mecburi hizmet kıvamında cereyan etmiyor artık.
Başbakanımız kendini mühim mi mühim pozisyonunun GEREKEN DİLİNE ağır kaptırdı.
Gerekenden daha fazlasını, daha fazlasını yaparak “Aferin oğlum Recep Tayyip; bak imamhatiplerde yetişmiş olmanın faydaları” diye Askeriyemiz, Yüce Elitimiz ve Kadirimutlak Adaletimiz tarafından başından okşanmayı, o kadar çok hak etti ki.
Kendini 23 Nisan'da başbakanlık makamına oturtulmuş bir çocuk kıvamına, öylesine büyük bir gayretkeşlik ve hakiki bir çalışkanlıkla kaptırdı ki Sn. Başbakan-
Kapatma Davası'ndan itibaren kör topal demokrasimizden de, AK Parti'nin pozisyon bağımlılığı sayesinde TAMAMEN olduk, diyebiliriz.
Sıtmaya razı ettiler Başbakanımız'ı.
O da şimdi sıtmalı/nöbetli söylemlere kaymış vaziyette.
Üç bin yıldır topraklarında yaşamakta olan Kürtleri bir nevi (iki nevi, üç nevi) kovmaktan 'Sabrın sonu felakettir: attırmayın ulan Türk vatandaşımın kafasının tasını'ya kadar sınırsız bir konuşma sevinciyle, kürsü kürsü kürsülüyor Başbakan.
Peki bütün bunlardan Köşelemişlerimiz'in çıkardığı netice ne? DTP KAPATILMAYI İSTİYOR!
Evet: DTP'nin kapatılmayı çok istediği, hatta kapatılmak için elinden geleni ardına koymadığı müthiş neticesini çıkartıyor Yılların Eskitemediği Köşecilerimiz.
BU neticeye varabilme becerisi, buralarda sonsuza dek köşeci kimliğinizle mutlu mesut/ferah fücur yaşamanızın garantör devletidir. Harbiden alkışlar ormandan yani!
Ben mesela (Bu Müthiş Piyasalama'da olmayı hak etmeyen/edemeyen 'kalitesiz' insan) DTP'nin başına getirilenlere baktıkça yeniden yanıbaşlarındaki haklı yerimi daha da, daha da alır oldum.
Alıyorum.
Haksızlık; pek çok şekil ve modelde ifa edilebilir. Ama binbir çeşit modeliyle bu denli büyük bir Haksızlık Örgüsü, esasında eleştirmek DE istediklerinizle kenetlenme arzunuzu, katlıyor.
Artırıyor. Kartopuluyor.
Kürtler'in Kürt Hareketi'ne bağlılığı özellikle artıyordur/ kartopulanıyordur/çığ gibi büyüyordur. Haksızlık, uğrayanları birleştirir. Birleştiriyordur, birleştirecektir.

RADİKAL