Raşid Gannuşi: Bitmeyen çileli yürüyüş

Ömer Faruk Çelik, Raşid Gannuşi'nin hayatı ve mücadelesi hakkında kapsamlı bir yazı kaleme aldı.

Tunus’ta 2021’de Kays Said’in gerçekleştirdiği darbenin neticesi olarak, 17 Nisan 2023 tarihinde gözaltına alınan Raşid Gannuşi 19 Nisan 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.  

Gannuşi'nin hayatı ve mücadelesi İslami hareketlerin tarihi hakkında da geniş bir perspektif sunuyor.

Hayatı

2. dünya savaşının arifesinde Tunus, Fransa’nın baskısı ve sömürgesi altındaydı. Almanya’nın 1940 yılında Fransa’yı işgali ile Tunus halkı göreceli bir rahatlığa kavuştu. Fakat savaş Almanya’nın yenilgisi ile sonuçlanınca Fransa’nın Tunus halkı üzerindeki baskısı daha da arttı. Bu dönemde Tunus halkının Fransa’ya karşı başlattığı direniş hareketi ve Almanlarla iş birliği yapıldığı bahane edilerek on binden fazla insan toplama kamplarına mahkûm edildi.

Böyle bir atmosferin yaşandığı Tunus’ta, 22 Haziran 1941’de, Tunus’un Gabes vilayetinin Hammaya’ya yakın bir köyde dünyaya gelir, Raşid Gannuşi. Yetiştiği toplum modernitenin etkili olmadığı, Müslüman bir toplumdur. Modern ulaşım ve iletişim araçları, yerel halkın kınadığı tatil, eğlence, kılık kıyafet gibi batılı alışkanlıklar henüz onları ele geçirmemiştir. On kardeşin en küçüğüdür. Babası hafızdır. O da babasından aldığı eğitimle Kur’an’ı ezberler. İki abisinin üniversite için şehir dışına gitmesi aile ekonomisini kötü etkilediğinden eğitim hayatı sekteye uğrasa da, abisinin Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra hâkim olması ile eğitim hayatına kaldığı yerden devam eder. Tabi eğitim hayatının sekteye uğramasında tek neden bu değildir, aynı zamanda babası onun batılı tarzda eğitim veren bir okulda okumasını istemez.

YAZININ DEVAMI

Biyografiler Haberleri

Çeçen direnişinin sesi: İmam Alimsultanov
Kirli suikastın üzerinden 14 sene geçti:  Abdurrahman el Evlaki
İzzetli komutan Yahya Sinvar’ın şehadetinin üzerinden bir yıl geçti
Yavuz Bülent Bakiler zulme rıza göstermedi!
İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığı ve Hamas'ın terör örgütü olduğu fetvasını veren bir baş müftünün ardından...