“Nerede o eski Ramazanlar” hayıflanmasıyla, Ramazan’a erişebilir miyiz?

Müslüman idrakinde “Erişmiş olduğumuz Ramazanlar” yitirilmiş, hayıflanılması gereken zamanlar değil, lütfedilmiş ihya edilmesi gereken imkânlardır.

SİNAN ÖN / HAKSÖZ HABER

Dilimizde neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir kavramdır “Erişmek.” Varılmak istenen menzili ve bu menzili elde etmek için gösterilen çabayı ifade eder. Ramazan’da “Elde etme fırsatı bahşedilen” ancak nasip edilen kadar erişilen bir lütuftur.

Erişmek, ermek, ermiş olmak, erenlerden olmak işte bu nasibin peşinden koşmaktır. Dilimize pelesenk olmuş “Yine bir Ramazan’a eriştik” söyleminde olduğu gibi, hep bir çabayı gerekli kılan ve bu çabanın karşılığı kadar nasibimize düşen bir iklim...

Her Ramazan’da dilimizden düşmeyen başka bir söylem ise “Nerede o eski Ramazanlar?” serzenişidir. Bu söylem, bir Müslüman’ın varlık sebebi olarak hayatının tam merkezinde olması gereken Ramazanı, eğlence kültürünün eksikliği ile anılan bir hayıflanmaya ve yakınmaya; dolayısıyla İslam’ın en görünür olduğu zamanları, yitirilmiş bir nostaljiye dönüştürüyor.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Filistin direnişi büyük İsrail planını nasıl engelledi?
Vicdanın mimarı anneye yeniden merkez açmak
Evlerimizi ahiret ve dünya ateşine karşı korumak zorundayız
Gazzeliler umutsuzluğu reddederek direniyor
Merkeziyetçilik Türkiye’ye fayda getirdi mi?