Esas Gayemiz Ahiretimizi Kurtarmak Olmalı, Dünyayı Değil

Kur’an bize öncelikle tevhit ve ahiret gerçeği ile, bu gerçeğe göre nasıl yaşamamız gerektiğini hatırlatan bir hatırlatıcı (zikirdir). Lakin bunu öğretmekle kalmaz, son nefese kadar hatırlatmaya devam eder.

Mustafa Siel / Haksöz Haber

İmanımızın esasını oluşturan Allah’a ve ahiret gününe iman etmenin kaçınılmaz gereği ve neticesi, dünya hayatını ahiret günü için hazırlık yer ve zamanı olarak görmek ve son nefesimize kadar buna göre yaşamaktır. Bunun mutlak bir yansıması olarak ta temel ve gerçek derdimiz, gayemiz ve çabamız dünyayı kurtarmak değil, ahiretimizi kurtarmak olmalıdır.

Kur’anda açık (mubin) olarak ortaya konmuş olan bu yalın gerçeğe rağmen Müslüman halk kesimlerinin çoğunluğunun ahireti sırtının arkasına atıp, hırsla dünya hayatının peşinde hayatlarını boşa harcamakta oldukları da acı bir vakıadır.

Bu açık gerçeğe vakıf olup gereğini yerine getirmeye çalışanların bir kısmı bu sıratı müstakim kulvarında sabır ve sebatla devam etmekte iseler de, önemli bir kısmı da zamanla bu kulvardan sapabilmektedirler.

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

‘Kim’liğimizi unutmadan…
Bir musibet olarak boşanma
Eskimeyen putlar
İtikaf bir kutlu arınış, inziva bir görevden kaçış
İmam-ı Azam Ebu Hanife’den davetçilere nasihatler