HAKSÖZ-HABER
Atilla Yayla, Türkiye gazetesindeki köşesinde geçtiğimiz günlerde hukuksuz yere Özbekistan’a deport edilerek ölüme gönderilen âlim Alisher (Alişir) Tursunov’u gündeme getirdi.
“Alisher Tursunov’un suçu neydi?” başlıklı yazısında (28 Mayıs 2025) konuyla alakalı olarak Av. Kaya Kartal’dan kendisine gelen uzun bir bilgi notuna yer veren Atilla Yayla şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne yazık ki Türkiye’deki sığınmacılara yapılan muameleler bazen Erdoğan'ın yaptığı açıklamalarla çelişebiliyor. Bu tür vakalardan biri Özbekistanlı âlim Alisher (Alişir) Tursunov’un başına geldi..."
"Ne yazık ki bu tür yanlışlar azalmıyor, artıyor. Bence Erdoğan, bürokratları bu meselede kendisinin gösterdiği istikamette bir politika izlemeleri için uyarmalı.”
Ne olmuştu?
Özbekistan’ın tanınmış âlimlerinden Alisher Tursunov (Mübeşşir Ahmed), 7 Mayıs 2025’te gözaltına alınmıştı. Emniyet tarafından serbest bırakılmasına rağmen hukuka aykırı biçimde yeniden Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) yerleştirilmişti. Bu tarihten itibaren kendisinden haber alınamamış, yetkililerin çelişkili açıklamaları, Tursunov’un Özbekistan’a gönderildiğine dair ciddi endişelere yol açmıştı. Ne yazık ki bu endişeler doğru çıkmış; Özbekistan İçişleri Bakanlığı, 10 Mayıs 2025 Cumartesi günü Tursunov’un ülkeye getirildiğini ve “dinî materyal yaymak” ile “kamu güvenliğine tehdit oluşturmak” suçlamalarıyla tutuklandığını açıklamıştı.
Alisher Hoca 28 Aralık 2023 tarihinde de Özbekistan kaynaklı bir suç isnadıyla evinden alınmıştı. Hakkında takipsizlik kararına rağmen bu isnat gerekçe gösterilerek, İstanbul İl Göç İdaresi tarafından sınır dışı ve idari gözetim kararı verilmişti. 31 Aralık 2023’te bu işleme karşı dava açılmış, yaklaşık iki ay GGM’de tutulduktan sonra İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla serbest bırakılmıştı.
GİB, Tursunov hakkında “kamu düzeni ve güvenliği için tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle sınır dışı kararı alındığını belirtmişti. Ancak konuyla ilgilenen hukukçular bu iddianın ne Türkiye Cumhuriyeti yetkili kurumları ne de uluslararası kamuoyu nezdinde hukuki ve somut bir temeli bulunmadığını açıklamıştı. Tursunov’un Türkiye’de, Özbekistan’da ya da başka bir ülkede kamu düzenini bozacak herhangi bir eylemi veya kesinleşmiş bir suç hükmünün bulunmadığını belirten hukukçular, sürecin Özbekistan makamlarınca iletilen, yargı denetiminden geçmemiş istihbari bilgilere dayanarak başlatıldığını kaydetmişti.