Irkçı Ümit Özdağ yalanlarla provokasyona devam ediyor!

Ankara Altındağ’da yaşanan ırkçı saldırıların etkisi henüz geçmemişken provokatörlükte sınır tanımayan siyasilerin söylemleri devam ediyor.

HAKSÖZ HABER

Provokatör Ümit Özdağ, adi vakadan sayılabilecek olayın iç yüzünü umursamadan yazdığı mesajda:

Suriyeli katil ve Türk şehit. Şehit çünkü aydınlatma direklerini küfrederek tekmeleyen bu hayvanı, "aileler var yüksek sesle küfretme ve devlet malını tekmeleme, polise haber veririm" dediği için katledildi. Kamu huzurunu ve devlet malını savunduğu için bıçaklandı. Şehit oldu.” ifadesini kullandı.

Gerçeği bir kenara bırakan, Altındağ’da yaşanan olayları kendilerine mal etmeyen zihniyetin ırkçı ve nefret yüklü mesajları kaygı uyandırmıyor mu?

Neye göre, kime göre şehit!

Dini bir hüviyete sahip olan “şehid” kavramı ulusalcı ve ırkçı söylemlerin de içine dahil edilmeye başlandı.

Irkçılığı ile Türkiye siyasetinde yer edinen Ümit Özdağ’ın ölen genci, şehit olarak nitelemesi başlı başına bir sorun iken, üstüne üstlük bir de Altındağ’da yaşanan vakanın iç yüzünü bilmeden yaptığı paylaşımla yeni provokasyonlara davetiye çıkarıyor.

Siyasi arenada yer edinen bu isimlerin ırkçı söylemleri karşısında ise yargı ve diğer siyasi erklerin sessizliği ise ırkçılara cesaret vermeye devam ediyor. Devletin, ırkçılık ve göçmen karşıtlığı ile mücadele etmesi gereken yerde halkın sağduyulu davranması beklentileri artarak devam ediyor.

Irkçı ve göçmen karşıtı söylemlere sahip siyasilerin söylevlerini, yargı yolu (suç duyuruları) ve siyasi cevaplar ile sükunete erdirmesi gereken hükümetin, topluma sükunet telkin etmesi yeterli olabiliyor mu?

Son yaşanan vandalca saldırıların ardından ırkçıların söylemlerini ısrarla sürdürmeleri toplumsal sorunları kamçılamıyor mu?

Yorum Analiz Haberleri

ABD üniversitelerinden yükselen vicdan sesi
UAD'de görülen Nikaragua-Almanya davasında son durum
Suriye'de kirlenen ellerini Gazze'de temizlemeye çalışanların tutarsızlığı...
Siyonist çete yüzünü bile görmediği birinden korkuyor!
Zihin dünyamızı yeniden inşa etmek zorundayız!