Ülkelerindeki savaşlardan ve şiddet olaylarından kaçarak güvenli bir yaşam umuduyla Avrupa’ya akın eden mültecilerin zorlu yolculuklarındaki duraklardan biri Yunanistan’ın Midilli Adası.
Midilli’de çöplük hâline gelen bir arazide, can yeleği, şişme bot ve bir zamanlar mültecilere ait çeşitli eşyalardan oluşan yığınlar, tarihin en büyük göç olaylarından birinin acı hatıralarını simgeliyor.
Molivos bölgesinde, yaklaşık 40 bin metrekarelik alana yayılan bu yığınlar, mültecilerin Ege Denizi’nde sıklıkla ölümle sonuçlanan yolculukları sırasında yaşanan dramın izlerini barındırıyor.
Midilli Adası’na vardıktan sonra herhangi bir şekilde Avrupa yolculuğuna devam etmeyi başaran mültecilerden kalan eşyalar arasında yoksulluklarını gözler önüne seren giysiler, ayakkabılar ve oyuncaklar, bu ölümcül yolculuktan geriye kalan acı hatıralar olarak dikkat çekiyor.
Adada geri dönüşüm tesislerinin bulunmaması ve ana karadaki merkezlere ulaştırılmasının pahalıya mâl olması nedeniyle akıbeti belirsiz yığınların biraz ötesinde mültecilerin Midilli’ye ulaşmalarında kullanılan eski balıkçı tekneleri de göze çarpıyor. Bazı sivil toplum kuruluşlarının, can yeleklerini çanta gibi kullanılabilir ürünlere dönüştürme çabaları ise yığınların büyüklüğü karşısında oldukça sınırlı kalıyor.
Sanat Eserlerine de İlham Kaynağı Olmuştu
Mülteci krizinin ve göç sırasında denizde hayatını kaybeden yüzlerce mültecinin sembolü hâline gelen can yelekleri, krize dikkat çekmek için gerçekleştirilen çeşitli gösterilerde kullanılırken, birçok sanat eserine de ilham kaynağı olmuştu.
Mültecilerin boğulmalarının bir sebebi olarak gösterilen ucuz can yelekleri Londra’nın Parlamento Meydanı’ndaki bir gösteride de kullanılmıştı.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da geçen haziranda Atina’yı ziyaret eden Birleşmiş Milletler’in (BM) eski Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’a bir mültecinin geride bıraktığı bir can yeleğini hediye etmişti.
Geçen iki yıl boyunca çoğunluğu Suriye ve Irak gibi savaş bölgelerinden kaçarak Avrupa ülkelerine ulaşma umuduyla yola çıkan bir milyonun üzerinde mülteci, Ege Denizi’ni aşarak Yunanistan üzerinden göç ederken, bunların yarısından fazlası Midilli’den geçmişti.
Ege’de 2015’te 279, 2016 yılında da 192 mülteci bu kısa ancak tehlikeli yolculuğu tamamlayamadan hayatını kaybetmişti. Geçen marttan bu yana Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki göçmen mutabakatının ardından yüzde 95’in üzerinde bir oranda azalan mülteci geçişleri ile can kaybı sayısı 19’a düşmüştü.
Kaynak: AA