Bir ‘Ölü General’in Ardından..

Kitabullah bize geçmişteki nice kötü insanların kötülüklerini ibret olsun diye, ders alalım diye aktarıyor. Şeddad’lar, Nemrud’lar, fir’avunlar, Ebi Leheb’ler, vs..

Selahaddin E. Çakırgil Gündemi yorumluyor:

Sultan Alpaslan, bilindiği üzere, miladî- 1071’de, Malazgirt’te Bizans imparatoru Romenos  Diogenes’i mağlub ve esir eder. Mağlub imparatoru huzuruna getirtir ve sorar:

-‘Ben sana esir düşseydim, bana nasıl davranırdın?’

*‘Önce, gözlerine mil çektirirdim..’

-Pekiy, benim sana nasıl davranacağımı beklersin?

*Herhalde öldürtürsün..

-Hayır, ben seni öldürtmeyeceğim.. Allah’ın bana lûtfettiği bu zafere bir şükran nişanesi olmak üzere, seni azâd ediyorum.

Ve, mağlub hükümdarın emrine, yüzlerce muhafız vererek, onu taa İzmit kapılarına kadar gönderir. Evet, düşmanı asıl mağlub etmek, işte bu yüce gönüllü davranıştadır.

Ama, Romenos Diogenes,  İzmit’ten öteye, (yani, Alpaslan’ın muhafızları geri döndükten sonra) İstanbul’a doğru giderken, kendi tebaının hışmına uğrar, o ayrı bir konu..

Ancaak, tarihî rivayetlerden birisi de budur ki, Alpaslan, (bugün Türkmenistan’da bulunan) Merv’e doğru dönerken.. Bugün kuzeydoğu İran’da, ‘Aqqal’ah’ / (Akkale) olarak anılan mekana geldiğinde.. O kalenin kumandanı Yûsuf Bey’in bir aykırı hareketi kendisine bildirilir. Yûsuf Bey, bağışlanma talebinde bulunur, ama, herhalde, Sultan, onu dinlemeden bağışlamak yolunu seçmez.  Ve, onun huzûruna getirilmesini emreder. Ancak, Yûsuf Bey, zencire vurulu olarak getirilir.. 

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

İslam düşüncesinin temelleri: Yeniden inşa zorunluluğu
1 Mayıs ile mültecilerin ne alakası var?
Türkiye, Hamas için Katar'dan sonra en iyi alternatiftir...
Batılıların Müslümanlar karşısında birlik oluşturmasında ilk kırılma: Puvatya Savaşı
Aksa Tufanı'nın sağladığı özgüveni diri tutmak zorundayız!