Mardin Artuklu Üniversitesi'nin ev sahipliğinde "Kürt Sorunu ve İslam(cılar)" başlığı altında düzenlenen çalıştaya Özgür Der, İHH, Mazlum Der, Risale Akademi, İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER, 7 Hilal Vakfı, Huda-Par, AZADİ gibi STK'lar yanı sıra yazarlar, siyaset ve Akademi dünyasından bir çok isim katıldı.
Oturumlarda şu fikirler ileri sürüldü:
*Anadolu Müslümanları hükümet üstü bir ufukla düşünerek Kürt sorunu konusunda siyasete yol göstermeli yön vermeli.
* İslam ümmeti sadece Müslümanlardan oluşmuyor diğer toplumların da hakları güvence altına alınmıştır.
*Ulusalcılık-Tek tip insan oluşturma adına başarısız bir süreç yaşadı, bu sıkıntılar ulusalcı ırkçı zihniyetin getirdiği bir sorundur.
*PKK’nin yaklaşımı ırkçılığa doğru gidiyor, bir zamanlar ya sev ya terk et diyenler vardı, bu gün de PKK bir kesim Kürtler için aynı ifadeyi kullanıyor.
*Bir zamanlar dindar Kürtlerin bir kısmı devletle uyumlu yaşarken, şimdi de PKK ile arasını düzeltmeye çalışıyorlar.
*Devlet eski devlet değildir, hakkını vermek lazımdır ki 90 yılların tarzına tenezzül etmiyor.
*Barış için üçüncü göz yararlıdır ancak bu aracı komisyonun içerden olmasında fayda var, yabancı aracılar süreci geciktiriyor.
*Türkiye ekonomik ve askeri açıdan ayağa kalktığından bu yanı kimi devletler kudurmaya başladılar. Alman’ların, İngiliz’in güneydoğuda ne işleri var?
*Riyad toplantısında Suriye Kürtlerinin insanı hakları kabul edildi, Rojava Kürtleri Kahır ekseriyet dindar, seküler olanları da kültürel Müslümanlar olup, İslami değerlerle barışıktırlar.
*Sivil Toplum Örgütleri olarak hakkı dile getirmekle yükümlüyüz.
*Tarihe bakıldığı zaman bir devlet farklılıklarını kabul ettiği süreçlerde Osmanlı ve Abbasiler gibi ilerledikleri Emeviler ve bazı ulusal devletler gibi kendi vatandaşlarıyla çekişme yaşarken gerilediği görülmüştür.