HAKSÖZ-HABER
Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen bir yemekte Kazakistan’ın da İbrahim Anlaşmaları’na (Abraham Accords) katılacağını duyurdu. Trump’ın “Bu akşam Kazakistan’ın İbrahim Anlaşmaları’na resmen katılmayı kabul ettiğini duyurmaktan mutluluk duyuyorum” sözleri, Washington’un İsrail’le “normalleşme” sürecini Orta Asya’ya taşıma çabasının yeni bir halkası olarak değerlendiriliyor.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in Trump’a hitaben söylediği “Siz cennetten gönderildiniz, hepimizin paylaştığı ve değer verdiği sağduyuyu geri getirdiniz” sözleri ise yalakalığın ve zilletin yeni bir tezahürü olarak öne çıkıyor.
Siyonist rejime açılan yeni kapı
ABD öncülüğünde 2020 yılında imzalanan İbrahim Anlaşmaları, İsrail ile bazı Arap rejimlerinin diplomatik ilişkilerini “normalleştirmeyi” hedefliyordu. Bu anlaşmaların temelinde, Filistin’in işgaline ve Kudüs’ün Yahudileştirilmesine karşı direnişi zayıflatma politikası yatıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas bu anlaşmalara imza atmıştı. Şimdi Kazakistan’ın bu sürece dahil edilmesi, İsrail’in İslam coğrafyasındaki kuşatmayı genişletme hamlesi olarak okunuyor.
ABD ve İsrail açısından bu “başarı”, yalnızca diplomatik bir gelişme değil, aynı zamanda ümmetin direniş damarlarını parçalamaya yönelik uzun vadeli bir stratejinin parçası.
‘Cennetten gönderildiniz’ övgüsü: Bir teslimiyet tablosu
Tokayev’in Trump’a yönelik “Siz cennetten gönderildiniz” ifadeleri, hem politik bir övgü sınırını aşıyor hem de Kazakistan yönetiminin yönelimini gözler önüne seriyor.
Gazze’de binlerce sivilin katledildiği, Filistinli çocukların enkaz altında can verdiği bir dönemde bu tür sözlerin sarf edilmesi, İslam dünyasındaki ahlaki çöküşün sembolü olarak görülüyor.
Filistin halkı soykırıma uğrarken, İslam coğrafyasındaki bazı yönetimlerin Siyonist rejimle işbirliği yarışına girmesi, sadece politik bir tercih değil, aynı zamanda bir hafıza ve vicdan yitimidir.
İbrahim Anlaşmaları: Barış değil, teslimiyet projesi
“İbrahim Anlaşmaları” adı, dinler arası barış kisvesi altında yürütülse de özünde bir teslimiyet projesidir. Bu anlaşmalar, Filistin’in bağımsızlık mücadelesini meşruiyetten düşürmeyi, İsrail işgalini kalıcılaştırmayı ve bölgedeki otoriter rejimlere uluslararası meşruiyet sağlamayı hedeflemektedir.
Kazakistan gibi Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülkenin bu sürece katılması, ümmetin ortak değerleriyle çelişen bir tercihtir.
Gazze’de soykırım sürerken, ABD ve İsrail eksenine yeni rejimlerin eklenmesi, direnişin yalnız bırakılmak istendiğini gösteriyor.
Ancak tarih defalarca göstermiştir ki, ümmetin onuru muktedirlerin masalarında değil, direnişin mevzilerinde korunur.
Kazakistan yönetimi bu tercihiyle sadece diplomatik bir imza atmadı; aynı zamanda kendi halkının vicdanında da derin bir yara açtı.
Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın devlet başkanları Beyaz Saray’da Trump’la buluştu.
— serbestiyet (@serbestiyetweb) November 7, 2025
????Kazakistan’ın, İsrail’le diplomatik ilişki kurmayı esas alan İbrahim Anlaşmaları’na katıldığını Trump duyurdu:
“Bu akşam Kazakistan'ın İbrahim… pic.twitter.com/HR6eq2c8g0