İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Gazze'ye doğru ilerleyen Küresel Sumud Filosu'na ilişkin yaptığı açıklamada, "Gazze yardım filosu artık durmalı. Başka türlüsü barışın önünde engel teşkil etme riski taşıyor" diyerek tepki topladı.
Meloni'nin bu konuşması sonrası geçtiğimiz Mayıs ayında İtalyan Milletvekili Angelo Bonell tarafından, Meloni'ye yönelik; "Rusya'ya uyguladığınız yaptırımları İsrail'e uygulamıyorsunuz, Bir anne olarak binlerce çocuğun ölümü sizi ilgilendirmiyor çünkü sizin için iktidarınızı korumak daha önemli." dediği konuşması akıllara geldi.
İSRAİL'DEN ŞİDDETE BAŞVURMAMALARINI İSTEMİŞLER!
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani da LA7 kanalında katıldığı bir yayında, filo ile ilgili gelişmelerle ilgili şunları söyledi:
"Donanmamız da ablukanın kırılması durumunda, filoya eşlik edemeyecek, çünkü çatışma ihtimali yok. Ayrıca kendi denizcilerimizin (askerlerimizin) güvenliğini de garanti altına almalıyız. İsrail Dışişleri Bakanı'ndan şiddete başvurmamalarını istedim. O da şiddet olmayacağını söyledi. İsrail'in deniz ablukasının ihlal edilmesine izin vermeyeceği aşikar. Filoyu ablukayı kırma girişiminde bulunmaması konusunda uyardık. Ne olacağını bilmiyoruz"
AKTİVİSTLER: DİPLOMASİ KILIFINA BÜRÜNMÜŞ KORKAKLIK
Küresel Sumud Filosu, İtalya Dışişleri Bakanlığının, filoyu takip eden deniz firkateyninin katılımcılara "kritik bölgeye ulaşmadan önce gemiden inme" çağrısı yapacağına ilişkin duyurusunu "koruma değil sabotaj" olarak değerlendirdi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Şunu kesin olarak ifade edelim, bu koruma değil. Bu sabotajdır. Bu, hükümetlerin kendilerinin üstlenemediği barışçıl insani bir misyona moral bozmak ve parçalamak için yapılan bir girişimdir, üstelik sessizlikleri ve ortaklıkları bu noktaya gelinmesine yol açmıştır. Bu, diplomasi kılıfına bürünmüş bir korkaklıktır. İtalya gerçekten yaşamları korumak isteseydi, İsrail'in yardımcısı gibi hareket etmez ve sivillere geri çekilmeleri için baskı yapmazdı. Deniz filosunu, barışçıl gönüllülerin Gazze'ye güvenli geçişini sağlamak, uluslararası hukuku uygulamak ve hayat kurtaran yardımları ulaştırmak için kullanırdı. Bunun altına imza atmak bile ortaklıktır"
"İTALYAN DONANMASI BU MİSYONU ENGELLEYEMEZ"
Gemideki her katılımcının risklerin tamamen farkında olarak bu yolculukta yer aldığı kaydedilen açıklamada, "Yanıltıcı bir yanılsama içinde değiliz. Burada olmamızın nedeni, soykırım, açlık ve toplu cezalandırma karşısında sessiz kalmanın, insani yardım taşıyan bir gemiyle yol almanın taşıdığı riskten çok daha tehlikeli olmasıdır." denildi.
Açıklamada, İtalyan hükümetinin bunun farkında olduğu belirtilerek, "Ancak (İtalyan hükümeti) yasa dışı bir ablukayı kırmak yerine, sadece tehlike noktasına kadar eşlik etmeyi ve ardından bizi karaya geri döndürmeyi (İsrail'in, Filistin halkını tam bir cezasızlıkla katletmeye ve aç bırakmaya devam ettiği bir ortamda) seçmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Filonun yoluna devam ettiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İtalyan donanması bu misyonu engelleyemez. Ablukayı kırma talebi geri çekilemez ve ahlaki sorumluluğumuz denize atılamaz. Katettiğimiz her deniz mili, karşılaştığımız her tehdit, hükümetlerin yapamadığını ve sıradan vatandaşların şimdi yapmak zorunda kaldığını bir kez daha ortaya koymaktadır."
Açıklamada, İsrail'in ablukasının yasa dışı olduğu ve suç teşkil ettiğine vurgu yapılarak, "Dünyanın sessizliği ise tahammül edilemez. Eğer İtalyan hükümeti cesaretiyle hatırlanmak istiyorsa, bizimle birlikte yol almalıdır" denildi.
Tüm bu yaşananlar sonrasında İtalya'nın ikiyüzlü tavrı hem filo katılımcıları hem de tüm dünyadan tepki almasına sebep oldu.