‘İslam Bitti!’ Diyenlerin Taktik Manevralarına Aldanacak mıyız?

Şimdilik, kıvrandırıcı, öldürücü sancıların pençesindeyiz.. Bunun için birilerinin ‘İslamcılık bitti..’ diye attığı sevinç naraları bazılarımızın moralini de bozuveriyor ve onların iddialarını gerçekmiş gibi kabul ediyoruz..

Selahaddin E. Çakırgil'in yorumu:

Kitle iletişim araçlarının gelişmesindeki başdöndürücü hız, çoğumuzu tedirgin ediyor, bu doğru.. Hele de son yıllarda, Facebook, Twetter, WhatsApp, SMS  vs. gibi çeşitli isimler altında, ‘sosyal medya’ denilen iletişim araçlarının, okuma- yazma bilen hemen herkese görüşlerini yazıp geniş kitlelere ulaştırma ve başkalarının görüş ve düşüncelerini öğrenip, onlara ânında, hemen karşılık verme ve irtibat kurma imkanı vermesi açısından, 15 yıl öncelerde bile hayal edilmeyen noktalara gelindi..

Tabiatiyle, özellikle genç nesiller bu irtibatlar sırasında, daha önce duymadıkları, bilmedikleri düşüncelerle karşılayıyorlar, beklenmedik saldırılara maruz kalıyorlar.. Bazan, çok süslü, yaldızlı fikirlerle karşılaşıp, kendilerini onların manyetik çekim alanına kaptırabiliyorlar..

Bu da, tabiatiyle, nicelerimizin canını sıkıyor ve içini yakıyor.

Dünyadaki gelişmelerden dolayı hüzünleniyoruz, ‘müslümanlar olarak n’olacak bu bizim halimiz?’ diye hayıflanıyor, iç geçiriyoruz..

Bu kaygulanmayı hafife almaya gerek yok elbette.. En azından, insana bir değer kazandıran,  ‘kalbinde din derdi taşıyan insan olmak özelliği’ bile tek başına saygıya değer..

Ama, konuyu, bir yıkılış, çöküş, mahvoluş gibi algılamaya da gerek yok.. Çünkü, bu anlayış, tam da İslam düşmanlarının, emperyalist-şeytanî odakların oluşturturmak istedikleri bir ümidsizlik havasıdır.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

İslam düşüncesinin temelleri: Yeniden inşa zorunluluğu
1 Mayıs ile mültecilerin ne alakası var?
Türkiye, Hamas için Katar'dan sonra en iyi alternatiftir...
Batılıların Müslümanlar karşısında birlik oluşturmasında ilk kırılma: Puvatya Savaşı
Aksa Tufanı'nın sağladığı özgüveni diri tutmak zorundayız!