Abdullah Erkan / Haksöz Haber
Danıştay’ın 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesiyle yeniden Camii olan Ayasofya hakkında BBC’ye açıklama yapan Orhan Pamuk “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına artık seküler değiliz demektir” diyerek rahatsızlığını ifade etti.
Aslında bu açıklama bile bazı kesimlerin nazarında Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesinin nasıl bir anlam ifade ettiğini açık bir şekilde ortaya koymakta.
Keşke Orhan Pamuk’un dediği gibi bir müzeyi camiiye çevirmek ya da artık seküler değiliz demek sekülerizm ortadan kaldırabilseydi ama maalesef bu ülkede Pamuk’ta gördüğümüz gibi sekülerizm hastalığına kapılmış milyonlar bulunmakta dolayısıyla sekülarizmden kurtulmak o kadar da kolay olmayacaktır.
Müslümanları ilgilendiren her gelişmede “Vay efendim laiklik, yok efendim sekülerizm” şeklinde rahatsız olmaktan, alttan alta Müslümanları tehdit etmekten kendilerini alıkoyamayan bu kesim zannediyoruz ki Ayasofya’nın yeniden camii ilan edilmesiyle birlikte yine sekülerizm, laiklik ve kemalizm hatırlatmaları yaparak, parmak sallamaya devam edeceğe benziyor.