Mehmet Boynukalın’ı nasıl linç edebiliriz?

Çok farklı cenahlardan Mehmet Boynukalın’ı hedef gösteren gazetecilerin amacı ne?

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Modern dünyanın inşa edici hakim bir söylemi var. Teknik olarak birbirini naks eden şeylermiş gibi gözükseler de liberal, faşist veya sosyalist eğilimler de bu söylem içerisinde anlam kazanıyor. Yanlış anlaşılmasın. Bu üçünü birbirine eşitlediğimizi söylemiyoruz. Bu da haksızlık olur. Ancak bahsi geçen ‘hakim söylem’ söz konusu olduğunda birbirlerine benzeyen tepkiler verebiliyorlar.

Mehmet Boynukalın’ın ‘laiklik’ ile ilgili yaptığı açıklamayla başlayan tartışmalar 8 Mart paylaşımıyla zirve yaptı. Önce “laiklik kaldırılsın!” sözlerinin Anayasa’ya aykırı olduğu dile getirildi. Bu sebeple memuriyetten uzaklaştırılma hatta cezai işlem başlatılması dahi istendi. Ancak Mehmet Boynukalın Hoca izzetli duruşuyla taviz göstermeyerek tepkilere göğüs gerdi.

Ardından ise AK Parti Milletvekili Özlem Zengin’in ‘dini bu işe karıştırmayın’ minvalindeki sözleri epey tepki toplarken destek de buldu. Liberal veya muhafazakar çizgide yazarlar Özlem Zengin’e destek açıklaması yaparken Mehmet Boynukalın’ı eleştirmek birkaç gündür ‘popülizmin’ en büyük göstergelerinden birisi haline geldi.

Mehmet Boynukalın’ı eleştirenlerin ortaklaştıkları husus ise ‘konuşmasın!” söylemi. Mehmet Boynukalın bir imam olduğu için bu konularda görüş belirtmeye hakkı yokmuş. İlla bu konulara girecekse cübbeyi çıkarıp siyasete girmesi gerekiyormuş. Bir insan hakaret etmedikten veya nefret söyleminde bulunmadıktan sonra sırf düşüncelerini belirttiği için ona ‘konuşma!’ demek nasıl bir şeydir? Boynukalın’ın olaya yaklaşım tarzı veya referans noktaları hakkında ilmi bir tartışmadan söz edemiyoruz ne yazık ki! Çok basit, ‘konuşmasın’ denilerek özünde ayrımcı-dışlayıcı bir ötekileştirme söz konusu…

Bu cüretkarlığın altında yatan en temel sebep haberin başında zikrettiğimiz hakim söylem meselesidir. Oradan aldıkları güçle Mehmet Boynukalın’ı ‘hoca camide!’ sığlığıyla hedef gösteriyorlar. Yazık! İçlerinde normal şartlarda insani ve vicdani tavırlarıyla tanıdığımız yazarların da olması, egemen bakış açısı söz konusu olduğunda çok daha farklı bir farkındalık halinin insanda bulunması gerektiğini gösteriyor.

En komik örnek ise Fazıl Duygun’a ait:

Nasılsa Hoca’ya yüklenmek moda, ben de buradan sallayayım” diyerek yazıldığı belli olan paylaşım hükümet yanlısı troll zaviyesinden olaya yaklaşıyor. Habertürk yazarları (Sevilay Yılman, Fatih Altaylı, Kübra Par) laik-seküler veya liberal zaviyeden hedef gösteriyor. Mehmet Boynukalın ise bütün bu saldırılara karşı tek başına mücadele ediyor. Allah sabır versin!

Yorum Analiz Haberleri

İslam düşüncesinin temelleri: Yeniden inşa zorunluluğu
1 Mayıs ile mültecilerin ne alakası var?
Türkiye, Hamas için Katar'dan sonra en iyi alternatiftir...
Batılıların Müslümanlar karşısında birlik oluşturmasında ilk kırılma: Puvatya Savaşı
Aksa Tufanı'nın sağladığı özgüveni diri tutmak zorundayız!