Aşağıda okuyacağınız satırları bir arkadaşım gönderdi. İnternet icad oldu ortalık cahil doldu sözü bundan daha iyi anlatılamazdı.Kalemşörün biri yazmış da yazmış.Fatma Aliye'nin asıl adının Fatma Karabıyık Barbarosoğlu olduğunu söylemeye kadar götürmüş "bilgisinin sınırlarını".Sitenin oldukça iddialı bir ismi var.Lakin sitenin ve bu "muhteşem" yazının sahibinin ismi bende saklı kalsın.Durduk yere reklamını yapmayalım.
O halde bu yazıyı niye yayınlıyorum? Bir ibret belgesi olarak yayınlıyorum.Okumadığı bir kitap üzerinden –mış,-muş diye yazı kalame alacak kadar "yazma hırsı" ile dolu "vatanşdaş"larımıza kurdukları cümleler üzerinden aşinalık kesbedelim.Buyurun okuyun.Okurken ben çok güldüm.Ulusalcıların bu cehaleti adamı öldürür.Ama gülmekten. (Güldüren cümleleri bold yaptım)
" Neden Fatma Aliye?Kim Fatma Aliye? Kim tanır, kim bilir? Bunca cumhuriyet dönemi kadın yazarları varken neden Fatma Aliye?" sorularını sorarak, herkes tuşlarına basıp Fatma Aliye'yi anlatmaya başladı. Anlatılanlara göre asıl adı Fatma Karabıyık Barbarosoğlu(FKB). Fatma Aliye Topuz diyenler de var…
FKB; hem Fransızca hem de Arapça öğrenmiş. Babası ise dönemin devlet büyüklerinden tarihçi Ahmed Cevdet Paşa .1862 doğumlu,13 yaşında tesettüre girmiş,1878 de Gazi Osman Paşa'nın torunu Faik Beyle evlenmiş. 4 kızı olmuş.
1920 Atatürk Devrimleri başlayınca feminist olmasına karşın, şeriatın, saltanatın, eski yazının kalkmasıyla en büyük muhalif ve Atatürk aleyhtarı kesilmiş. Doğumundan ölümüne kadar tüm yaşamını "Fatma Aliye: Uzak Ülke" adlı kitabında anlatmış. Aliye'nin kendi vatanı içinde kendini 'uzak ülkede' hissetmesinin nedeni, İslamcı yaklaşımıymış. Mustafa Kemal'in yaptığı yenilikler, kendini uzakta hissetmesine neden olmuş. Saltanatın kaldırılması, alfabenin değişmesi ve padişahın düşürülmesi demek, geçmişten vazgeçmek demekmiş ona göre. Geçmişinden vazgeçmiş olan da her şeyinden vazgeçmiş olurmuş.
Fatma Aliye, kimilerine göre feminist, kimilerine göreyse İslamcı. Ancak; Osmanlı İmparatorluğu'nun son, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında romanlar, makaleler kaleme alan, çeviriler yapan FKB'nin çağdaş olduğunu da savlayanlar var.
FKB; muhafazakâr feminist ve de Cumhuriyet öncesi ve sonrası çevirmen kimliğiyle, özellikle; romanındaki, inançlarına bağlı bir Osmanlı'nın çağdaş cumhuriyete geçiş sürecinde yaşadığı çatışmayı ele alışıyla; Cumhuriyet karşıtları ve onları besleyen ikinci cumhuriyetçilere göre çağdaş ilk kadın romancı kabul edilebilir, fakat bana göre ilk postosmanlı teorisyenidir(Günümüzde bu misyonu O.Pamuk üstlenmiş dersem ukalalığıma sayın). Onun için Atatürk'ün yer aldığı paranın arka yüzüne konuşlandırılmıştır…
Not:Yazıdaki yanlışları düzeltmek için emek harcamadım.Biliyorum ki bu sütunun okuyucuları, hem yanlışları görecek hem yanlışları düzeltecek basirete ve bilgiye sahip. Bilmeyenler de nasıl olsa okumayarak "mış-muş" diye yalan yanlış yazmaya devam edecek.
Keşke diyorum Türkan Saylan'ın hoş bir biyografisini yazmış olsaydım. Sırf ben yazdım diye bütün ulusalcılar Türkan Saylan'ı terk ederdi.
Sipariş bekliyorum efendim.Bundan sonra kimin biyografik romanını yazmamı arzu edersiniz?
Şimdiye kadar hiçbir roman hakkında bu kadar yalan yanlış, bu kadar bilgisizce kampanya yürütülmemiştir.
Ayrımcılık mı demiştiniz? İlk soldan sapıp dümdüz devam ediyorsunuz. Sağınıza solunuza asla bakmadan.İlk karşınıza çıkacak olan çıkmaz sokak,ayrımcılık.
YENİ ŞAFAK