Eman Abu Zayed’in al Jazeera’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.
Geçen Pazartesi, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta sokakta internet sinyali yakalamaya çalışıyordum – bu, Gazze'de neredeyse imkânsız hale gelmiş bir şey. Evimiz savaş sırasında üçüncü kez bombalanmıştı ve biz de onuncu kez kaçmak zorunda kalmıştık. Her şeyi bir kez daha kaybetmiştim.
Kalbim kederle doluydu ve etrafımdaki her şey başımıza gelen kaybı hatırlatıyordu.
Sonunda bağlantı kurmayı başardığımda, İtalya'dan gelen videolar, fotoğraflar ve sesli mesajlar telefonumu doldurdu. Sokaklarda yürüyen, Filistin bayrakları sallayan ve özgürlüğümüz için birlikte slogan atan kalabalıkları gördüm. “Savaşı Durdurun” ve “Özgür Filistin” yazılı pankartlarla dolu meydanları ve öfke ile umudun karışımı bir ifadeyle bakan yüzleri gördüm. Bize bir mesaj vermeye çalışıyorlardı: “Sizi duyuyoruz, sizin yanınızdayız.”
Büyük bir sevinç duydum.
Bu kadar büyük ve etkili bir Filistin yanlısı protesto ilk kez görüyordum. Bağımsız İtalyan sendikaları 24 saatlik grev çağrısı yapmış ve İtalyanlar buna kitlesel olarak yanıt vermişti. 70'den fazla İtalyan belediyesinde insanlar sokaklara dökülerek Gazze'yi önemsediklerini, davamızı desteklediklerini, soykırımın derhal sona ermesini istediklerini gösterdiler.
Bu, Müslüman veya Arap çoğunluklu bir ülke değildi. Bu, hükümeti Filistin devletini tanımayı reddeden ve İsrail'i desteklemeye devam eden bir Batı ülkesiydi. Yine de İtalyan halkı bizim için sokağa çıktı, bizimle dayanışmalarını ifade etmek için.
Bu seferberlik, Filistinlilerle dayanışmanın bize yakın olanlar veya aynı kültürel geçmişe sahip olanlarla sınırlı olmadığını, siyasi elitlerin İsrail'i desteklemeye devam ettiği yerlerde bile, dünyanın dört bir yanından insanlara yayıldığını gösteriyor.
Gazze'de, İtalyanların dayanışma gösterileri telefonlardan telefona yayıldı ve enkaz, açlık ve bombaların arasında bir umut ışığı oldu. İnsanlar bu videoları sohbet uygulamalarında paylaşıyor, İtalyan kalabalığını hayretle izliyorlardı. Bu görüntüler ve videolar birçok Filistinlinin yüzüne nadir görülen bir gülümseme getirdi. Tamamen terk edilmediğimiz, dış dünyanın savaşı durdurmak için harekete geçtiği hissi içimize sızdı.
Geçtiğimiz hafta boyunca, Gazze'ye doğru yola çıkan Sumud Filosunu da yakından takip ettim. İtalyan hükümeti, 50 İtalyan vatandaşından oluşan heyete pes etmeleri için büyük baskı uyguladı. Çoğunluğu bunu reddetti ve şu anda bize doğru yola çıkan çeşitli gemilerde bulunuyorlar.
Gemide bulunan bazı İtalyan gazetecilerle de iletişim kurma fırsatım oldu. Onlar bana cesaret ve umut dolu sözler söylediler, uzaklık ve zorluklara rağmen yalnız olmadığımızı ve bizim için mücadeleye devam edenlerin olduğunu söylediler.
Protestolar ve filoya, İtalya'dan bana ulaşan tek umut ışığı değildi. Haziran ayında, bazı makalelerimi okuduktan sonra, iki İtalyan – Pietro ve Sara – ve İtalya'da yaşayan Filistinli Fadi benimle iletişime geçti.
Onların desteği sözlerle sınırlı kalmadı; somut bir destek oldu. Yazılarımı daha fazla insana ulaştırmam için bana yardımcı oldular. Ayrıca sürekli beni ve ailemi kontrol ettiler, umut ve cesaret dolu mesajlar gönderdiler.
Ağustos ayında, arkadaşlarımın yardımıyla kişisel hikâyemi İtalyan gazetesi Il Manifesto'da yayınlamayı başardım ve binlerce okuyucuya acı ve direnişimizi anlattım.
Savaştan önce İtalya hakkında pek bir şey bilmiyordum. İlginç bir tarihi ve dost canlısı insanları olan güzel bir ülke olduğunu biliyordum. Ama İtalyanların Filistin için harekete geçip, bizi desteklemek için sokaklara döküleceğini hiç beklemiyordum.
Bugün, İtalyan halkına hayranlık ve minnettarlık duyuyorum. Protestolara katılımları, kişisel destekleri ve Sumud Filosu gibi girişimlerdeki rolleri, davamızın dünya halklarının kalbinden uzak olmadığını, uluslararası dayanışmanın sadece sözde değil, gerçek eylemler olduğunu bana gerçekten hissettirdi.
Diğer ülkelerde de benzer güçlü protestoların olmasını, dünyanın geri kalanının bizim acı çekişimizi gerçekten gördüğünü ve yaşam, özgürlük ve onur hakkımızı desteklediğini hissetmeyi umuyorum.
İtalyan halkına ve Gazze için harekete geçen herkese şunu söylemek istiyorum: Sizi görüyoruz, sizi duyuyoruz, kalbimizi sevinçle dolduruyorsunuz.
* Eman Abu Zayed, Gazze'den Filistinli bir yazar ve çeviri öğrencisidir.